Güncelleme Tarihi:
Evlilikler her zaman mutlu bir biçimde devam etmeyebiliyor ve arada çocuk olsa bile ayrılıkla sonlanabiliyor. Aslında çocuğun geçimsiz bir ailede büyüyüp sağlıksız yetişmesindense çiftlerin boşanmasının daha doğru olduğunu söyleyen Bireysel Gelişim Koçu Banu Kalaycı, bazı önerilerde bulundu.
Çocukları etkileyen asıl şey anne babanın ayrılması değildir, esas başka sebepler çocukları derinden etkiler…
- Anne-babanın bu olaydan suçluluk duyması kötüdür. Başta aşık olunur ve sonra çocuk dünyaya getirilir ama sevgi bağı artık koptuysa aynı evde kalmak da gereksizdir. Çıkış noktasına bakıldığında bunda suçluluk duyulacak hiçbir şey yoktur. Yapılan araştırmalar, boşandıkları için suçluluk duyan ebeveynlerin çocuklarının daha çok zarar gördüğünü belirtmektedir.
- Anne babanın mutsuz oldukları halde mutluymuş gibi yaparak aynı evin içinde yaşamaya devam etmesidir, çocuk için zararlıdır. Çocuklar hissel olarak anne babasının mutsuz olduğunu bilir, mutluymuş gibi yaptıklarını anlar, buradan da tek öğrendikleri, “gerçek hislerini en sevdiklerine ve en yakınlarına bile göstermemek” olur.
- Anne babanın her gün kavga edip çocuğun buna şahit olması ya da kavgadan sonraki ruh halinde olan ebeveynleriyle vakit geçirmek zorunda kalması, çocuk için kabustur. Boşanma sürecini düşünmeye başlayan ve boşanılmayan hemen hemen her evlilikte bir süre sonra gerginlik baş göstermeye başlar. Anne babasının çocuğun gözü önünde kavga etmesinin, birbirini sürekli iğneler olmasının hasarı çok büyüktür. En sevdiği ve güvendiği iki insanın birbirine bu davranışı çocuğun sevgiye, ilişkiye ve evliliğe dair tanımlarını zorlar. Huzurlu bir evde ebeveynlerden biriyle yaşayan ve diğerini istediği zaman gören ve vakit geçiren bir çocuk çok daha sağlıklıdır.
- Anne ya da babasının diğer ebeveyni sürekli çocuğa kötülemesi çok yanlıştır. Çocuk elindeki tek değiştiremeyeceği varlıkların onlar olduğunu bilir, değiştirme hakkı olmadan sahiplenir. Çocuğun bu sebeple ailesiyle kendi iletişimini kendi kurmasına izin verilmeyip, bir diğer güvendiği ebeveyn tarafından sürekli doldurulması çocuğu psikolojik olarak sağlıksız bir alana sürükler.
- Yapılması gerekenin ne olduğunu bildiği halde yapacak gücü bulamadığı için çocuğuna “Senin için ayrılmıyorum” diyen ebeveynler, çocuğun üstüne büyük bir yük yıkar. Bir çocuğun kaldırabileceğinden çok daha fazla bir ağırlıktır bu. Bütün evliliğin sorunlarını canlı canlı evin içinde yaşarken hepsine kendisi için katlanıldığını düşünmek çocuğu tarifsiz bir çaresizliğe iter.
- Birbirini artık sevmeyen ya da hiç sevmemiş olan insanların aynı evde yaşamak zorunda olmasının sonucu olarak hissizlik içinde büyümek zorunda kalmaları zararlıdır. Çocuk evlilik modelini öyle oluşturur. Aşkın, evliliğin, çocuk büyütmenin bu olduğunu sanır. İleride yaşayacağı ilişkileri ona göre belirler ve seçer. Bir şekilde kendi çocuğuna da bu mirası bırakır.
- Anne ya da babanın diğer ebeveyni zor durumda bırakmak için zaman zaman çocuğu kullanılıyor olmaları büyük hatadır. Çocuğu göstermemek, çocuğun maddi sorumluluğunu paylaşmamak, çocuğu görmemek… Sonuçları minik bir insanın hayatının ömürlük çarpık yapılandırılması olarak karşımıza çıkar.
Unutmayın, hasarlı anne babaların çocukları ebeveynleri ister boşansın, ister boşanmasın geçimsizlikten dolayı bir şekilde hasar görüyorlar zaten. Konu boşanmak değil o yüzden. Çocuğun tek ihtiyacı olan sevgi; anne ve babasının sevgisi ve anne babasını sevgi dolu ilişkiler içinde görebilmesidir.