Güncelleme Tarihi:
Sabah gözünüzü açar açmaz başlayıp gece uyuyana kadar süren ve ertesi gün yine mesleğin icra edildiği, hasta yorgun ya da dinlenmeye ihtiyaç duyulmasına rağmen yılmadan yapılan işleri içeren yegane meslektir ev hanımlığı. Peki, ev hanımlarının arada da olsa özgür olmaya hakları yok mudur?
Ev hanımları, yoğun ev işleri yüzünden fiziksel, ruhsal hatta biyolojik ihtiyaçlarını dahi unutup öncelik sıralarını değiştiriyorlar. Eşlerinin sevdiği yemekler, çocuklarının okuldan geliş saati… Ülkemizdeki geleneksel anne modelini bir an olsun dışsallaştırarak, başkasının paylaşımıymış, arkadaşınız size dert yanıyormuş gibi düşünün, ne hissederdiniz? Ne önerirdiniz? Bu arkadaşınıza verdiğiniz yanıtlar aslında tam da sizin ihtiyacınız olanlardır.
Kendinize Zaman Ayırın
Her bireyin kendisine ait bir dünyasının olması; özgüveni, çevresi ve örnek olduğu kişilere vizyon açısından daha iyi model olmaktadır. Kaç çocuğunuz olursa olsun, idare edilmesi ne kadar zor eşiniz olursa olsun kendi dünyasını devam ettiren kişilerin, fiziksel ve ruhsal durumlarının daha sağlıklı, yaşam kalitelerinin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda; kuaföre gitmek, kahve içmek, sessiz bir yerde gazete, kitap, dergi okumak, “Bugün canım ev işi yapmak istemiyor” diyebilmek, örgü örmek, resim yapmak, sevdiğiniz arkadaşlarınızla bir yerde buluşup sohbet etmek, günde 20 dakika spor yapmak, kişisel gelişimler için çalışmalar yapmak gibi kişiye, yaşamına ve çevresine olumlu katkısı olacak, yaşamı aktifleştirecek egzersizlerin yapılması ev hanımlarının sosyal, psikolojik, fiziksel durumlarına olumlu katkı sağlayacaktır.
Aslında tüm bunların yapılma sebebi kadının kendisi, kendi bencilliği için değil; tam tersine ailesine, çevresine daha faydalı, daha güçlü olabilmek için yapılması içindir. Kendinize zaman ayırmayı kesinlikle unutmayın!
Esra Savaş Kaplan
Uzman Psikolog & Psikoonkolog