Kabızlık problemi günümüzde özellikle de kadınlarda kronikleşmiş halde çok sık yaşanıyor. Önemli olan bu sorunu geçici olarak çözmek değil, sindirim sistemini sürekli olarak düzenli ve sağlıklı hale getirmek. Diyetisyen ve Dengeli Yaşam Uzmanı Melda Demiröz, kabızlık sorununu gidermek için sinameki çayından kesinlikle uzak durulması gerektiğinin altını çizdi, bağırsakları çalıştıracak tavsiyelerde bulundu ve kabızlığın sona ermesine yardımcı olacak tarifi paylaştı. Günümüzün kronik sağlık sorunlardan birisi olan kabızlık, genellikle vücudun ihtiyacından daha az su ve sıvı tüketimi nedeniyle meydana geliyor. Kabızlık sorunun tamamen sona ermesi için sindirim sistemini düzenli ve sağlıklı hale getirmek oldukça önemli. Peki, ama nasıl? Diyetisyen ve Dengeli Yaşam Uzmanı Melda Demiröz, sindirim sisteminin doğru çalışması için tavsiyeler verdi. Günde 3-4 fincan yeşil çay, adaçayı, mate çayı gibi -mümkünse kendi demlediğiniz- bitki çaylarından destek alın. Çok mecbur kalmadıkça sinameki içeren çay içmeyin, sinamekinin kendisini ise hiç içmeyin. Öncelikle ilk adım öğünleri düzenli tüketmek. Mümkünse 3 ana öğün, 2-3 ara öğün, ancak mümkün değilse en azından 3 ana öğün tüketilmeli. Aksi durumda metabolizma kendini kıtlıkta hissedip yavaşlıyor. Su tüketimi her zaman önemli ancak kabızlık problemi için su tüketimi özellikle önemli. Günde 2-3 litre su tüketin. Çay, kahve, meyve suyu ve benzer tüketimler ayrı, onları su miktarınız içinde saymayın. Zorunlu olmadıkça müshil ilacı kullanmaya hiç başlamayın. Çünkü müshil, sinameki vb. ürünler içinizi boşaltırken, size gerekli su-vitamin-minerallerin ve hepsinden de önemlisi sizi tuvalete çıkaracak olan faydalı bakterilerin de içinizden kayıp gitmesine, üzerine sifon çekmenize neden olur. Böylece iyice kabız olarak, kısır bir döngüye girebilirsiniz. Her gün bir su bardağı kefir veya prebiyotik yoğurt tüketmeyi alışkanlık haline getirin. Hatta mümkünse kefiri az yağlı sütle kendiniz mayalayın. Birkaç hafta sonra farka inanamayacaksınız. Kefir veya prebiyotik yoğurt tüketemiyorsanız, eczanede gıda takviyesi olarak satılan prebiyotik tozlar alıp her gün yoğurdunuzun içine ekleyebilirsiniz. Bir süre, muz, patates, şeftali, portakaldan uzak durun, Bunlar yerine hayatınıza armutu sokun, kabuğuyla beraber tüketin. Erik, kiraz, kayısı, hurma gibi meyveler de bu konuda gayet iyi iş görecektir. Mercimek çorbası, barbunya pilaki, kuru fasulye, nohut ve mercimek yemekleriyle ciddi düşünün ve haftada birkaç kez bunları tüketin. Zeytinyağlı sebze yemeklerini de ihmal etmeyin ve salatalarınıza zeytinyağı ekleyin. Bu ürünler yerine bulgur, kepekli-tam buğday ekmek, esmer pirinç, yulaf gibi ürünleri hayatınızın tam merkezine oturtun, poğaça yapmanız gerekiyorsa onu bile kepekli un veya tam buğday unuyla yapın. Ayrıca, tuvalete çıkmak tam bir refleks ve alışkanlık işi. Günlük olarak böyle bir alışkanlığınız yoksa, oluşturmanız gerekecek. Kendinize uygun bir zaman dilimi belirleyin. Örneğin kahvaltı sonrası, öğleden önce, akşam yemeği sonrası… Ve her gün o vakitte gidip tuvalete oturun, bacak bacak üstüne atıp saat yönünde karnınıza masaj yapın. Gerekirse yarım saat oturun ama alışana kadar bunu yapın. Diyetisyen Melda Demiröz, kabızlığın önüne geçebilmek için şu formülü öneriyor:Akşamdan üç adet gün kurusu kayısıyı bir bardak suya koyun, ertesi gün şişmiş olarak bulacağınız kayısıları yiyin, suyuna da 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ekleyip için. Sorun çözülene kadar buna birkaç hafta devam edin.