Güncelleme Tarihi:
KBB Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ozan Seymen Sezen, “Erkeklerde fiziksel güzellik standartlarını belirleyen birçok unsur vardır. Tıpkı dış görünüşte vücut ölçülerinin önemli olması gibi, yüzdeki uzuvların da birbiriyle olan uyumu ve simetrisi erkeklerin dış görünüşü için oldukça önemlidir.
Yani ne kadar uzun boylu ve kaslı olursanız olun, çeneniz yüzünüze göre küçük ise yakışıklılığınız ve erkeksiliğiniz bu durumdan olumsuz yönde etkilenir. Özetle çenenin köşeli ve büyük olması, erkeği daha maskülen ve çekici gösterir. Bu nedenle çene, kadınlara oranla erkeklerin dış görünüşünü daha fazla etkileyen bir unsurdur.” dedi.
Erkeklerde çenenin büyük olmasının yanında, yüzdeki diğer uzuvlarla da uyumlu olması gerektiğini belirten Ozan Seymen Sezen; “Çenenin pozisyonu ve yüzdeki doğru orantıyı yakalamak çok önemlidir. Bazı kişilerin çenesi, yüzüne göre çok küçük olduğu için, burunları da olduğundan daha büyük görünür. Bu sebeple de girecekleri burun ameliyatının sonucunda yüzlerindeki asimetrinin ortadan kalkacağına inanırlar. Fakat sadece burun ameliyatı sorunu ortadan kaldırmaya yetmez.
Bu nedenle, ameliyatı tamamlanan hastaların büyük bir kısmı, ortaya çıkan burun şekillerini beğense de, yüzündeki simetrinin ortadan kalkmadığının farkına varırlar. İşte biz de sürekli yüzün bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor ve diyoruz ki ‘Yüzdeki uyumsuzluğun ortadan kalkması için sadece burun ameliyatı olmak yetmez’.
Burada üzerinde durulması gereken nokta, yüzün sahip olduğu oranlardır. Alın, burun ve çene arasındaki mesafenin eşitliği oldukça önemlidir. Çenenin varlığı burun ve alına göre küçük kalırsa yüz ovali yitirilmiş olur. Bu da erkeğin yüzündeki keskin hatları ve güç ifadesini yok eder. Bu nedenle bir erkek yüzünde asimetri olduğunu düşünüyorsa, hekim tercihini detaylı bir ön araştırma döneminin ardından yapmalıdır. Tercih edilen hekimin işinde uzman olması çok önemlidir. Hastasının sadece burnunu ile çenesini değil, yüzünü bir bütün olarak değerlendirmelidir.” dedi.
Seymen Sezen, “Çenenin istenilen şekle getirilmesi için birden fazla uygulama söz konusudur. Çene operasyonları kişiye özel yapılmalıdır ve bu uygulamalardan hangisinin uygun olduğuna doktor hastası ile birlikte karar vermelidir. Uygulamaları sıralamak gerekirse;
Çene ucu küçükse gerçekleştirilebilecek işlemlerden biri ‘Hyaluronikasit Dolgu’ yöntemidir. Bu yöntemle çene ucu doldurularak uzatılabilir ve öne doğru çıkarılabilir. Dolgu yöntemi kolay uygulanabilir olsa da, geçici olduğu bir gerçektir. Enjekte edilen dolgu maddesi 9-12 ay aralığında erir ve çene eski halini alır. Yani bu yöntem senede bir kez yinelenme ister.
Çenenin büyütülmesi için tercih edilen yöntemlerden biri de, kişinin kendi vücudundan (özellikle karın bölgesinden) alınan yağ dokusunun işlemden geçirilip, çene ucuna enjekte edilmesi yöntemidir. Steril koşullarda gerçekleştirilmesi gereken bu yöntemde kullanılan yağın % 50’si kadarının zaman içinde eriyeceği bilinir. Bu yöntem de yinelenme ihtiyacı duyan bir yöntemdir.
Çenenin kalıcı olarak büyütülmesi için kullanılan yöntemlerden biri de çene implantıdır. Bu ameliyat yaklaşık 25-30 dakika kadar sürer. Çene altından açılan küçük bir kesi ile çene içine delikli, vücut ile uyumlu protez konulur. Bu işlem lokal ya da genel anestezi ile yapılır. İyileşme dönemi ise en fazla 2 ya da 3 gün sürer.