Evlilikte cinsel ilişki yaşamamak boşanma davasında kusur sayılır mı?

Yargıtay'ın verdiği kararla birlikte artık bu durum emsal olabilecek ve eşiyle cinsel birliktelik kurmayan erkek, boşanma davalarında "kusurlu" sayılabilecek. Çok konuşulan bu kararı Hürriyet Aile Uzmanları Avukat Sinem Rumeli ve Avukat Elvan Kılıç yorumladı. Uzmanlar, bu tarz sorunların boşanma için kusur olup olmadığını değerlendirdi.

"Evlilik birliğinin temelden sarsılması boşanma sebebi altında değerlendirilebilir"

Avukat Sinem Rumeli: Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarına göre; karı-kocanın cinsel ilişkiye girmelerinde anatomik engellerinin bulunmaması halinde, cinsel ilişkiyi sağlama görevi kocaya ait sayılmakta, aksi halde koca kusurlu sayılmaktadır. Ancak kusur değerlendirmesi yapılabilmesi için delillerin toplanması gerekmektedir. Kusur isnat edilen eş’le ilgili hekim kontrolü talep hakkının yanında, cinsel uyumsuzluk vb. tanık anlatımıyla çok ispatlanabilir değilse de birden fazla unsur boşanma davalarında delil olarak kullanılabilir. Başkaca hususların varlığı halinde, davalar bu hususlarla da desteklenebilmekte; cinsel hastalık, ilgisizlik, isteksizlik, uyumsuzluk hakkında tıbbi anlamda belgelendirme söz konusu olabilir.

Evlilik iki ayrı cinsin bedensel ve ruhsal olarak bütünleşmesi olup fizyolojik, psikolojik veya sosyolojik sebeplerle cinsel ilişki bakımından oluşan problemler “evlilik birliğinin temelden sarsılması” boşanma sebebi altında değerlendirilebilir.

"Eşlerden birinin cinsel ilişkiden kaçınması boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir"

Avukat Elvan Kılıç: Türk Medeni Kanunumuzda boşanma özel ve genel boşanma sebepleri olarak düzenlenmiştir. Boşanma sebeplerinden bir tanesi de evlilikte cinsel hayatın kurulamamasıdır. Evlilik birliğinin temelden sarsılması genel bir boşanma sebebi olup cinsel hayatın kurulamaması da evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebebiyet veren hususlardan bir tanesidir. Cinsel hayat hususu kanunda açıkça düzenlenmediği için genel bir boşanma sebebi olan “evlilik birliğinin temelden sarsılması” sebebinin içinde yer verilmiştir.

Eşlerden birinin cinsel ilişkiden kaçınması, cinsel ilişki kuramaması veya cinsel şiddet adı altında zorla cinsel ilişki kurması Yargıtay tarafından boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir. Cinsel hayat eşler arasındaki bağı güçlendirmekte olup eşler arasında cinselliğe dair yaşanan sorunlar Yargıtay tarafından ele alınmıştır. Örneğin vajinismus gibi sağlık probleminden kaynaklanan bir durumda cinsel hayatın kurulamaması Yargıtay için boşanma sebebi değildir. Ancak taraflardan birinin sağlık sebebi olmadan uzun bir süre cinsel ilişkiye yanaşmaması boşanma sebebi olarak görülmüştür. Özellikle Yargıtay, son dönemlerde boşanmaya ilişkin verdiği emsal kararlarda cinsel ilişkinin kurulamamasının evlilik birliğine zarar verdiğini, cinsel hayatın evlilik birliği için önemli unsurlardan biri olduğunu belirtmiştir.

Son vermiş olduğu güncel kararında da cinsel ilişki kurulamamasında erkeğin kusurlu olması durumunda bu durumun kadın olan eşin kişilik haklarına saldırı oluşturabileceğini belirtmiştir.

Yargıtay’ın bu kararı doğrultusunda cinsel hayatın kurulamamasında kocanın kusurlu olduğu belirtilse de her somut olay aynı olmayabilir. Yaşanan birçok olaydan anlaşılacağı üzere kadınlar da cinsel hayatın kurulamamasında sorumlu olabilmektedir. Mahkemeler, somut olayı incelerken mevcut deliller ve dosya kapsamında sunulan evraklar üzerinden karar vermektedir. Eğer ortada mevcut bir sağlık problemi olmadığı halde, erkeğin değil de kadının cinsel hayatın kurulmamasında büyük bir kusuru olduğu anlaşılıyorsa ve bu durum delillerle (ispat, rapor gibi deliller) ispatlanmışsa, davaya bakan mahkeme bu yönde karar verecektir.