Güncelleme Tarihi:
Kanı oluşturan hücreleri temel olarak alyuvarlar(kırmızı kan hücreleri), akyuvarlar(beyaz kan hücreleri) ve trombositler (pıhtılaşma ile ilgili hücreler) olarak üçe ayrılır. Alyuvarların içerisinde hemoglobin denilen protein ile dokularımızın ihtiyacı olan oksijen akciğerden hücrelerimize taşınırken dokulardan biriken karbondioksit ise hücrelerden akciğere taşınarak vücuttan atılır. Alyuvar sayısının normalden az olması veya alyuvarlarda bulunan hemoglobin miktarının azalması durumuna da kansızlık denir. İç Hastalıkları Uzmanı Rıfat Bozkuş, kansızlıkla ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Kansızlık kırmızı kan hücrelerinin yapımında eksikliğe yol açan nedenler, kan hücrelerinin yıkımı ya da kan kaybı gibi bir çok farklı nedene bağlı olarak gelişebilmektedir. Beslenme yetersizliğinden tutunda kansere kadar veya çölyak hastalığından tutunda menstrüasyonla fazla kanamaya kadar bir çok farklı nedene bağlı olarak gelişebilen kansızlık tespit edildiğinde altta yatan nedeni mutlaka araştırmak gerekir. Toplumda en sık görülen kansızlık nedeni demir eksikliğine bağlı olarak gelişen kansızlık olup beslenme ile yeterli demir alınmaması, mide ve bağırsak hastalıklarına bağlı demir emilim sorunları ya da kan kaybına bağlı olarak gelişebilmektedir. Kansızlık neden olur diye bakıldığında;
Demir eksikliği
Folik asit eksikliği
Vitamin ve mineral yönünden zengin meyve ve sebzelerin tüketilmemesi
Et ve balık ürünlerinin tüketilmemesi
Süt ve süt ürünlerinin tüketilmemesi
Özellikle yumurta gibi besin değerleri çok yüksek olan gıdaların tüketilmemesi
Kronik hastalıklar (romatizmal hastalıklar, iltihabi hastalıklar, karaciğer yetmezliği, organ yetmezlikleri vb)
Vücudun(Kemik iliğinin) yeterince kırmızı kan hücresi (alyuvar) üretememesi (kanser, kemik iliği kanseri, kemik iliği infiltrasyonu yapan hastalıklar vb.)
Üretilen kırmızı kan hücrelerinin vücut tarafından yok edilmesi
Kanamalar
Adet kanamaları
Hamilelik
Böbrek hastalıkları
Besin alerjileri
B12 vitamin eksikliği
Vegan ya da vejetaryen beslenme
Aşırı miktarda kafein içeren içeceklerin tüketimi (çay, kahve)
Ağır metal zehirlenmeleri (kurşun) gibi ve bir çok farklı neden kansızlığa yol açabilir.
Görüldüğü üzere kansızlık bir çok farklı nedene bağlı gelişebildiği için kansızlık durumunda doktorunuza başvurarak detaylı muayene olmanız ve gerekli tetkiklerin yapılması gerekir.
Kansızlık durumunda dokuların ihtiyacı olan oksijen yeterince karşılanmadığı için tüm vücudu ilgilendiren sağlık sorunları olabilmektedir. Kansızlığın çeşidine veya altta yatan hastalığa bağlı olarak çeşitli yakınmalar olabilir. Kansızlık belirtileri şu şekilde sıralabilir;
Yorgunluk, halsizlik ve güç kaybı
İştahsızlık, kilo kaybı
Çarpıntı, göğüs ağrısı
Nefes darlığı
Cilt renginin solgunluğu
Baş ağrıları
Bayılmalar
Sinirlilik, tahammülsüzlük
Konsantrasyonda güçlük
Cilt kuruluğu
El ve ayaklarda uyuşmalar
Kulaklarda uğuldama ve çınlama
Dudak kuruluğu, çatlamalar
Ağızda, dudak ve dilde yaralar (aftlar)
Tırnaklarda kırılmalar
Saç dökülmesi
İyi bir uyku sonrasında bile geçmeyen yorgunluk
Çabuk yorulma
Sık sık hastalanmak ve enfeksiyonların ağır geçmesi
Zayıf bağışıklık sistemi
Soğuğa karşı dayanıksız olma sürekli el ve ayakların üşümesi gibi yakınmalar sıklıkla görülür.
Kansızlık durumunda dokuların ihtiyaç duyduğu oksijen karşılanmadığı için tüm organların yetmezlikleri ile karşı karşıya kalırız. Vücudumuzu baştan aşağıya etkileyen bu sağlık sorununda tabidir ki kalp-damar sistemi ve beyin daha fazla etkilenir. Kansızlık kalp-damar hastalıklarını tetiklerken mevcut kalp damar hastalıklarını kötüleştirir. Kalp yetmezliği başta olmak üzere böbrek, akciğer ve karaciğer yetmezliği gibi organ yetmezliklerinde mevcut hastalıklar kansızlık durumunda kötüye gidebilir.
