Güncelleme Tarihi:
EYT ne zaman çıkacak ve çalışmalar ne zaman son bulacak kamuoyunun merakla beklediği konular arasında yer alıyor.
Katıldığı bir programda gazetecilere demeçler veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Sorunlar olduğunu ve bunların çözüleceğini belirten Bilgin, “Sorunların çözümü için tedbirler alıyoruz. Asgari ücreti önceki yıla göre yüzde 80 arttırdık. Önümüzdeki dönem içerisinde sözleşmeli personel ve EYT sorununu çözüyoruz. Dosya dosya açarak çözeceğiz. Türkiye’nin emekçileri endişe etmesin. Türk devleti sosyal bir devlettir. Büyük Türkiye yolunda daha emin adımlar ile yürüyeceğiz” diye konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, kamudaki binlerce sözleşmeli personelle ilgili çalışmayı sonuca ulaştırmak üzere olduklarını söyledi.
Bakan Bilgin, Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin ardından bir grup gazetecinin çalışma hayatıyla ilgili gelişmeler konusundaki sorularına şu yanıtları verdi:
“Kamudaki sözleşmeli personelle ilgili çalışmamızı sona erdirmek üzereyiz. Meclis ilk açıldığında Sözleşmeli Personel dosyasını getireceğiz. Şu anda üzerinde çalıştığımız dosya o, bitirmek üzereyiz. Bir iki konu daha var EYT ondan sonra çünkü onun teknik çalışması biraz daha zaman alacak. Tek bir formül üzerinde duruyoruz ama henüz sonuçlandırmadık. EYT Aralık ayı gibi gündeme gelir. Sözleşmeli personel ve geçici işçiler bir an önce çözmemiz gereken dosyalar. Sözleşmeli personel mevzusunu çözüyoruz, önümüzdeki günlerde sizlerle de paylaşırız. Sonra maden işçileri ondan sonra da kadroya geçmemiş taşeron işçiler var, o tarihte 90 bin civarında Taşeron Işçi vardı, önceliğimiz onlar. Taşeron işçilerle ilgili bir çalışmamız var. O da ayrı bir dosya. Sözleşmeli personelle ilgili çalışma bittikten sonra onu ele alacağız.”
EYT’yle ilgili olarak geçtiğimiz günlerde açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, masada tek formül olduğunu, bunun üzerinde çalışmalar yapıldığını ve yılsonuna kadar EYT’nin yetişebileceğini belirtmişti.
Hürriyet yazarı Noyan Doğan konuyu köşesine taşıdı. İşte Doğan’ın yazısı:
Kısaca kimlerin emeklilikte yaşa takıldığına da değineyim. İlk sigortalı olduğu tarih 1999 yılının eylül ayından önce olanlar emeklilikte yaşa takılıyorlar. Bu tarihten önce sigortalıların emekli olabilmeleri için kadın çalışanların 20 yıllık sigortalılık süresi ve 5 bin gün prim ödemiş olması gerekiyordu. Erkek çalışanların ise 25 yıllık sigortalılık süresi ve 5 bin gün prim ödemiş olması emeklilik için yeterliydi ve her iki kesim için de yaş şartı aranmıyordu. Ancak 1999’un eylül ayında sosyal güvenlik sisteminde yapılan değişiklikle sigortalılık süresi ve prim gün sayısına ek olarak emeklilik için bir de yaş şartı getirildi.
Emekli olabilmek için emeklilik yaşı kademeli olarak kadınlar için 58, erkek çalışanlar içinse 60’a çekildi ve prim gün sayısı da 7 bin güne çıkarıldı. İşte bundan sonra da bu kişiler çalışma yılını ve prim gün sayısını doldursalar da emeklilikte yaşa takıldılar. Düzenlemenin başlarında bu durumdan etkilenenlerin sayısı azdı ancak zaman geçtikçe prim gün sayısını doldurup da emekli olamayanların sayısı artınca sorun haline geldi.