Güncelleme Tarihi:
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Başçı evde diyalizi Türkiye’ye getiren isim olarak, konu hakkında merak edilenleri anlattı.
Evde diyaliz nasıl bir sistem?
Merkezlerde yapılan diyalizlerden farklı değil. Standart olarak dünyada haftada 3 gün 4 saat yapılan diyalizin daha uzun süre yapılması daha ideal ve daha fazla etkili. Uzun süren diyaliz hastaların hem yaşam sürelerini etkiliyor hem de yaşam kalitelerini artırıyor.
İşlem 8 saat sürüyor. Haftada 3 gün, 8’er saat diyalizi bir merkezde gerçekleştirmek çok güç. Yapan merkez var ama zaten hastalarda bir merkezde 8 saat geçirmek istemiyorlar. Evde diyaliz, gece uykuda ve hastanın evinde yapılıyor olması nedeniyle uzun diyalizi mümkün kılıyor.
Diyaliz, merkezlerde 4 saat, evde ise 8 saat yapılıyor. Peki, standart olarak bir hastanın kaç saat diyalize girmesi gerekiyor?
Diyalizi 24 saat yaparsanız daha iyi çünkü böbreklerimiz 24 saat çalışıyor. Tabii böyle bir sistemin uygulanması mümkün değil çünkü insanların yaşamlarını ve işlerini sürdürmeleri gerekiyor. Bizim önerimiz ise diyalizin haftada 3 gün 8’er saat yapılması, bu şekilde yapılması ideal olanı.
Dünyaya baktığımızda evde diyaliz uygulaması hangi noktada?
Bu yeni bir icat değil, tam tersine en eski yöntem budur. 1960’lı yıllarda Amerika’da diyaliz ilk uygulanmaya başlandığında ilkel yöntemler kullanıldığı için uzun süreler diyaliz yapılmak zorunda kalınmış. Sonra bakılmış ki hastanede bu kadar uzun süre diyaliz yapmak çok zor oluyor. O yüzden bunu evde yapmaya başlamışlar. Zaman içerisinde teknoloji ve sistemin gelişmesiyle diyaliz süreleri 12 saate kadar düşmüş ve merkezlerde yapılamaya devam edilmiş. Ancak bazı merkezler evde diyaliz uygulamasını sürdürmeye hala devam ediyorlar. Son yıllarda Batı Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da ev diyalizine dönüş var.
Türkiye’de evde diyaliz uygulamasına ne zaman başlandı?
Yaklaşık bir yıl önce mevzuat tamamlandı, Sağlık Bakanlığı yönetmeliği kabul etti. Bununla ilgili bir genelge yayınlandı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nda diyaliz merkezlerine ödeme yapmayı kabul etti.
Yaklaşık 4 yıl önce Ege Üniversitesi’nde 4 hasta ile bu uygulamaya başlandı. Tabii o çalışmaları SGK karşılamadı, Türkiye’ye evde diyaliz makinelerini getiren firma karşıladı. Bu şekilde herhangi bir ödeme yapılmadan hastalar evde diyalize başladılar. Bu 4 hastamızda uzun zamandır diyalize giren, neredeyse 20 yıldır bizimle olan hastalardır.
Evde diyaliz kimlere uygulanabilir ya da uygulanamaz?
Herkese uygulanabilir ancak unutmamak gerekiyor ki bu hastanın kendi kendine uyguladığı bir sistemdir. Hasta her uygulamayı yapacaktır. Örneğin; damara iğneyi kendi yerleştirecektir, dolayısıyla görme problemi olmayan bir hasta olması gerekiyor. Mesela diyabetik hastaların görme problemi olduğu için onların bu sistemi uygulaması zor. Ayrıca kalp-damar hastalığı olan kişiler de evde yardımcısız olarak bu işlemi yapamazlar. Burada çözüm, evde bir yakınına tüm işlemleri öğretmek ya da hastanın kendisinin karşılaması koşuluyla bir diyaliz hemşiresi tutmasıdır.
Diyaliz hastaları kramplar, iğnenin çıkması, bazen damarlarda sızma-kanama gibi durumlar yaşıyorlar diyalize girerken. Evde diyaliz yaparken bunlarla nasıl başa çıkacaklar?
Hastaların ilk aklına gelen sorular: ”Kendim iğneyi nasıl yerleştireceğim, iğne çıkarsa ne yapacağım?”dır. Evde diyaliz, uzun süren bir işlem olduğu için genelde uyku sırasında gerçekleşiyor ve bu durumda hastaları tedirgin ediyor. Ancak bunların hepsi düşünülmüş ve denenmiş olaylardır. Araştırmalar gösteriyor ki insanlar nasıl uyuyorlarsa o şekilde kalkıyorlar. Biz bir hastayı uyku süresi boyunca kameraya çektik, kol biraz kımıldasa bile hep aynı şekilde kalıyor. Bunun dışında kanama olursa bunu haber veren bir alarm sistemi var ama kullanmaya gerek duyulmuyor genellikle. Telefonla yardım isteme sistemi var. Ama inanılmaz bir şekilde buna da ihtiyaç duyulmuyor. Kramplara ve tansiyon düşme konusuna gelince, uzun süre diyaliz yapılan hastalar kısa süreli diyalize geçtiklerinde kramp denen durumla karşılaşıyorlar. Yani diyaliz süresi uzadıkça, yaşanan sorunlar en aza iniyor.
Hasta günlük verilerini zaten not alıyorlar. Hasta, ayda bir defa bağlı olduğu diyaliz merkezine geliyor ve doktoruyla görüşüyor. Diyaliz merkezine gittiğinde kan alma işlemi yapılıyor ve sonrasında sonuçları hastaya bildiriliyor. Yani hastayla hep iletişim halinde olunuyor.
Evde diyaliz yapabilmek için nasıl bir ortam olması gerekiyor?
Diyaliz makinesi var. Bu makineyi genellikle yatak odasına koyuyor hastalarımız. Eğer ortam uygunsa ayrı bir odaya da koyabiliyorlar. Makine dışında bir miktar malzemesi var ve bu malzemeler haftalık olarak hastalara getiriliyor. O malzemeleri koyacakları bir yere ihtiyaç olacaktır. Bir de su cihazı var, bunu genelde banyoya koyuyor hastalar. Tüm malzemeler bu kadar. Herkes evinin durumuna göre yerleşimini yapmakta serbesttir.
Hasta evde diyaliz yapabilmek için nasıl bir eğitim alıyor?
Hastalar bağlı bulunduğu diyaliz merkezinde 2 ay eğitim alıyorlar. Sonrasında bir süre diyaliz merkezinde sağlık personelinin gözetimi altında kendi kendine diyaliz yapıyorlar. Yeterli görüldüğü andan itibaren hasta evinde diyaliz yapmaya başlıyor. Eğer ki evde bunu yapamayacağına karar verirse ileride, istediği zaman diyaliz merkezine dönebiliyor.
Evde diyalizin hasta için ekstra bir maaliyeti var mı?
Hiçbir ekstra maliyeti yok. Tüm masraflar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanıyor.