Güncelleme Tarihi:
Gebelik döneminde vücutta birçok değişiklik meydana gelir. Endokrin değişikliklerinde hormonal salınım arttığından insüline olan ihtiyaç artar. Plasentadan salınan steroid yapısındaki hormonlar, kan şekerinin dengede seyretmesini sağlayan insülin hormonun aksine kan şekerini yükseltir. Karbonhidrat metabolizmasındaki bozukluk sonucunda da hiperglisemi oluşabilir. Özellikle 24. haftada insülin direnci söz konusu olabilir. Gebelik öncesinde de yanlış beslenme hakimse hamileler daha fazla risk altındadır. Bu durum bebeğin anne karnında daha irileşmesine ve fazla kilolu doğmasına, annede düşük riskine, rahim içi bebek ölümlerine sebep olur. Doğum sonrasında bebekte hipoglisemi, kan kalsiyum miktarının düşmesi, uzayan sarılık görülebilir.
Beden kütle indeksi normalin üzerinde olanlar (kilo / boyun karesi 25 üzerindeyse)
• Daha önceki gebeliğinde gestasyonel diyabet, makrozomi ve polihidramnios öyküsü olanlar
• Daha önceki gebelikte 20 üstü kilo alanlar ve iri bebek doğurmuş olanlar
• Nedensiz ölü doğum yapmış olanlar,
• 35 yaş üzeri gebelikler
• Genetikte diyabet veya tansiyon hastalığı olanlar
• Açlık kan şekerinin >105, tokluk >120 mg/dl üzeri glikozüri olanlar
• Diğer endokrin bozukluklar
Gebelik öncesi açlık ve tokluk kan şekerleri bakılmalı. Hb1AC ve fruktozomi değerleri normal sınırlarda tutulmalıdır veya hemen açlık kan şekeri kontrolü yapılmalı, <105 olmalıdır. Ülkemizde 24-28. haftalarda Oral Glukoz Testi (OGTT) yapılmaktadır.
Hastaların %15’inde insüline ihtiyaç duyulurken, diğer büyük kesimde gebelik şekeri diyet ve egzersiz ile tedavi edilebilir. Bir beslenme ve diyet uzmanı eşliğinde yeterli kaloriniz belirlenmeli ve uygun besinler ile diyetiniz düzenlenmelidir.
Bu aşamada az az sık sık yemek en önemli kuralımız. Besinlerimizi 6-8 öğüne dağıtarak tüketmeliyiz. Hazır gıdalar, şekerli gıdalar, tatlılar, çikolatalar, cipsler, bisküviler, makarna, beyaz unlu her şey, pirinç, patates, alkol, kızartmalar, yağlı yemekler, hazır meyve suları, üzüm, kavun, karpuz, incir, muz gibi şekeri yüksek meyveler, tereyağı, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünlerinden uzak durmamız gerekir. Mevsim sebze ve meyveleri, tam buğday unundan yapılmış ekmekler, bulgur, kurubaklagiller, bol su ve egzersiz dostumuz olmalı.