Güncelleme Tarihi:
Tereyağına süt kreması yerine margarin, ayçiçeği yağı, mısır özü yağı, palm yağı, hayvansal kaynaklı farklı bitkisel yağlar ve patates nişastası eklenmesi en çok uygulanan hilelerden. Bu hileli tereyağlarını ayırt etmenin en iyi yollarından biri ambalajlı ürün almak ve ürün etiketlerini okumak. Ancak gıda sahtekarları ünlü markaların sahte etiketleri kullanarak hileli tereyağlarını piyasaya sürüyorlar. Peki biz nasıl güvenle tereyağı tüketeceğiz? Gıda Güvenliği Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Artık ile konuştuk.
Özellikle pazarlarda ya da yöresel doğal ürün satan yerlerde ambalajsız tereyağı satılıyor. 'Mis gibi sapsarı köy tereyağı' diye gözümüz boyanıyor. Ama boyanan sadece gözümüz değil... İçine katılan kimyasal maddelerle sarı renge çevrilen bitkisel yağlarla tüketiciler kandırılıyor.
Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Gıda Güvenliği Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Artık ile konuştuk. İşte 5 soruda sahte tereyağı anlamanın yolları
1- Tüketici olarak tereyağı alırken nelere dikkat etmemiz gerekir?
Tereyağı üretiminde pahalı süt yağı yerine daha ucuz yağ kullanılmasının sağladığı ekonomik avantajlar nedeniyle tereyağında taklit ve tağşiş ciddi bir sorundur. Bir gıda maddesinin satış raflarına gelmeden önce analiz yapılarak analiz sonucu görülerek rafa konmasına izin verilir. Satış yeri, rafa ürünü koymadan önce sahte ürün olmadığının kanıtı olarak analiz raporunu istemelidir. Eğer istemezse denetimde ürün hatalı çıktığında aynı oranda sahte gıda üreten kadar sorumludur. Tüketici olarak bizlerin etiket okumayı bilmesi ve satın alacağı ürünü sorgulaması gerekir. Tüketiciler hayvansal bir ürün olan tereyağında onay numarası olup olmadığını sorgulamalı ve fiyat ve kalite ilişkisini öğrenmelidir.
2- Etiketsiz ürünlerin hepsi sahte midir?
Her gıda üreten firma gibi tereyağı üreten firmalar da kendi ürünü için onay numarası almalıdır. Bu onay numarası o ürünün devlet kontrolünde üretildiğinin kanıtıdır. Bu nedenle açıkta satılan ve etiketsiz ürün satın alınmamalıdır. Etiketi olmayan bir gıda kimliksiz bir insan gibidir. Risk sadece küçük market ve bakkalda değil her yerde aynıdır.
3- Satın aldığımız tereyağın sahte olduğunu nasıl anlarız?
Tereyağı, süt yağından üretilmişse 30 derecelerde erir. Eğer 20 derece ve yaklaşık sıcaklıkta eriyorsa bitkisel yağ katkısından şüphe duyulabilir. Patates püresi varsa çok daha çabuk eriyip yapısı dağılabilir.
Tereyağı kütle şeklinde olduğu için satın alırken dışarıdan anlaşılma imkânı yok. Erirken ya da keserken anlayabilmek de zordur. Yine nişasta tadı alınıyorsa patates püresi olduğunu düşünebilirler. Yoğurma işlemini homojen şekilde yapıp dondururlarsa, iç kısımdaki patates nişastasını insanların anlama şansı olmuyor. Bir tereyağında hile olduğu erirken ya da kesilirken anlaşılabilir.
4- Tereyağının rengi sarıysa sanki daha doğal ve taze diye bir algı var. Tereyağların renkleri neye göre değişiyor?
Tereyağının rengi sarıysa sanki daha doğal ve taze diye bir algı var ama bu algı çok yanlış. Tereyağların renkleri hayvanın yemi ve beslenmesi ile ilgilidir. Bunun bir doğallık kriteri olarak alınması doğru değildir.
5- Aslında köylüden direk satın alınabilen katkısız tereyağları da var ama özellikle büyük şehirlerde pazardan almak riskli mi?
Pazarlar da ya da yöresel ürün satan yerlerde de ambalajsız ürünler satılıyor ancak ambalajsız tereyağları satın alınmamalı, çünkü bunlarda devletin kontrolü yoktur. Tereyağı üreten firmalar Tarım ve Orman Bakanlığından “Onay” numarası alır. Onay numarasında il kodu ve 4 haneli bir rakam olmalıdır. (Yani İL KODU-4 haneli rakam.) Bu onay numarasını taşıyan ambalajlar devletin kontrolü ve güvencesi altındadır.
Köylüler yine Tarım İl Müdürlükleri’ne bilgi vererek kendi ürünleri pazarda satabilir. Tüm gıda denetimlerini Tarım ve Orman Bakanlığı yürütür. Ancak pazarların denetimini Belediyeler yapar ancak bu gıda denetimi değil hijyen denetimidir. Tüm yurtta tereyağının pazardan alınması risklidir. Satıcıyı tanımak ve alım için buna göre karar vermek önemlidir.