Güncelleme Tarihi:
Bahar alerjisi, bahar döneminde ortaya çıkan, burun, göz, deri ve bronş tutulumuna bağlı olan belirtilerin yanı sıra halsizlik, yorgunluk, uykusuzluk gibi sistemik bulguların da görülebildiği bir alerji tablosudur. Bahar alerjisi, hapşırma, gözlerde kızarıklık ve burunda akıntı gibi durumlarla ortaya çıkar. Genetik yatkınlık ya da çevresel faktörler, bu duruma neden olabilir.
Ailesinde alerji öyküsü olan kişilerin, hava kirliliği olan bölgede yaşayanların, ev içinde hayvan besleyenlerin daha fazla risk altında olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Rıfat Bozkuş, bahar alerjisinin belirtilerini ve alınabilecek önlemleri anlattı.
Bahar alejisinin belirtileri nelerdir?
Bahar alerjisi; öksürük ve baş ağrısı, yorgunluk, burun akması ve tıkanması, hapşırma, burun ve gözlerde kaşıntı, algılama güçlüğü, gözlerde kızarıklık ve sulanma, gözaltlarının şişmesi ve mavimsi bir renk alması, koku ve tat duyularında azalma, sık sık ellerini buruna sürtme ve kaşıma hareketi, uyku bozukluğu, damakta ve gırtlakta kaşıntı gibi belirtilerle kendini gösterir.
Bahar ayında astım, alerjik nezle, ürtiker ve göz alerjisi belirtileri varsa öncelikle doktora başvurulmalıdır.
Nelere dikkat edilmeli?
Ağız yerine burundan nefes alıp verilmeli.
Polenlerin yoğun olduğu günlerde dışarıda uzun vakit geçirilmemeli.
Dışarda güneş gözlüğü ve şapka takılmalı.
Polenlerin yoğun olduğu saatlerde kapı ve pencereleri açmayın.
Çimenlerin biçildiği yerlerden uzak durun.
Aracınıza polen filtresi takmayı unutmayın.
Uzun kollu elbise ve pantolon giyiniz.
Yüz ve burun ara ara suyla yıkanarak temizlenmeli.
Dışarıdan eve gelince kıyafetler değiştirilip duş alınmalı.
Sağlıklı ve dengeli beslenmeye dikkat edilmeli.
Klima kullanmaktan kaçınılmalı.
Çamaşırlar parfümsüz deterjanla yıkanmalı ve ev temizliğinde kokusuz ürünler tercih edilmeli.
Bu önlemler ile birlikte doktorunuzun uygun gördüğü ilaçları kullanmanız faydalı olacaktır.
Nasıl tedavi edilir?
Bahar alerjisinin tedavisiyle ilgili bilgiler veren Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferah Ece, konuyla ilgili şunları söyledi: "Alerjiye neden olan etkenlerden uzak durulması yani sakınma, tedavinin en önemli bölümüdür. Ancak tek başına yetmez. İlaç tedavisi de uygulanmalıdır. Alerji tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar antihistaminiklerdir. Bu tür ilaçlar, en çok kaşıntı, akıntı ve hapşırma üzerinde etkilidirler. Antihistaminiklerden sonra diğer bir faydalı ilaç türü de kortizonlardır. Aşıyla alerji tedavisi (immünoterapi) ise alerjenden kaçınmanın mümkün olmadığı ve (veya) çoklu alerjen yerine sınırlı alerjene reaksiyon verildiği durumlarda, alerjenin (aşının), düşük dozdan başlayarak, artan şekilde enjektörlerle cilt altına verilmesi yöntemi ile uygulanır. Bu şekilde, vücut bu maddeyi tanıyarak, alerjik reaksiyon göstermemeye programlanır. Son yıllarda, alerjenin ağızdan (dilaltı) veya burundan damla şeklinde verilmesiyle de iyi sonuçlar alınabilmektedir."