Güncelleme Tarihi:
Günümüzde tüm dünyanın ortak problemi haline gelene obezitenin altında yatan esas sebebin insülin direnci olduğunu biliyor muydunuz? Şeker, kalp ve damar hastalıklarına da neden olan insülin direnci egzersiz ve sağlıklı beslenme sayesinde düşürülebiliyor.
30’lu yaşlardan itibaren obezite sıklığı artıyor
Gelişen teknoloji yaşam tarzımızda köklü değişikliklere sebep olurken tembel bir nesil yaratmada hayli etkili oldu. Öyle ki fiziksel aktivitelerimiz kısıtlandı, bir merdiven bile çıkmaya üşenir olduk. Tabii beslenme düzenimiz de bu köklü değişimden nasibini alanlardan. Fastfood tarzı beslenme alışkanlıkları ve yüksek kalorili beslenme obeziteyi kamçılarken özellikle 30’lu yaşlardan itibaren obezite sıklığı artıyor. 30’lu yaşlardan itibaren beslenme alışkanlığımız değişmese de vücudumuz bir dönüşümün içine giriyor ve bize yabancı bazı durumlar ortaya çıkıyor. Aslında olan şu “insülin direnci” gelişiyor.
İnsülin direnci kilo almanıza sebep olurken, kilonuzun artması da insülin direncini tetikliyor
Siz de fark edersiniz ki “insülin direnci” hem sebep hem sonuç. O zaman rahatlıkla ve tabi ki bilimsel olarak şu söylenebilir. “Bu kısır döngünün baş aktörü olan insülin direncini kırarsak işte o zaman kalıcı ve sağlıklı kilo vermiş oluruz”.
İnsülin nedir?
İnsülin pankreastan salgılanan bir hormondur. Başta kas ve yağ dokusu olmak üzere kanda dolaşan şekerin hücre içine alınarak vücudun şekeri kullanmasını sağlar. Karaciğerde fazla şekerin depolanmasında etkilidir. Vücuttaki yağ ve proteinlerin parçalanmasını engeller.
Kısır bir döngü; İnsülin direnci
Pankreastan yeterince insülin salgılandığı halde vücudun insülin cevabının azalmasıdır. Bu durumda pankreas insülin direncini kırmak için daha fazla insülin salgılar. Kanda gerektiğinden fazla insülin yemek sonrası kan şekerinde ani düşmeye ve erken acıkmaya sebep olur. Sonuç ise aşırı kilo alımı… Bu kilo aşırı insülin direncini daha da arttırır ve sonuç yine kilo alımı. Yani bu süreç bir kısır döngüden ibaret! Ancak bu kısır döngüyü kırmanın bir yolu var. O da; insülin direncini kırmak.
İnsülin direnci nedenleri nelerdir?
• Genetik yatkınlık,
• Hareket azlığı,
• İlerleyen yaş,
• Kilolu olmak,
• Yüksek kalorili rafine gıdalarla beslenmek insülin direncine sebep oluyor.
İnsülin direnci hangi hastalıkları tetikliyor?
İnsülin direnci ilerleyen yıllarda şeker hastalığına sebep oluyor. Aslında şeker hastalığının en erken bulgusu denilebilir. Şeker hastalığının yanı sıra obezite, hipertansiyon, kalp damar hastalığı, kan yağlarının yükselmesi, kansere yatkınlık insülin direncinin sıkça görülen diğer sonuçları olarak söylenebilir.
Bu kişiler;
• Çocuk, genç, yaşı ilerlemiş obezler,
• Kilo vermek isteyenler,
• Ailede şeker hastalığı olanlar,
• Yemekten sonra uyku hali, halsizlik baş dönmesi şikayeti olanlar,
• Tedaviye dirençli trigliserid yüksekliği olanlar,
• Karaciğer yağlanması olanlar,
• Hızlı kilo alma,
• Tatlı gıdalara aşırı düşkünlüğü olanlar
• Açlığa dayanamama, açlıkta baş dönmesi sersemlik hissi, dudaklarda uyuşma, sinirlilik baş ağrısı, göz kararması ve bulantı şikayeti olanlar mutlaka insülin direncine baktırmalıdır.
İnsülin direnci nasıl anlaşılır?
Hasta açken kanında ölçülen şeker ve insülin değeri ile hesaplanan HOMA-IR testi, insülin direncini tespit eden basit ve güvenilir bir yöntemdir.
İnsülin direncinin tedavisi nasıl yapılır?
İnsülin direnci ve obezite birbirini tetikliyor
Özellikle ilerleyen yaşta şeker hastalığı, kalp ve damar hastalığı, obezite, hipertansiyon, kansere yatkınlık gibi ciddi hastalıklar insülin direnci zemininde gelişir. Her yaş grubunda olmakla birlikte özellikle obez çocuk ve gençlerde insülin direnci aranmalı ve sağlıklı nesiller için gerek diyet gerekse ilaçla tedavi edilmelidir.