Kansızlık durumunda kansızlığın nedenine bağlı olarak değişmekle beraber bilişsel fonksiyonlarda bozulma, hafıza sorunları, algılama sorunları ,dikkat eksikliği gibi beyin ile ilgili sorunlar yaşanabilir. Çocuklarda tedavisi mümkün olan büyüme- gelişme ve zeka geriliğine yol açabilir. Kansızlık gebelerde düşüklere, bebek ölümlerine, düşük kilolu bebek doğurma ve erken doğum riskini artırma gibi sorunlara yol açar. Kansızlık bağışıklığı sistemini zayıflatarak enfeksiyonlara maruziyeti artırdığı gibi enfeksiyonların ağır ve komplike olmasına yol açabilir.
Kansızlık belirtileri yaşıyorsanız ya da başka sebeplerle yapılan tetkiklerde kansızlık saptandı ise mutlaka doktorunuza başvurarak kansızlık nedenine yönelik olarak tetkik edilmeniz gerekir. Akut kan kaybı ve kansızlığın çok ciddi olmadığı acil durumlar haricinde kişiye tedavi olarak kan verilmesi uygun değildir çünkü kan transfüzyonu başta bulaşıcı hastalıklar ve kan transfüzyon reaksiyonları nedeniyle başka sağlık sorunlarına yol açabilir. Kansızlık farklı nedenlere bağlı olarak gelişebildiği için yapılan tetkikler sonucu kansızlığa yol açan başta demir, folik asit ve b12 vitamin eksikliği gibi vitamin yada elementlerde eksiklik varsa ağızdan veya enjeksiyon şeklinde ilaç takviyeleri alınması gerekir. Ayrıca kansızlığın nedeni altta yatan hastalıklara bağlı ise gerekli tetkikler sonucu başka tedavi seçeneklerine ihtiyaç duyulabilir. Örneğin demir eksikliği beslenme yetersizliği veya fazla menstrüasyon kanamasına bağlı olabileceği gibi hemoroid veya kansere bağlı kan kaybı nedeniyle de olabilmektedir. Kansızlığın başka bir hastalığa bağlı olduğu bu gibi durumlarda ameliyat veya başka tedaviler gerekebilir.
Demir veya b12 vitamin eksikliği veya başka mineral, element veya vitamin eksiklikleri durumlarında bazı kişilerde mide bağırsak emilim bozukluğu gibi nedenlerle ağızdan alınan ilaçlar faydalı olmayabilir veya kişi ağızdan aldığı ilaçların yan etkileri nedeniyle ilaç kullanamazsa enjeksiyon şeklinde kas içine veya damardan olacak şekilde tedaviler verilebilir. Enjeksiyon şeklinde uygulamaların oluşabilecek ilaç yan etkileri nedeniyle doktor önerisi ve kontrolünde yapılması gerekir. Kansızlık tedavisinde farklı nedenlere bağlı olarak zaman zaman aksamalar olabilmektedir. . Kliniğimde kansızlığı olan hastaların özellikle ilaç yan etkileri nedeniyle tedavilerinin sıklıkla aksadığını veya ilaçların yetersiz doz ve sürede kullanımına bağlı olarak tedavinin yarım kaldığını gözlemliyorum. Bu nedenlerle kansızlık tedavisinin kişiye özel olarak düzenlenmesi gerekir. Demir ve vitamin eksikliklerine bağlı kansızlık en sık görülen kansızlık çeşidi olup bu noktada ilgili element ve vitaminlerden zengin olan besinlerden sağlıklı ve dengeli beslenmek büyük önem arz eder.
Kansızlık tedavisinde demir kaynaklı besinlerle doğru şekilde beslenmenin öneminin büyük olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, kansızlık sorunu yaşayan kişilere beslenme önerilerinde bulundu.
Kansızlık tedavide tüketilmesi gereken bazı besinleri sıralamak gerekirse; kırmızı et, tavuk eti, karaciğer, balık, üzüm, pekmez, yumurta, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, fındık, susam ve kuru duttur. Bu besinlerin C vitamini ile beraber tüketilmesi demir emilimini arttırmanın önemli bir yoludur.
C vitamini bakımından zengin olan besinlere örnek vermek gerekirse portakal, kivi, tatlı kırmızıbiber, yeşilbiber, greyfurt, kavun, çilek, ananas, mango, brokoli ve tatlı patatestir.
Her öğünde karışık yeşilliklerden oluşan bol limonlu salatalar demir emilimini artırır. Yumurtayı menemen tarzında pişirmek ve öyle tüketmek demirin alımını artırmış olur. Çünkü içerisinde kırmızıbiber, yeşilbiber, domates ve soğan olduğu için C vitamini almış oluyorsunuz.
Ispanağı sade ya da yumurta ile birlikte yemek gerekir. Ispanağı yoğurt ile beraber tüketmek demir emilimini azaltır.
Kahvaltıda 1 tatlı kaşığı keçiboynuzu pekmezi (yüksek demir içerir) yemek faydalı olabilir.
Kuru baklagiller parça et ya da tavukla pişirildiğinde demir alımı artmaktadır.
Demir eksikliği ileri seviyede olan kişiler kalsiyum yönünden zengin besinleri yemeklerin yanında değil ara öğün olarak tüketmelidir. Çünkü kalsiyumun demirin emilimini yavaşlatma özelliği vardır.
Ayrıca demir alımını azaltmamak için çayı açık ve içine limon sıkarak içmekte yarar vardır.