Güncelleme Tarihi:
Bit lafını duyunca sakin kalan, çocuğunun bitlenmesini doğal kabul eden, bunu rahatlıkla çevresi ile paylaşan anne var mıdır bilinmez. Gerçek hayatta bit konusu adeta bir gurur meselesine döner. Okuldan aranırsınız, çocuğunuzun bitlendiği ancak bunun kimseye belli edilmediği söylenir, siz de bu bilgiyi güvenle korur, mümkünse yabancı bir eczaneden bit karşıtı ürünler satın alırsınız ve başlasın mücadele! Aslında bir hastalık mikrobunu birbirine yaymaktan farkı olmasa da yıllardır böyle gelmiş böyle gidiyor. Oysa bitlenmek aslında bu kadar da büyük bir mesele değil. Dünyayı ne kendinize ne çocuğunuza dar edin; gerekli önlemleri alın yeter.
Bitin nasıl bulaştığını, bitlenme durumunda neler yapılabileceğini ve korunma yöntemlerini Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Saadet Rızaoğlu açıkladı.
Bitler, yaşamak ve çoğalmak için insan kanına gereksinim duyan parazitlerdir. Olgun bir bit yaklaşık bir susam tanesi büyüklüğünde olur. Bit, asalak bir canlı olduğundan yaşamını sürdürebilmesi için her zaman konaklayabileceği bir yere ihtiyacı vardır. Bu nedenle, insan vücudu dışında sadece 48 saat canlı kalabilir. Yaşamak için kafa derisindeki en sıcak yerleri, yani kulak arkalarını veya ense çukurunu tercih ederler. Bitler uçamazlar, zıplayamazlar ancak yakın bir temasla bir kafadan başka bir kafaya kolayca geçerler. Başında bit bulunan bir kişi ile yakın temas, oyun oynarken veya okulda kafaların birbirine yaslanması bitlerin bulaşması için yeterlidir. Şapka, şal, yastık, tarak, saç fırçası, toka hatta pelüş oyuncakların ortak kullanımı bile bitlerin yayılmasına aracı olur. Dolaplarda yan yana asılmış durumda olan giyim eşyaları da bitlerin kolayca yayılmasına imkan sağlar.
Başın kaşınması bitlenmenin ilk belirtisidir. Kaşıntı, özellikle bitlerin beslenmek için kan emdiği gece saatleri daha şiddetli olur. Kaşıntının nedeni, bitin kafa derisine yapıştıktan sonra kan emerken, onun salyasına karşı vücudun geliştirdiği alerjik reaksiyondur. Saçlı derideki bitler yaklaşık 30 gün kadar canlı kalabilirler. Bitler kafa derisinde görülebilir. Ancak çoğu zaman yumurtalarını yakalamak daha kolaydır. Bit sirkesi diye adlandırdığımız küçük gri beyaz kabukçuklar bitlerin yumurtalarıdır. Yumurtaların büyüklüğü yaklaşık 0.8-1 mm’dir. Sirkeler saça sıkı tutunur, kepekten farklı olarak silkelemekle veya fırçalamakla saçtan ayrılmazlar. 7-10 gün sonra canlı parazite dönüşürler. Şüpheli durumlarda, özellikle kulak arkası ve ense saç dipleri iyi aydınlatılmış bir ortamda araştırılmalı.
Yuvaya veya okula giden çocuklarınız varsa bit salgını size de uğrayabilir. Unutulmaması gereken; bu durumla herkesin karşı karşıya kalabileceği... Bitler zengin, fakir, temiz, pis ayırımı yapmazlar. Daha çok çocukları ve uzun saçlı olanları dolayısıyla da kız çocukları tercih etseler de herkese bulaşabilir. Çocukların kalabalıklar halinde oldukları okul, anaokulu gibi mekanlarda salgın görülebilir. Tedavisi, tam bir ekip çalışması gerektirir. Evde veya okulda bir kişide bit tespit edildiğinde herkesin kontrol edilmesi şart. Bitlenmeden şüphelenildiği durumlarda, öncelikle doktora başvurulması gerekiyor.
