Güncelleme Tarihi:
Cinsel yaşam iki karşı cins arasında düşünsel, duygusal ve davranışsal boyutlarıyla sosyal ve psikolojik bir iletişim ve etkileşim sağlamaktadır. Cinsel sorunlar kişiye; sevilmeme, beğenilmeme, yalnızlık, güvensizlik, yetersizlik, terk edilme korkusu, mahcup olma, küçük düşme, suçluluk ve eksiklik hissi gibi olumsuz duygular yaşatır.
Sorun tek boyutlu değildir, bazen organik ama çoğu zaman psikolojiktir. Eşler arasındaki güncel sorun ve çatışmalar cinsel yaşamı, cinsel sorun ve çatışmalarda güncel yaşamı etkiler. Bu konu yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan sorusu gibidir. İki alandaki sorun ve çatışmalar doğal olarak birbirini etkiler. Öteden beri "Cinsel Yaşam" dendiği zaman bedenlerin yaklaşması, birleşmesi anlaşıldığı için bu konudan bahsetmek ayıp ve günah sayılmıştır.
Toplumumuzda insanlar cinsel konularda konuşup açık iletişim kuramazlar, çocuk ve gençler anne babaları ile konuşup bilgi alamazlar, eşler bu konuda sorunları bile olsa açık konuşamazlar. Ülkemizde halen birçok nedenle eğitimine başlayamadığımız cinsellik konusunda, çok fazla sorunlar yaşanmaktadır.
Cinselliği tanımamız için fizyolojisini, anatomisini, psikolojisini bilmemiz gerekir. Cinsel uyarılmaya karşı erkek ve kadın fizyolojik tepkiler verir. Masters ve Johnson bu tepkileri dört evreye ayırır.
Psikolojik ve fiziksel uyarılma sonucu ortaya çıkar. Bu evrede istemli ve istem dışı çalışan kasların gerilimi artar, damar göllenmesi başlar. Cinsel uyaranın devam etmesi durumunda kadın ve erkek plato evresine girer. Bu evrede cinsel gerilim artarak kişinin orgazma geçeceği uç noktaya ulaşır. Eğer uyarı yetersizse kişi orgazmik rahatlamaya geçemeyecektir. Bu evrede vajina kasları istemsiz olarak kasılır.
Etkili cinsel uyaranın sürdürülmesi ve cinsel heyecanın artmasıyla birlikte kadın ve erkek ikinci evre olan plato evresine girerler. Bu evrede haz duygusu ve cinsel gerilim giderek yükselir ve kişinin orgazma geçebileceği noktaya kadar sürer.
Plato evresi, esas olarak uyarılmanın, kişinin orgazma geçmesini sağlayacak noktaya kadar ilerlemesi ve damar kanlanmasının en yüksek seviyeye ulaşmasıdır.
Bu evrede kadında memelerde, vajinada ve klitoriste değişiklikler olur. Erkek ve kadında, plato evresinin sonlarına doğru, taşikardi, kan basıncında artma, hiperventilasyon ve kaslarda kasılmalar görülür. Plato evresi, uyarılma evresine oranla cinsel heyecanın, hazzın ve uyarılmanın çok arttığı ve üçüncü evre olan orgazm aşamasına bir hazırlık, bir eşik olarak değerlendirilir.
Cinsel zevkin doruğundaki duyguya orgazm denir. Orgazmın kesin bir tanısını yapmak mümkün değildir.
Bu evrede vajina kasları istemsiz olarak kasılır. Orgazmda beynin ve psikolojik faktörlerin önemi tartışılamaz. ”En önemli cinsel organ beyindir” diyebiliriz.
Yüksek orgazmik evreden sonra çözülme evresine girilir. İstem dışında oluşan bu gevşeme ve rahatlama sırasında kadınlar yeniden bir uyarı alırsa bir başka orgazm evresine girme potansiyeline sahiptir.