Güncelleme Tarihi:
Özellikle aç karnına kahve tüketimi ve aralıklı oruca dikkat çeken Esen, "Sabah aç karnına kahve içmek stres hormonlarını tetikleyebilir. Kahveyi hafif bir kahvaltı sonrasında tüketmek daha sağlıklıdır. Aralıklı oruç ise hem genel sağlık hem de kalp sağlığı için risk taşıyabilir" dedi
Kalp ve damar hastalıkları, dünya genelinde her yıl 17,9 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olarak en büyük ölüm sebebi olmaya devam ediyor. Günlük rutin hale gelmeye başlayan ve popüler olan bazı alışkanlıkları kalp sağlığı açısından değerlendiren Kardiyoloji Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Esen, özellikle sabah aç karnına içilen kahveye, aralıklı oruca ve kan sulandırıcı kullanımına değindi.
Prof. Dr. Özlem Esen kahvenin kahvaltı sonrası içilmesi gerektiğini söyleyerek, “Aslında kahve uyaran ve beyne ilk ulaştığı anda bizi canlandıran bir madde. Ancak uyandığımızda ilk olarak beynimize temas etmesini çok istemiyoruz. Çünkü kortizol hormonu dediğimiz stres hormonlarını tetiklediği düşünülüyor. Dolayısıyla kahveyi aslında hafif bir kahvaltının üzerine tükettiğiniz zaman vücudunuz için daha sağlıklı. Aslında güne her zaman hafif bir kahvaltı ile başlamalıyız” dedi.
Bir diğer alışkanlık haline getirilmeye çalışılan ve oldukça popüler hale gelen aralıklı oruç hakkında da uyarılarda bulunan Prof. Dr. Esen, “Son zamanlarda çok popüler olan uzun süreler aç kalınan, aralıklı veya oruçlu beslenme olarak adlandırılan beslenme düzeni yerine kalp uzmanları olarak her zaman normal 3 öğünlü beslenmeyi tavsiye ediyoruz. Çünkü uzun açlığın vücuda fark edilmeden bir stres kaynağı olabilir, yüksek tansiyonu tetikleyebiliyor.
Aralıklı oruç aslında şehir efsanesi bir beslenme tarzı ayrıca son çalışmalarda günün sadece 8 saatine yemeğini sınırlandıran kişilerin kalpten ölüm riskinin daha yüksek olduğu anlaşıldı. Aynı zamanda şok diyetler de kalp ve genel sağlık için tavsiye edilmiyor.
Mesela sosyal medyada bu aralar su diyeti ünlü. Bu şok diyetler kalbin elektrolit dengesini bozuyor ve ritim bozukluğuyla ya da kanın akışkanlığının bozulmasıyla sonuçlanabiliyor. Ayrıca diyet demek yerine sağlıklı beslenme demek daha iyi olacaktır. Geçmişte birtakım beslenme anlamında hatalar olabilir ama bunu düzeltip artık sağlıklı bir yaşama merhaba dediğimiz bir sağlıklı yaşam planı diyoruz. Dolayısıyla diyetlerden ziyade buna odaklanmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Özellikle 40 yaş sonrası herkesin hem genel sağlık açısından hem de kalp krizini önleme bakımından kan sulandırıcı kullanıp kullanmaması gerektiğine bir uzman eşliğinde karar verilmesi gerektiğini söyleyen Özlem Esen konuşmasına şöyle devam etti:
“Hepimizin bildiği, yıllardır kullanılan kan sulandırıcı ilaç 100 yılın buluşu diyebiliriz. Kalp krizi riskini azaltmada etkili olsa da gereksiz kullanımda mide ve beyin gibi bölgelerde kanama riskini artırabilir. Bu nedenle, kullanımı öncesinde mutlaka yarar-zarar dengesi değerlendirilmelidir. Genç ve sağlıklı bireylerde koruyucu etkisi sınırlı olan bu kan sulandırıcı ilacın kalp hastalığı veya inme riski taşıyan kişilerde doktor kontrolünde kullanılması önemlidir. “
Son olarak kalp sağlığı için genel tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Esen önerilerini şu şekilde sıraladı:
Dengeli ve sağlıklı beslenme: Meyve, sebze, tam tahıl, sağlıklı yağlar (zeytinyağı, avokado), yağsız proteinler (balık, tavuk) ve lif açısından zengin gıdaları tüketmek kalp sağlığı için önemlidir. Kırmızı et, işlenmiş gıdalar, aşırı tuz ve şeker tüketiminden kaçınılmalıdır.
Düzenli egzersiz: Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta kardiyo egzersiz (yürüyüş, koşu, yüzme) yapmak kalp sağlığını destekler. Düzenli fiziksel aktivite, kan dolaşımını iyileştirir ve kalbi güçlendirir.
Sigara ve tütün ürünlerinden uzak durma: Sigara içmek damarları daraltarak kalp hastalığı riskini artırır. Tütün ürünlerinden uzak durmak kalp sağlığı açısından kritik önemdedir.
Alkol tüketimini sınırlama: Aşırı alkol tüketimi kan basıncını yükseltir ve kalp hastalığı riskini artırabilir. Alkol alımı sınırlı ve kontrollü olmalıdır.
Stres yönetimi: Uzun süreli stres, yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları riskini artırabilir. Meditasyon, yoga veya derin nefes egzersizleri gibi stres azaltıcı teknikler uygulanabilir.
Düzenli sağlık kontrolleri: Kan basıncı, kolesterol ve kan şekeri seviyelerini düzenli olarak kontrol ettirmek erken teşhis ve önlem açısından önemlidir.
Yeterli ve kaliteli uyku: Kalp sağlığı için gece 7-8 saat kesintisiz uyku önemlidir. Uyku düzenini koruyarak kalp hastalıkları riskini azaltabilirsiniz.