Güncelleme Tarihi:
İnsan hayatını tehdit eden her durum kaygı oluşturur fakat bu süreç içerisindeki belirsizlik insanlarda endişe ve korkuyu da beraberinde getirdi. Dünyanın sonu gelmiş gibi hemen hemen her dakika sosyal medya aracılığı ile ulaşan birçok asıllı ya da asılsız bilgi, TV’lerin haber kanalları üzerinden yayılan haberler insanların süreçle ilgili kaygılarının günden güne artmasına sebep olmaya devam ediyor. Virüsün kendisinden ziyade ‘korkusu’ ciddi boyutlara ulaştı. Aslında bu süreç öncesinde dikkat etmediğimiz ya da farkında olmadığımız birçok durumla yüzleştik. Koronavirüs salgını ortaya çıkmadan önce sağlığımızın ve sağlığımız için gerekli olan hijyenin bu denli ehemmiyetini bilemiyorduk belki de. Sadece sağlığımızın da değil, yaşamımızın, özgürlüğümüzün ve diğerlerini korumak için gösterdiğimiz anlayışın, özverinin ve fedakarlığın da kıymetini...
Durumu fırsata çevirebilirsiniz... Peki ama nasıl?
Virüsün daha fazla kitleye yayılmasını önlemek amacıyla okullar, sinema salonları, gösteri merkezleri, konser salonları, kafeler, eğlence mekanları, spor salonları geçici süreliğine kapandı. Herkes sosyal medya aracılığı ile salgın bitene kadar ‘Evinde kal Türkiye’ çağrısına destek vererek koronavirüs ile mücadele etmeye devam ediyor. Birçoğumuz işlerimizi evlerimizden yürütüyoruz. Peki, bu sürecin bize ne gibi faydası olabileceğini hiç düşünüyor muyuz? Okul, çalışma hayatı oldukça streslidir. Her sabah işe ya da okula gitmek için uyandığınızda bazen yatağınızdan ayrılmak zor gelmez mi? Kiminiz derslerden ya da yoğun iş temponuzdan dolayı sevdiklerinize vakit ayıramamaktan şikayet etmez misiniz? Peki kendimiz? Kendimizle ilişkimiz? Hep birilerini mutlu etmek için uğraştığımız ama kendimizi mutlu etme konusunda yetersiz kaldığımız bizler? Daha da çoğaltabiliriz. Bu durum karşısında göstermiş olduğumuz abartılmış tepkiler kişinin kendisinde kaygı oluştururken aynı zamanda onu yaşama bağlayan varoluşunu anlamlandıran neden de olabilmektedir. Bizler yaşamı bir bütün olarak algıladığımızda hayatımızdaki sorunların çözümünde daha etkin bir katılım sağlarız. Etkin katılım da beraberinde sorumluluk almayı getirmesinin yanı sıra mutlu olmamızı ve yaşamın daha zengin algılanmasını sağlar. Şunu bilmek gerekir, insan çevresiyle etkileşim içerisindedir. Sürekli olarak başkalarını etkilediği gibi kendisi de başkaları tarafından olumlu ya da olumsuz etkilenir. Olumlu anlamda birbirimizi etkilemeye çalışarak, zihninizde sürekli olumsuz senaryoları üretmekten uzak durabilir, kendinize ve sevdiklerinize vakit ayırabilir, birbirinizi anlayabilir, iletişim kurarken empatik yaklaşabilir beraber kaygılarınızı korkularınızı dile getirebilirsiniz. Aynı zamanda kendinize bireysel olarak vakit ayırabilir, okumayı ertelediğiniz kitaplarınızı okuyabilir ya da izlemeyi ertelediğiniz dizi/filmlerinizi izleyebilirsiniz. Her gün eve geldiğinizde yoğunluğunuzdan dolayı ihmal ettiğiniz aile üyelerinizle kaliteli zaman geçirebilirsiniz. Yani yaşadığımız bu süreci kriz ortamına dönüştürmek yerine fırsata çevirebilirsiniz. Şu an fırsatınız var değerlendirmeye ne dersiniz?
Şunu da unutmamak gerekir, yaşam en değerli hazinemizdir. Yaşadığımız yeryüzü sadece bizim değil hepimizin. Önce kendi sağlığımızı düşünerek, bu konuda bilinçlenerek çevremize yardımcı olabiliriz. Bilim insanları, uzman sağlık personelleri bu konuda hepimiz için çalışıyorlar bize düşen de birbirimizi kaygılandırmak yerine koronavirüsle mücadelede tedbirlerimizi alalım, uyulması gereken kurallara uyalım ve fiziksel değil duygusal temasta kalalım.