Güncelleme Tarihi:
Hastalığın özellikle Covid-19 sürecinde artış gösterdiğine dikkat çeken Op. Dr. Özyörük, "Ülkemizde Covid-19 enfeksiyonu görülmeye başladıktan sonra özellikle mart ve temmuz ayları arasındaki karantina sürecinde, yaşamımız boyunca daha önce kalmadığımız kadar hareketsiz kaldığımız bir süreç geçirdik. Normalde yetişkinler için günde bin ile 8 bin adımın sağlıklı olduğunu hastalarımıza anlatırken, karantina sürecinde bazı günler 100 adımı bile zor tamamladık. Yaşanılan süreçte ortaya çıkan stresle, birçok kişinin uyku düzeni bozuldu. Bu durum omurga sağlığımızın bozulmasına neden oldu" diye konuştu.
Salgında TV, telefon ve tablet kullanımına dikkat
Salgının ortaya çıkmasıyla evlere kapanan vatandaşların telefon, tablet kullanımına ağırlık verdiğini dile getiren Özyörük, "Yoğun TV, telefon ve tablet kullanımı duruş ve vücut mekaniğini olumsuz etkileyerek sabit pozisyonda omurgamıza ve kaslara binen yükü çok arttırmaktadır. Bu süreçte meydana gelen duruş bozukluklarından dolayı, özellikle boyun omurgasına binen yük çok arttı ve Cep boyun hastalığını tetikledi. Cep boyun hastalığında yanlış duruş pozisyonundan dolayı baş ağırlığının 6-7 katı kadar ağırlık, boyun bölgesine baskı yapabiliyor ve bunun sonuncunda boyun kaslarında ağrı, ilerleyen zamanlarda kollarda karıncalanma, uyuşma ve baş ağrısı hatta boyun omuru disk hasarı oluşabiliyor" diye konuştu.
Öğrenciler ve evde çalışanlar risk altında
Op. Dr. Şafak Özyörük, okulların kapalı olması nedeniyle eğitimini evden sürdüren öğrencilerin, çalışma hayatına evden devam eden kişilerin risk altında olduğuna vurgu yaptı. Karantina sürecinde hızlı kilo aldık. Omurgamız için destek sağlayan bel, sırt ve boyun kasları da zayıfladı. Kilo artışı ile birlikte omurgamıza destek olan kaslarımızın zayıflamasından dolayı omurgamıza binen yük arttı. Okulların kapalı olması sebebiyle eğitimlerini evden sürdüren öğrenciler ve çalışma hayatına evden devam kişiler uzun süre ekran başında oturarak zaman geçirmeye başladı. Covid ile ilgili olarak yeni bir gelişmeyi, yeni bir haberi, hastalığın seyri ile ilgili bilgileri kaçırmamak için normalden çok daha fazla süreyi ekran başında ya da akıllı telefonların başında geçirdik" diyen Özyörük, yaşanılan süreçte ortaya çıkan stresin omurga sağlığını olumsuz yönde etkilediğini aktardı.
Uykusuzluk ve kilo artışı omurga sağlığını bozuyor
Normalleşme sürecinde alınan kiloların bel, boyun ve sırt ağrısı olarak karşımıza çıktığını aktaran Op. Dr. Şafak Özyörük, güçlü ve sağlıklı bir yaşam için omurga sağlığına çok dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Özyörük, "Güçlü ve sağlıklı bir omurga yaşamımız boyunca en büyük destekçimiz olacağı için omurga sağlığına çok dikkat etmeliyiz. Omurga vücudun çatısını oluşturur, hareketi sağlar, diğer organların özellikle akciğer ve kalbin daha iyi çalışmasına yardım eder. Sağlıklı bir omurganın ilk şartı iyi bir duruş pozisyonudur. Duruşumuzu düzelterek omurgamıza binen yükü azaltabiliriz. İyi bir duruş pozisyonu ile iskeletimizi oluşturan kemik ve eklemlerimiz, bunları çevreleyen kaslarımız daha rahat çalışır, ağrılarımız azalır, çabuk yorulmayız ve estetik bir görünüme kavuşuruz. Yaşanılan süreçte ortaya çıkan stresle, birçok kişinin uyku düzenin bozulması da omurga sağlığını olumsuz yönde etkilemiştir. Omurga kemiklerimiz arasında yastık görevi gören, omurgamıza binen yükü absorbe ederek omurgamıza gelecek zararı en aza indiren disklerin beslenmesi ve kendini yenilmesi için iyi ve düzenli bir uyku şarttır" ifadelerini kullandı.
Sağlıklı bir omurga için neler yapılmalı?
Dengeli beslenme, spor, doğru ayakkabı tercihinin sağlıklı bir omurga için olmazsa olmaz olduğunu söyleyen Özyörük, şöyle konuştu: "İdeal kilomuza dikkat etmeliyiz. Dengeli beslenmeliyiz. İdeal kilomuza ulaşmak için gerekirse uzman bir ekipten yardım almalıyız. Sporu hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz, omurga sağlığı için düzenli yürüyüş, bisiklet, yüzme ya da pilates gibi omurgaya dost sporları yapmanızı öneririm. Uzun süre oturarak çalışıyorsak mümkünse 45 dk çalışma periyotlarımıza 10 dk hareket eklemeliyiz. Otururken mümkün olduğunca dik oturmalıyız, bel desteği iyi olan koltuklar seçmeliyiz ve bilgisayar kullanıyorsak ekranı tam göz seviyesinde, boynumuzu zorlamayacak şekilde ayarlamalıyız. Uzun süre ayakta çalışıyorsak öncelikle ayakkabı seçimine dikkat edip, molalarımızda oturarak dinlenmeliyiz, sabit bir noktada ayakta uzun süre durarak çalışıyorsak molalarda öncelikle kısa mesafe yürüyerek eklemlerimizin hareketini sağlamalıyız. Ağır kaldırmak zorundaysak mümkün olduğu kadar ağrılığı az ve eşit parçalara bölüp her iki elimizi kullanarak omurgamıza binen yükü en aza indirerek kaldırmalıyız. Vücut ağırlığımızın beşte birinden fazla ağırlık kaldırmamalıyız. İyi bir uyku hem bütün vücut organlarımız için gerekliyken özellikle omurga arası disklerin beslenmesi için de gereklidir, bu sebeple ortopedik-ergonomik yatak ve yastık kullanarak iyi ve kaliteli bir uyku geçirmek hem ağrılarımızın azalması hem de güne enerjik başlamak için önemlidir. Futbol, basketbol ve tenis gibi omurganın rotasyonel harekete maruz kaldığı sporları yaparken dikkatli olmayız. Sıvı alımına dikkat etmeliyiz, günde en az 2-3 lt su içmeliyiz, ayrıca şekerli, gazlı ve alkollü içeceklerden uzak durmalıyız. Yeterli miktarda su tüketimi ile birlikte omurlar arası disk sağlığımızı da korumuş oluruz. Covid enfeksiyonuna yatkınlığı artıran, omurgadaki kas ve kemik gelişimini kötü yönde etkileyen sigaradan kesinlikle uzak durmalıyız."