Bit tedavisinde kullanılan ilaçlar mutlaka bir doktor önerisiyle ve doktorun anlattığı şekilde kullanılmalı. Bu amaçla kullanılan kimyasal içerikli farklı şampuan ve losyonlar var. Ancak hiçbir ilacın sirkeleri öldürücü etkisi yüzde 100 değil. Bu nedenle ilaç tedavisinin yanı sıra sirkelerin de sık dişli özel taraklar kullanılarak uzaklaştırılması gerekiyor. Yumurtalar da bir süre sonra canlı bitler haline geleceği için tedavinin her iki basamağının da eşit derecede önemli olduğu unutulmamalı.
Ailede bir kişide bit tespit edildiği zaman herkesin kontrol edilmesi şart. Bitlenen kişiyle yakın temastan kaçınmak; ortak kullanılan eşyaların temiz tutulması ve kontrolü önemli.
Kalıcı ve güvenli bir uygulama olması açısından tüm prosedürün sekiz gün sonra tekrarlanması gerek. Çünkü hayatta kalmış olan bit sirkeleri bu zaman zarfında parazite dönüşmeye başlar. Başarılı bir müdahelenin ardından, özellikle çocuklar bir süre boyunca düzenli olarak kontrol edilmeli.
Giysiler, yastık kılıfları, çarşaflar, saça temas eden tüm eşyalar en az 60 derecede yıkanmalı. Yıkanamayan malzemeler için kuru temizleme veya kızgın ütü uygun seçenekler. Bunların da uygulanamayacağı eşyalar iki kat büyük plastik poşet içine konulup, ağzı sıkıca bağlanarak hava alması engellenip 3-4 hafta bu şekilde tutulursa bitlerden ve yumurtalardan kurtulmak mümkün olur. Saç tarakları ve fırçalar da sıcak suda bekletilerek temizlenmeli.
Geleneksel tedavilerde, sirkelerin ortadan kaldırılması için üzüm sirkesi önerilir. Bunun için sulandırılmış sirke ve formik asit solüsyonları içeren karışımla saçlar taranır. 1 litre suya 1 litre üzüm sirkesi karıştırılarak çocuğun saçları her akşam bu su ile taranabilir. Saça gaz sürmek, saçı boyamak gibi yöntemler ise kimyasal içeriklerinden dolayı zararlı olabileceğinden önermiyoruz.
Kişisel hijyen kurallarına uyulması önemli. Bitlenme tedavisinde kullanılan bazı şampuanların aynı zamanda koruyucu etkisi de mevcut. Önerilen sıklıkta bunları kullanmak faydalı olabilir. Bit tokası, rozeti gibi lanse edilen ürünlerin içeriğinde kafur maddesi bulunuyor ve bitler bu maddenin bulunduğu ortama gelmiyor. Ancak bu maddenin deri ile direkt temas etmemesine özen gösterilmeli. Ayrıca bitler lavanta kokusundan da hoşlanmaz.
Okulda fark edildiyse öncelikle çocuğun ailesi bilgilendirilmeli. Aileler çocuğu suçlayıcı bir tavırda bulunmamalı. Bunda utanılacak bir şey olmadığı ve herkesin başına gelebileceği, tedavisinin mümkün olduğu anlatılmalı. Ayrıca bitten kurtulmak için çocukların saçlarının kestirilmesi de doğru değil. Bu durum çocuk üzerinde ruhsal huzursuzluk ve sıkıntı yaratabilir.
Çocuğunuz bitlendiyse bunu saklamak yerine okulunu ve yakın temasta olduğu kişileri bilgilendirin. Böylece hem salgının büyümesine engel olabilir hem de diğer ailelerin önlem almasına fırsat vermiş olursunuz.