Güncelleme Tarihi:
Son yıllarda popüler diyetler giderek artış gösteriyor ve bu trend, sağlıklı yaşam arayışındaki bireyler arasında büyük bir heyecan yaratıyor. Kilo verme ve genel sağlık iyileştirme vaatleriyle piyasaya sürülen diyetler, çeşitli beslenme yaklaşımlarını benimsiyor.
Ketojenik, paleo ve vegan diyetine kadar geniş bir yelpazeye sahip bu diyetler, insanların farklı ihtiyaçlarına ve tercihlerine hitap ediyor. Ancak, bu diyetlerin popülaritesi arttıkça, uzmanlar diyetlerin uzun vadeli sağlık etkilerini konusunda uyarıyor.
Birçok diyet, kısa vadede kilo kaybı ve enerji artışı sağlayabilirken, bazıları beslenme dengesi konusunda endişeler yaratıyor. Özellikle besin çeşitliliği sınırlı olan diyetler, eksik vitamin ve mineral alımına neden oluyor ve sağlık risklerini artırıyor.
Şimdi de ‘etobur’ diyeti sosyal medya aracılığıyla popülerlik kazandı. Sadece et, yumurta ve süt ürünleri gibi hayvansal ürünlerin tüketilmesini öneriyor ve büyük bir ilgi görüyor.
Özellikle fitness meraklıları, bu yüksek proteinli, sebze içermeyen yaşam tarzını savunarak kilo vermede ve sağlıklarında iyileşme sağladığını öne sürüyor. Ancak diyetin gerçek faydaları konusunda uzmanlar arasında ciddi şüpheler bulunuyor.
Dr. Rupy Aujla, ‘The Doctor's Kitchen’ adlı podcast’te bu diyetin, özellikle düşük karbonhidratlı keto diyetiyle birlikte uygulandığında, iltihaplanma ve yaşlanma riskini artırabileceğine dikkat çekti.
Dr. Aujla, geçmiş araştırmalara atıfta bulunarak, bu tür diyetlerin kalp ve böbrekler gibi önemli organlarda sistemik inflamasyon ve toksisiteye yol açabileceğini belirterek “Yaşlı hücrelerin birikimi bu organlarda gözlemlendi ve bağışıklık sistemi tarafından temizlenemeyen bu hücreler, genel sistemik inflamasyona katkıda bulunabilir” şeklinde konuştu.
Diğer doktorlar da et ağırlıklı ve sebzesiz bir diyetin beslenme eksikliklerine yol açabileceğinden endişe duyuyor. Dr. Aujla, etobur diyetlerin kolesterol seviyelerinde artışa neden olabileceğini ve kardiyo fibrozis ve düzensiz mitokondriyal fonksiyon riskini artırabileceğini belirtti.
Bu durumların kardiyovasküler hastalık ve hatta bunama riskini yükseltebileceğini ifade ederek, bu diyetin kısa süreli kullanımlarının yalnızca gerçek intoleransı olan kişiler için faydalı olabileceğini vurguladı.
Sonuç olarak, Aujla bu diyetin uzun vadeli etkilerine dair yeterli araştırmanın bulunmamasının, insanların sağlıklarını riske atmalarına neden olabileceği uyarısında bulunarak, bu tür diyetlerle ilgili temkinli olunması gerektiğini belirtti.