Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz hafta sonu bunlara bir yenisini daha ekledim: "Erken yatan geç kalkar." Açıklayayım:
Güne erken başlayan çocuklarım var. Çoğu sabah 7'yi görmeden ayaktadırlar. Bu konuda kampanya bile başlatmışlığım var http://blogcuanne.com/2009/05/12/7den-once-cok-erken/, ama bana mısın demiyor keratalar! 5 senelik annelik hayatım boyunca kendi kendime uyandığım sabah sayısı iki elin parmaklarını geçmez. ("Ne kadar erken olursa olsun KENDİ KENDİNE uyanmanın ne büyük lüks olduğunun farkında olan kişiye ANNE denir" - Alın size bir anne özlü sözü daha!)
Neyse... Ne diyorduk? Hah, evet... Erken uyanma. Çocuklarım geç yatan çocuklar değiller. Küçüklüklerinden beri kışın en geç 8, yazın en geç 9'da uyumuş olurlar. Uykusuzluk durumlarına göre 7'de yatırmışlığım da vardır; örneğin şu aralar çoğu gece 7 buçuk dedin mi yatakta oluyorlar.
Etrafımdaki insanlar çocuklarımın erken uyanmasını, erken saatte yatıyor olmalarına bağlar. Oysa bu böyle değildir. Vallahi de, billahi de değildir. Çocuklarım erken yatınca, evet, erken kalkarlar. Ama geç yatınca n'olur, biliyor musunuz? Daha da erken kalkarlar!
Bakınız, birkaç hafta önce taşındık. Yeni evde yatak odaları hele de sabah saatlerinde oldukça karanlık oluyor. Hani, sabahları-uyanmak-istemeyeceğin cinsten, gündüz odaya girer girmez ah-şu-yatağa-bi-kıvrılsam-da-azcık-kestirsem diyeceğin cinsten karanlık oluyor. Eh, zaten "Saatler geri alındı, mertlik bitti" (Bu da bir başka Anne Özlü Sözü'm). Benim Derin oğlan gecenin köründe bıdı bıdı konuşmaya başladığında ben "Emziği düştü, ayağı sıkıştı" diye yanına bir gidiyorum, bir de bakıyorum ki bizimki yatağında ayağa dikilmiş, "Al beni" diye gözlerimin içine bakıyor. Sabah saatin 6'sı bile değil! "Yapma oğlum, etme evladım, uyu çocuğum" telkinleri katiyetle işe yaramıyor. Bizimki zıpkın gibi güne başlamaya hazır.
Oysaki bu eve taşınmadan önce uyanma saatini ne güzel 7'ye çekmişti. Bundan yaklaşık bir ay önce bir sabah 7.20'yi gördüğümüzde karı-koca sevinçten gözlerimiz dolmuştu. Şimdi, üstelik de kapkaranlık bir odada uyuyor olmasına rağmen tekrar 6'da hortlaması acaba nedendi?
Günlerdir bunun sebebini düşünüyordum ve sonunda buldum: Derin, bu eve taşınmadan önce akşam 7-7 buçuk arası uyuyordu. Şimdi yeni evde abisiyle aynı odada yatmaya başlayınca, kitap oku-bıdı bıdı konuş-onu kudurt-sen kudur derken yatma saati 8'e sarkmıştı. Hal böyle olunca da uyanma saati geriye çekilmişti. Anlatabildim mi?
Bir insan uykusu varsa neden uyumaz, geç yattıysa neden erken kalkar, ben bunu bilmiyorum. Ancak benim çocuklarım ne zaman geç kalksalar normalden erken kalkıyorlar; erken yattıklarında da daha geç kalkıyorlar. Bunu bildim, bunu söylüyorum.
Bu hafta sonu bu hipotezimi bir kez daha doğrulama fırsatı buldum. Uzun ve yorucu bir cumartesi gününün sonunda her ikisini de erkenden yedirdim, banyolarını yaptırdım, ve saat 7'de yataklarına koydum. Uyuduklarında 7 buçuk olmamıştı. Kaçta uyandılar dersiniz? 7'ye çeyrek kala. Evet, neredeyse 1 saatlik bir oynama vardı!
Bu olaydan ben şöyle bir sonuç çıkardım: Erken yatan geç kalkar. Hatta sadece bu sonuçla yetinmedim, bir de formül geliştirdim:
Çocuğun uyanma saatindeki gerileme = Yatma saati EKSİ uykuya geçmedeki gecikme payı BÖLÜ iki ÇARPI beş.
Nasıl? Bana da pek bir şey ifade etmedi. Ama önemli değil. Siz formülü falan boş verin. Aman diyeyim, çocuğunuzun uyku saatini geciktirmeyin. Acısını misliyle çıkarıyorlar.
Blogger Elif Doğan