Psikologlar uygulama simgelerindeki gizli ayrıntıları ortaya çıkardı… ‘Sosyal medya genel olarak bu doğrultuda tasarlanıyor’
Güncelleme Tarihi:
Akıllı telefonların renkli ve dikkat çekici simgeleri, kullanıcıların ekran başında geçirdiği zamanı artırıyor. Psikologlar ise popüler uygulamaların tasarımında kullanılan gizli ayrıntıları ortaya çıkardı. İşte detaylar…
Renkli ve dikkat çekici uygulamalarla dolu akıllı telefonların, uyanık olduğumuz zamanın dörtte birini geçirmemize neden olması şaşırtıcı değil. Ekranlarımızda, ızgara benzeri düzenlenmiş küçük ikonların sürekli olarak dikkat çekme mücadelesi verdiğini çoğu kişi fark etmiyor.
Psikologlar, WhatsApp’tan X’e, Instagram’dan Spotify’a kadar popüler uygulamaların, parmaklarımızı kendilerine çekmek için kasıtlı olarak tasarlandığını ortaya koyuyor. Dr. Anastasia Dedyukhina ise ilgi çekici simgelerin uygulamaya dokunma olasılığını artırdığını belirtiyor.
BAKMADAN GEÇME!
Dr. Dedyukhina Daily Mail’e yaptığı açıklamada, “Genel olarak, daireler ve yuvarlatılmış kenarlar uygulama simgelerini düğme gibi hissettiriyor. Bu da kullanıcıların bunlara basma isteğini artırıyor. Örneğin, Facebook’un kare içindeki yuvarlatılmış 'F' harfi, dokunma isteği uyandırırken, Amazon'un 'gülümseyen oku' da güzel bir his yaratıyor” dedi.
‘ANLAŞILIR SEMBOLLER İLE SİMGELER KULLANILIYOR’
Nottingham Trent Üniversitesi’nde psikoloji profesörü Daria J Kuss, akıllı telefon uygulamalarının, kullanıcıların dikkatini çekmek ve etkileşimlerini artırmak için tanıdık ve anlaşılır semboller ile simgeler kullandığını vurguladı. Bu durum, kullanıcıların uygulamaları daha hızlı tanımasına ve onlarla daha fazla etkileşimde bulunmasına yardımcı oluyor.
BAKMADAN GEÇME!
Kanada’daki McGill Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Jay Olson ise uygulama simgelerinin değiştirildiğinde kullanıcı davranışlarını etkileyebileceğini belirtti. Bu durum, uygulama geliştiricilerinin simgelerin tasarımını dikkatle seçmelerinin önemini ortaya koyuyor.
Daily Mail’e konuşan bir yetkili de bazı şirketlerin farklı uygulama simgeleri üzerinde A/B testi yaptığını açıkladı. Bu süreçte, örneğin bir simgenin iki farklı tasarımı App Store’da deneniyor ve hangi tasarımın daha fazla indirme sağladığına göre en etkili olanı seçiliyor.
Bu strateji, geliştiricilerin kullanıcı davranışlarını daha iyi anlamalarına ve uygulamalarının başarısını artırmalarına olanak tanıyor.
BAKMADAN GEÇME!
‘SOSYAL MEDYA GENEL OLARAK ‘DÜĞMELEME’ ZİHNİYETİ ETRAFINDA TASARLANIYOR’
Indiana Üniversitesi Bloomington’dan kültürel teorisyen Profesör Rachel Plotnick, düğmelerin “tüketimi teşvik ettiğini” ve erken yaşlardan itibaren hayatımızın her yerinde bulunduğunu düşünüyor.
Ayrıca ‘Güç Düğmesi: Haz, Panik ve İtme Politikaları Tarihi’ kitabının da yazarı olan Profesör Plotnick, sosyal medyanın genel olarak “düğmeleme” zihniyeti etrafında tasarlandığına da dikkat çekiyor. Düğmelere dokunarak ürün siparişi veriyor, yolcu çağırıyor ve paylaşımlarımız hakkında duygularımızı ifade ediyoruz. Ayrıca formları doldurmak ve iletişim kurmak için de butonlara basıyoruz.
BAKMADAN GEÇME!
Tarihsel olarak, düğmeye basmanın zevk, anında tatmin ve hızlı iletişimle ilişkilendirildiği görülüyor. “Sadece bir düğmeye basarak yapılabilen her şey, kolay, otomatik ve arzu edilir olarak algılanıyor” diyen Plotnick, “Facebook, WhatsApp, Spotify ve YouTube gibi sosyal medya şirketleri, düğmelere basma isteğimiz ve bu kültürel hayranlığımız üzerinden hareket ediyor. Ancak bu durum, ara vermek istediğimizde bile bu platformları kullanmayı bırakmamızı zorlaştırabilir” dedi.
GÜNDE ORTALAMA 4 SAAT 20 DAKİKA TELEFONDA GEÇİYOR
Geçtiğimiz ay yapılan bir araştırma, ortalama bir İngiliz’in günde 4 saat 20 dakikasını telefonunda geçirdiğini ortaya koydu. Bu, uyanık geçirilen zamanın yaklaşık dörtte birine denk geliyor. Ofcom raporuna göre, kadınlar günde toplam 4 saat 36 dakika, erkekler ise günde 4 saat 3 dakika internette vakit geçiriyor.
BAKMADAN GEÇME!
Ayrıca, 2022 yılında Uluslararası Çevre Araştırmaları ve Halk Sağlığı Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma, akıllı telefonun kompulsif (bir kişinin belirli bir davranışı, düşünceyi veya aktiviteyi kontrol edememesi durumu) kullanımını tükenmişlik ile ilişkilendirdi. Tükenmişlik sendromu, uzun süreli stres altında hissetmek ve sürekli baskı hissetmek sonucunda ortaya çıkan fiziksel, zihinsel ve duygusal yorgunluk hali olarak tanımlanıyor.
Fotoğraflar: iStock