Güncelleme Tarihi:
Edirne’de 8 köyde küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarda görülen mavi dil hastalığı paniğe neden oldu. Köylerin karantinaya alınmasıyla birlikte akıllara ‘Mavi dil hastalığı insanlara bulaşır mı, belirtileri ve tedavisi nedir?’ soruları geldi. Köye gidip hayvanlardan örnek alan ekipler, gerekli aşı ve tedavi çalışmalarını gerçekleştirdi. Peki, mavi dil hastalığı nedir, insanlara bulaşır mı? İşte, mavi dil hastalığı tedavisi ve belirtileri…
Mavi dil ya da Blue tongue, Culicoides cinsi sokucu sinekler ile nakledilen, sığır, koyun, keçi ve deve gibi evcil hayvanlar ile bazı yabani gevişgetirenlerde görülen ve konjesyon, ödem, hemoraji ile karakterize bir enfeksiyondur. Hastalığa yol açan patojen Reoviridae ailesinin Orbivirus cinsinden olup mavi dil hastalığı virüsü olarak isimlendirilir.
Mavi dil hastalığı tüm geviş getiren hayvanlarda görülebilir. Virüs hayvanlarla veya yünle temas yoluyla veya süt tüketimi yoluyla bulaşmadığından BT ile ilişkili herhangi bir halk sağlığı riski yoktur.
Mavi dil hastalığı virüsü “Tatarcık” olarak bilinen sokucu sineklerin hasta hayvandan emerek aldıkları kanda bulunur ve aynı sineğin sağlıklı bir hayvandan kan emmesi sonucu sağlam hayvana geçer. Bu sinekler özellikle yağmurlu yaz günlerinin ardındaki rutubetli gecelerde aktiftirler.
Hasta boğaların spermalarıyla da virüs sağlıklı ineklere bulaşabilmektedir ki bulaşmada dikkat edilmesi gereken önemli yollardan biridir. Sığırlar belirgin bir hastalık belirtisi göstermeksizin virüsü kanlarında taşırlar ve hastalığın koyunlara bulaşmasında önemli rol oynarlar. Etken sokucu sineklerin olmadığı zamanlarda dahi sığır kanında 14 hafta aktif olarak kalabilmektedir.
Sokucu sinek tarafından kan emme sırasında etkeni alan hayvanda ilk belirtiler 7 gün sonra görülmeye başlar. Bu süre hayvanın ırkına ve bireysel direncine göre uzayıp kısalabilir. Örneğin merinoslar diğer koyun ırklarına göre çok daha duyarlıdır ve çok daha fazla etkilenir. Kuzular da koyunlardan daha duyarlıdır.
Aniden 40-42 o C ye varan ateş,
Ateşin başlamasından hemen sonra görülen dudak emme hareketleri,
Dil ve dudak ödemleri dilde mavileşme,
Önce sulu sonra irinli burun akıntısı,
Ağızda ve burun girişinde ülser ve kabuklu yaralar, bunun sonucu solunum güçlüğü ve yem alınımının durması,
Ağızdaki ve burundaki yaraların iyileşmesinden sonra ayakta tırnak aralarında yaralar,
Deride kırmızılıklar, yapağıda kırılma dökülme ,
Genç hayvanlarda ishal ve bulguların görülmeye başlanmasından 2-8 gün sonra ölüm.
Bazı durumlarda ölüm çok daha uzun zaman sonra görülebilir. Kuzularda ölüm oranı % 95 e varabilir.
Sığırlarda benzer belirtiler görülmekle birlikte belirtiler çok daha hafiftir, bazen fark edilmeyebilir. Ancak gebe ineklerde AH sendromu denilen anomalili buzağı doğumları ve ölü doğumlar da görülebilir.
Mavi dil hastalığında öncelikle teşhisin ardından karantina başlar. Sonrasında aşılama süreci ile tedaviye başlanır. Aşılar ilkbaharda ve kırkımdan 3-6 hafta önce uygulandığında daha fazla bağışıklık sağlar. Ancak aşının koçlarda geçici kısırlık yapması nedeniyle koçlar, koç katımından sonra aşılanmalıdır. Mavi dil aşısı gebe hayvanlarda da yavru atmalara ve anomalili kuzu doğumlarına neden olduğundan gebe hayvanlara da aşı uygulaması tavsiye edilmez.
Hastalığı geçiren hayvanlar 2 yıl kadar bağışıklık kazanır. Bu hayvanlar ağız sütü (kolostrum) vasıtasıyla bağışıklığı sağlayan antikorlarını yavrularına da geçirebilirler. Bu yavrular 6 ay kadar bağışık kalırlar. Bu sebeple hastalığa karşı yapılan aşıların 6 aylıktan küçük kuzulara yapılmaması gerekir.