Güncelleme Tarihi:
Çinko, D vitamini, probiyotikler ve DNA koruyucu besinlerin seyahate çıkılan hafta içinde alınarak bağışıklık sisteminin planlı bir şekilde harekete geçirilerek güçlendirilebilir. Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, konuyla ilgili bilgiler verdi.
Çinko ve D vitamini ile işgalcileri defedin. Çalışmalar D vitamininin insan bağışıklık sistemi düzenlenmesinde önemli bir rol oynadığını ve bazı bakteriyel/viral enfeksiyonlara yakalanma riskini azalttığını göstermektedir. Optimal sağlık için kan D vitamini düzeylerini 50-80 ng/mL'de tutmak önemlidir. Bu aralıkta değilseniz günlük en az 5000 IU D vitamini alımı önerilmektedir. Multi vitamin kullanıyorsanız biraz çinko takviyesi aldığınızı düşünebilirsiniz fakat yeterli olmayabilir. 20-50 mg arası ek çinko takviyesinin fayda sağlayabileceği saptanmıştır. Hava kalitesi, yerel kirleticiler, otel havalandırmaları ve uçaklardaki geri dönüşümlü havalar patojenlere maruz kalmanızı artırıp enfeksiyona yakalanma riskine katkıda bulunmaktadır. Çinko minerali virüs karşıtı özellik gösterdiğinden, rinovirüsün (grip) nazal yollardan hücrelere tutunmasını engellemektedir. Çinko asetat şeklinde pastil olarak alınması da işe yaramaktadır.
Probiyotikler; yoğurt, kefir gibi besinlerde belli miktarlarda bulunan yararlı bakterilerdir. Bu canlı bakteriler bağışıklık sağlığı da dahil olmak üzere bulundukları konağa birçok sağlık faydası sunarlar. Bağışıklık sistemimizin yüzde 70'i bağırsak floramızın bütünlüğüne dayanarak fonksiyon gösterir. Yararlı bakterilere bolca sahip olduğumuza emin olmamız gerekir. Seyahatiniz süresince yüksek potansiyelli bir probiyotik karışım almayı düşünebilirsiniz. Sağlıklı bir bağırsak florasını korumak için çeşitli suşlar ve en az 15 milyar CFU içeren bir probiyotik takviye alınması önerilmektedir. Bağırsak florası sadece bağışıklık sistemini etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda beyin fonksiyonları için de gereklidir.
DNA’nızı koruyun. Uçakların da X-ray cihazları gibi bizi radyasyona maruz bıraktığını biliyor muydunuz? İnsanlar hem diğer yıldızlardan gelen kozmik radyasyona hem de güneş ışınlarından gelen solar radyasyona maruz kalırlar. Dünya'nın atmosferi bizi büyük ölçüde korusa da yüksek rakımlarda seyahat sıklıkları arttıkça koruma oranı azalmaktadır. Radyasyon vücudu serbest radikallere açık hale getirdikten sonra dokularla etkileşime girip DNA gibi hücre yapılarını bozmaktadır.
Güçlü bir bağışıklık sisteminin beslenme ile yakından ilişkili olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Arslan, bağışıklığın güçlü olması için beslenmede dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
Yulaf, bağışıklık sistemini uyarıcı özelliğinin yanı sıra birçok bilimsel çalışmada kanser, mikrobiyal enfeksiyonlar, diyabet ve yüksek kolesterol tedavisinde de etkili olabileceği ortaya konulan “beta glukan” içerir. Bu nedenle özellikle sık sık soğuk algınlığı ve gribe yakalananlar, yoğun ve stresli bir çalışma temposu olanlar mutlaka beslenmelerinde yulafa yer vermelidir.
Sarımsak sadece yemeklerimizin vazgeçilmez bir lezzeti olarak değil; insan sağlığı için de yüzyıllardır önemli bir deva olarak kullanılır. Sarımsak içerdiği “allicin” sayesinde güçlü bir antioksidan etkiye sahiptir. Bu sayede bağışıklık sistemini destekler ve birçok hastalığın oluşumunu önler.
Son yıllarda yapılan birçok araştırma probiyotik etki gösteren besinlerin özellikle bağırsak florasını geliştirerek bağışıklık sistemini güçlendirdiğini göstermektedir. Ayrıca probiyotik besinlerin iltihabi (enflamatuvar) hastalıkların oluşumunu önlediği ve antioksidan etki gösterdiği de yapılan çalışmalarda ortaya konmuştur. Bu nedenle kefir ve yoğurdu sofralardan eksik etmeyin.
Taze zencefil B6 vitamini, C vitamini, kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum, manganez ve lif açısından oldukça zengindir. Özellikle soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıklara karşı koruyucu etki gösterir.
Özellikle soğuk deniz balıkları yüksek miktarda antioksidan etki gösteren Omega 3 içerir. Yapılan birçok çalışma Omega 3 yağ asitlerinin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve özellikle kolon ve prostat kanserlerinin önlenmesinde yararlı olabileceğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle haftada 2 kez mutlaka balık tüketilmelidir.
Sebze ve meyveler sahip oldukları antioksidanlar (A, C, E vitaminleri, folik asit gibi vitaminler, selenyum gibi mineraller, oligosakkaritler ve bazı fenolik bileşikler) sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirirler ve hastalıklara karşı vücut direncini artırırlar. Özellikle maydanoz, kuşburnu, yeşil biber, greyfurt, portakal, kivi, çilek, enginar içlerinde yüksek miktarda C vitamini, zeytin yağı, ceviz, badem, fındık ve türevleri E vitamini ve havuç, ıspanak, domates, brokoli, pırasa, bal kabağı gibi sebzeler ise bir A vitamini türevi olan “beta karoten” içerir. Bu nedenle bu sebze ve meyveleri mutfağınızdan eksik etmeyin.
Son yıllarda yapılan çalışmalar fazla şeker tüketiminin bağırsak florasını bozarak bağışıklık sistemini baskıladığını göstermektedir. Bu nedenle beslenmenizde mümkün olduğu kadar şeker ve şekerli besinleri azaltın.