Güncelleme Tarihi:
Hamilelikte kanama, sık karşılaşılan durumlardan biri olsa da bazı zamanlarda anne adayları için endişe verici olabiliyor. Hamilelik sırasında vajinal kanama korkutucu olabilir ama bu kanamanın her zaman bir soruna işaret etmez. Genellikle gebeliğin ilk 3 ayında (12 hafta) vajinal kanaması olan gebelerin yüzde 80’i süreci sorunsuz devam eder ve sağlıklı bebekler dünyaya getirir. Vajinal kanama lekelenme tarzında olabileceği gibi adet kanaması gibi yoğunda olabilir. Eşlik eden şiddetli karın ağrısı, kanama miktarının çok olması gibi durumlar altta yatan daha ciddi sorunlara işaret edebilir. İşte hamilelikte kanama hakkında bilgiler...
Hamilelik kanamalarının önemini anlamak için vajinal kanamaları gebelik dönemlerine göre ayırt edilmesi önemli ve hamileliğin ilk 3 ayındaki kanama nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
İmplantasyon (tutunma) kanaması: Döllenmiş yumurtanın rahim zarına yerleşmesi ile gebe kaldıktan 10-14 gün sonra meydana gelen lekelenme tarzındaki kahverengiye yakın renkteki fizyolojik kanamalar.
Dış (Ektopik) gebelik: Döllenmiş olan yumurtanın rahim duvarı yerine tüplerimiz gibi farklı bir yere yerleşmesi sonucu oluşuyor. Hafif lekelenme şeklinde vajinal kanama yapabiliyor.
Düşük (Abortus incipiens): Gebeliğin 20. haftadan önce kaybı. Yoğun kanama ve karın ağrısı eşlik ediyor. Fetus ve ekleri vajinal kanama ile rahimden atılıyor.
Düşük tehdidi (Abortus imminens): Rahim içine yerleşmiş olan fetüs ve eklerinin kaybedilmesi riski. İlk dönem gebelik kanamalarında çok sık rastlanan sebeplerden biri arasında yer alıyor. Kanamanın miktarı lekelenmeden adet kanaması gibi yoğun olmaya kadar değişken boyutta olabiliyor. Şiddetli ağrı eşlik etmesi ve kanama miktarının çok olması gebeliğin düşük ile sonuçlanacağının öngörülmesine neden oluyor.
Molar (üzüm) gebelik: Halk arasında üzüm gebelik olarak da bilinen döllenmiş yumurtanın anormal çoğalması sonucu meydana gelen sağlıksız gebelik.
Hamileliğin 2. veya 3. trimester (3 aylık dönem) dönemindeki kanamaları şu şekilde sıralanabilir:
İnkompetan serviks: Erken doğuma neden olabilen serviksin erken açıldığı durum.
Plasental ayrılma: Bebeğin beslenmesini sağlayan plasentanın rahim duvarından ayrıldığı durum.
Plasenta Previa: Plasentanın rahim ağzını kapattığı ve yoğun kanamaya neden olabilen durum.
Erken doğum: Kasılmalara, yoğun sırt ağrısı ve hafif vajinal kanama eşlik edebiliyor.
Düşük
Rahim ağzında yaygın enfeksiyon.
Hamilelikteki kanamanın rengi ve süresi nedene bağlı olarak değişiyor. Halk arasında tutunma kanaması olarak bilinen implantasyon kanaması kahverengi ve lekelenme tarzında olurken, düşük dediğimiz fetüs ve eklerinin rahimden atıldığı kanamalar yoğun ve kırmızı renkte olabiliyor.
Gebelikte rahim ağzının damarlanması artar ve rahim ağzındaki polip, erozyon gibi oluşumlar kanamaya meyilli olabiliyor. Bu kanamalarda açık kırmızı renkte lekelenme şeklinde olabiliyor ve bu durum fizyolojik olarak değerlendiriliyor.
Doğuma yakın dönemde yaklaşık 24-48 saat öncesinde halk arasında nişan olarak bilinen mukus tıkacının atılması da fizyolojik kanama örnekleri arasında yer alıyor. Gebeliğin her döneminde kanama meydana gelebiliyor. Bunların bazıları fizyolojik yani olağan kanama sebepleri olurken bazıları ise ciddi sorunları işarete edebiliyor. Bu nedenle vajinal kanama nedenlerinin gebelik dönemine göre incelenmesi önem taşıyor.
Hamilelik sırasında herhangi bir dönemde vajinal kanama olduysa mutlaka doktora bildirilmesi gerekiyor. İlk 3 aylık dönemde, bir gün içerisinde geçen hafif lekelenme tarzında kanama olduysa bir sonraki doktor muayenesinde belirtilmelidir. Ancak bir günden uzun süren kanamalarda mutlaka 24 saat içerisinde doktora başvurulması öneriliyor.
Orta veya şiddetli vajinal kanama ile birlikte vajinanızdan gebeliğe ait bir dokunun çıktığı görülürse ve karın ağrısı şikayeti varsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması önem taşıyor. Ayrıca kan grubu Rh negatif olan kişilerin en ufak lekelenmede bile vücudun bir sonraki gebelikte antikor üretmesini önlemek amacıyla bir ilaca ihtiyaç olup olmadığının değerlendirmesi için en geç 72 saat içerisinde doktora başvurulması gerekiyor. Gebeliğin sonraki döneminde kanamanın her miktarı önemli oluyor.
Kanama, enfeksiyon, cinsel ilişki gibi nedenlerle bir olabileceği gibi, çok daha ciddi sorunlar nedeniyle de oluyor olabilir. Bu nedenle ilerleyen gebelik dönemindeki vajinal kanamalarda miktardan bağımsız olarak mutlaka doktora başvurulması gerekiyor. Hamileliğin son haftalarında pembe ve kanlı vajinal akıntının yaklaşan doğuma işaret olabiliyor. Bu durum varlığında doktora başvurmak yine önem taşıyor.
Gebelikte kanamanın nasıl durdurulacağını tamamen kanamanın nedenini ortaya koyabilmekle mümkün. Düşükte sonlanması kaçınılmaz olan durumlarda tam bir düşük olup parça kalmayacak ise sürecin takibi yeterli iken tam olmayan düşükte hekim kanama ve enfeksiyon açısından küretaj yöntemi ile kalan dokuyu temizlemek gereği duyabiliyor.
Düşük tehdidi durumunda rahim kasılmasını engelleyen ilaçlar, gebeliğin devamını sağlayan progesteron gibi hormonlar kanamanın durmasına yardımcı olabiliyor. Plasenta Previa (bebeğin eşinin rahim ağzına yerleşmesi) ya da ablasyo plasenta (bebeğin eşinin erken ayrılması) gibi ciddi kanamalarında olduğu durumlarda hekim tarafından değerlendirme sonucu acil sezaryen kararı alınabiliyor.