Güncelleme Tarihi:
Son dönemlerde grip vakalarının artışı, sağlık otoriteleri tarafından yakından izleniyor. Özellikle kış aylarında, soğuk havanın etkisiyle insanların kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirmesi, virüslerin yayılmasını kolaylaştırıyor. Bunun yanı sıra, grip aşısına olan ilginin azalması ve bağışıklık sisteminin zayıflaması da bu artışa katkıda bulunan faktörler arasında yer alıyor.
Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmelliği Enstitüsü’ne (NICE) göre, yetişkinler yılda ortalama iki veya üç kez soğuk algınlığına yakalanırken, çocuklar bu sayıyı beş ila sekiz arasında yaşayabiliyor. Ayrıca çocuklarla yakın temas halinde olanların genellikle daha fazla enfeksiyon geçirdiği de biliyor. Ayrıca, yaşlandıkça bağışıklık sistemimiz zayıflar; bu nedenle 65 yaş üstü bireyler daha duyarlı olabiliyor.
Kışın neden daha fazla soğuk algınlığına yakalandığımıza dair genel bir açıklama olmasa da yapılan araştırmalar soğuk algınlığı enfeksiyonlarının yüzde 80’inin rinovirüs (HRV) kaynaklı olduğunu gösteriyor.
Çoğumuz, soğuk algınlığıyla mücadele için reçetesiz satılan öksürük, soğuk algınlığı ve boğaz ağrısı tedavilerine başvuruyoruz; ancak bu ürünlerin gerçekten etkili olduğuna dair sınırlı kanıt bulunuyor. The Telegraph sağlık yazarları ise bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ve semptomları hızla ortadan kaldırmak için 5 takviyeye dikkat çekti.
British Nutrition Foundation’da beslenme bilimcisi olan Bridget Benelam, “Soğuk algınlığının tedavisinde, C vitamininin semptomların süresini azaltabileceğine dair bazı kanıtlar var” diyor. Gerçekten de bir çalışma, günlük 1-2 mg C vitamini almanın yetişkinlerde soğuk algınlığının süresini yüzde 8, çocuklarda ise yüzde 14 oranında azalttığını ve semptomların şiddetini hafiflettiğini buldu.
British Association for Nutrition and Lifestyle Medicine'de kayıtlı bir beslenme uzmanı olan Charlotte Faure Green ise durumu şöyle açıklıyor:
“Soğuk algınlığının ilk belirtilerini fark ettiğinizde C vitamini almak, süresini yaklaşık 24 saat azaltabilir. Bu, vücuttaki belirli patojenleri hedef alan ve etkisiz hale getiren proteinler olan antikorların üretimini destekleyerek gerçekleşebilir.”
NHS, sonbahar ve kış aylarında hepimizin D vitamini takviyesi almayı düşünmesini öneriyor. D vitamini eksikliği riski yüksek olan kişiler (küçük çocuklar, yaşlılar, dışarıda fazla vakit geçirmeyenler, tenlerini örtenler veya daha az güneş ışığı emen koyu tenli bireyler) ise yıl boyunca takviye almalı deniyor.
Araştırmalar, kış boyunca düzenli D vitamini takviyesi almanın, vücutlarında düşük D vitamini seviyeleri bulunan kişilerde soğuk algınlığı, grip, bronşit ve zatürre gibi solunum yolu enfeksiyonları riskini yarı yarıya azalttığını gösteriyor. Ayrıca, halihazırda daha yüksek D vitamini seviyelerine sahip olanlarda enfeksiyon riskini yüzde 10 oranında azaltabilir.
Ancak, D vitamininin semptomlar yaşarken yardımcı olması pek olası değil. Dr. Simon Clarke, “D vitamini eksikliğiniz varsa ve üşütürseniz, seviyelerinizi hızlı bir şekilde doldurmanız zor olacaktır” diye açıklıyor.
Dr. Clarke, “Kendinizi D vitamini tabletleriyle aşırı yüklediğinizde, muhtemelen bunları doğrudan idrarla dışarı atarsınız. Bağışıklığınız üzerinde herhangi bir etki yaratmadan önce, önceden düşünmeli ve en az bir veya iki hafta boyunca almanız gerekir” ifadelerini kullandı.
Birçok kişi, soğuk algınlığını önlemeye veya hafifletmeye yardımcı olması için reçetesiz çinko ürünlerine güveniyor. Son araştırmalar, çinko takviyesinin soğuk algınlığının süresini ortalama iki gün kısalttığını ve semptomların şiddetini azalttığını gösteriyor. Diğer çalışmalar ise çinkonun mukoza zarının bütünlüğünü desteklediğini ve antiviral etkiye sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Charlotte Faure Green, “Çinko, virüslerle karşılaştığımızda onları tanımlayıp ortadan kaldırmada etkili olan çeşitli bağışıklık hücrelerinin gelişimi ve düzgün çalışması için gerekli” diyor. Ayrıca Green, “Sadece soğuk algınlığı ve grip mevsiminde değil, yıl boyunca yeterli çinko alımının sağlanması, bağışıklık hücrelerimizin ve bariyer savunmalarımızın harekete geçmeye hazır olmasını sağlayacaktır” diye de ekledi.
Düşük B6 vitamini seviyeleri, bağışıklık tepkimizi olumsuz etkileyerek soğuk algınlığından kansere kadar birçok hastalığa yatkınlığımızı artırabilir. Son araştırmalar, B6 vitamini eksikliğinin Covid-19 komplikasyon riskini yükselttiğini ve bu vitaminin stres ve kaygıyı azaltarak bağışıklık sistemine dolaylı olarak destek olabileceğini gösteriyor.
Charlotte Faure Green’in açıklamalarına göre, B6 vitamini antikor üretimi için gerekli ve adrenal bezlerin düzgün çalışması için de önem taşıyor. Kronik stres, bağışıklık sistemini zayıflatabileceğinden, yeterli B6 alımı bu durumu yönetmeye yardımcı oluyor.
Bağışıklık sistemini güçlendirici veya iltihap giderici etkileri olduğuna inanılan birçok az bilinen takviye de mevcut. Bu takviyelerin hepsi, soğuk algınlığından kaçınmamıza veya semptomları hafifletmemize yardımcı olma potansiyeline sahip.
Sarımsak takviyeleri: Bazı araştırmalar, sarımsak takviyelerinin soğuk algınlığı riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bir çalışmada, sarımsak takviyelerinin soğuk algınlığını daha az şiddetli hale getirebileceği bulundu.
Mürver: Sarımsak takviyeleriyle benzer bir etki gösterebilir. Bir çalışmada, mürverin soğuk algınlığının süresini bir veya iki gün kısalttığı belirlenmiştir.
Kreatin: Charlotte Faure Green, “Kreatinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini inceleyen yeni bir araştırma grubu var. Genellikle spor geliştirme takviyesi olarak kullanılır ve enfeksiyonları tespit etmekten sorumlu molekülleri olumlu etkileyebilir. Ayrıca enfeksiyon sonrası iltihaplanmaları da azaltabilir, ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç var” dedi.