Güncelleme Tarihi:
Bir yerde düğün varsa biliriz ki birkaç saat önce stüdyoda fotoğrafları çekiliyordur. “Biraz sağa, başını öne eğ, gülümse!” direktifleriyle spotların altında heyecanı katlanan çift, kuvvetle muhtemel çıkacak fotoğrafları beğenmeyecek ve son yüzyılın buluşu photoshop ile derdine çare arayacaktır. Bunlar benim gözlemlerim tabii ama amacı doğal anları yakalamak olan düğün fotoğrafçılarının son zamanlarda rağbet görmesi, beni desteklemiyor da değil hani.
Marmara Üniversitesi Sinema&TV Bölümü’nden mezun olup 2004’te konser çekimleriyle fotoğrafçılığa başlayan Gökçe Pehlivanoğlu (28), düğünlerini unutulmaz bir güne dönüştürmek isteyenlerin başvurduğu bir isim. Yaptığı yüzlerce fotoğraf çekimine yakın zamanda kısa filmler de ekleyen Pehlivanoğlu’nun düğün fotoğrafçılığına geçiş öyküsü, yaptığı çekimler kadar doğaçlama olmuş.
“Mezun olduktan sonra bir süre set fotoğrafçılığı yaptım. Dizide rol alan Sinan Albayrak ve Başak Daşman evlenme kararı alınca, fotoğraflarını benim çekmemi istediler. İlk kez yapmış olmama rağmen çok keyif aldım bu işten. Mutlu bir gün olunca her şey samimi, çekimler de doğal oluyor” diyen Pehlivanoğlu, düğün sonrasında da çiftlerin çoğuyla görüştüklerini ekliyor.
Çekimlere hangi aşamadan başlıyorsunuz, konsepti kim belirliyor?
Çiftlerin tercihine göre kuafördeki hazırlık aşamasından ya da evden çıkış anından itibaren başlıyoruz. Evden başlayınca 2 kişi gidiyoruz, birimiz gelini çekerken diğeri damadı çekiyor.
Kuafördeki hazırlık, nikah ya da düğünün yapılacağı yerlere yakın çekim alanları belirleyip saat ayarlaması yapıyoruz. Mekan olarak benim daha önce çekim yaptığım yerler olabildiği gibi yeni yerler de oluyor. Dış çekimi tercih ediyorum ama hava duruma göre kapalı alanda da çekiyorum.
Haydarpaşa gibi kapalı mekanların izin işlemlerini kim koordine ediyor?
Genellikle bu tür mekanları isteyen çiftlerin tanıdıkları olduğundan kendileri ayarlıyor. Haydarpaşa gibi yerler zaten düğün/nikah davetiyesi istiyor rezervasyon için. Benim tercihim çok kullanılmış mekanlar değil ama çift isterse olabildiğince keşfedilmemiş noktalarını bulmaya özen gösteriyorum.
[fotogaleri=470]
Sizin favori çekim mekanlarınız hangileri?
Yıldız Parkı favorim çünkü serin, geniş ve sakin oluyor. Bunun dışında Anadolu Yakası’nda Fethi Paşa Korusu ve Hidiv Kasrı’nda da sıkça çekim yapıyorum. Bazen düğün gününden farklı bir günde çekim yapılmasını istiyorlar. O zaman çok rahat oluyoruz ve istediğimiz mekanı seçme özgürlüğümüz oluyor. Bana daha çok iş çıkıyor ama olsun, güzel işler oluyor (Gülüyor).
Takriben ne kadar sürüyor?
Minimum 1 saat ama vakit varsa 2 saati de bulabiliyor.
Fotoğrafların sunumunu nasıl yapıyorsunuz?
Çekilen fotoğrafların neredeyse %50’sinde düzeltmeler yapıyorum, farklı renk versiyonlarını hazırlıyorum. Normal, renkli ve siyah-beyaz halleri oluyor. Daha sonra isterlerse kendi tasarımım olan bir albümle sunum yapıyorum. Çekimine göre 32 ya da 48 fotoğraf oluyor albümde. Çiftler kendileri seçiyorlar.
Fiyatlar nasıl?
İçeriğine göre artmakla birlikte 1000 TL’den başlıyor.
Slayt gösterisi, video çekimi yapıyor musunuz?
Slayt gösterisi hazırlayan bir ekibim var. Ayrıca yeni olmakla birlikte kısa film de yapıyorum. O günü kameraya alıp kısa filme dönüştürüyorum. Diğer arkadaş da fotoğraf çekiyor. Maksimum 10 dakikalık bir film. Bir nişanda çekmiştim çok beğendiler, düğünde o filmi gösterdiler çok hoş oldu. Daha sonra düğünde de çekmemi istediler (Gülüyor).
Çiftlerin poz vermesini istiyor musunuz?
Poz vermeleri için de yönlendiriyorum, doğal hallerinde de çekiyorum. Yalnız stüdyoda çekim yapmıyorum hiç.
Şehir dışı ya da yurt dışına gidiyor musunuz?
Şehir dışına gidiyorum zaten. Yurt dışı istenirse de giderim. Yeni mekanlar keşfetmek benim için de heyecan verici olur.
Yol ücreti kime ait?
Çekim fiyatına ekleniyor onlar.
En ilginç çekim hangisiydi?
Oldukça kalabalık bir aileye mensup bir çiftin fotoğrafını çekmiştim. Tüm aileyle tanıştım, çok da iyi anlaştık. Daha sonra gelinin abisi evleneceği zaman yine beni çağırdılar. Sonrasında aynı aileden 3. ve 4. düğüne kadar gittik. Hatta ailenin büyüklerinden bir bey gelip “Senin fotoğraflarından ilham aldım ve yurt dışındaki gelin konseptli bir dergiyi Türkiye’ye getirttim” dedi. Çok mutlu oldum tabii. Gençler var hâlâ, yine görüşürüz diye tahmin ediyorum (Gülüyor).
Röportaj: Hanife Yaşar
Fotoğraf: Tuğba Kavas