Güncelleme Tarihi:
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de engelli nüfus oranının yüzde 6,9 olduğu belirten Prof. Dr. Tarcan, "İdrar kaçırma sosyal yaşamı, aile ve iş hayatını çok ciddi bir şekilde etkiliyor. Bu konuda birçok tedavi alternatifi mevcut ama bu alternatifleri doğru verimde kullanmak önemli. Tedavide ilk basamak bu hastalıkları yaşayan kişileri bilinçlendirmek olmalı. Tedavinin amaçları arasında hayat kalitesini artırmak yanında böbrekleri korumak da yer alıyor. Bu hastalıkların medikal veya cerrahi tedavisiyle ilgili tıpta birçok ilerleme var. Bu problemlerin çoğu tedavi edilebilir sorunlar haline gelmiş durumda. En çok karşılaştığımız soru suni mesane ve kök hücre tedavileri ile ilgili geliyor. Maalesef henüz suni mesane de kök hücre tedavileri de araştırma safhasında ve rutine girmiş değil" dedi.
Engellilerde idrar kaçırma sorunları ve tiplerini özetleyen Prof. Dr. Tufan Tarcan, sözlerine şöyle devam etti: "Doğuştan veya sonradan herhangi bir hastalık veya kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yetilerini çeşitli derecelerde kaybetmiş, normal yaşamın gereklerine uyamayan kişiler engelli olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım içinde yer alan farklı gruplarda farklı tip idrar kaçırma tipleri görülebilir. Nörolojik bir sebep sonucu gelişen bir durum varsa nörolojik hasarın lokalizasyonu ve şiddeti gelişecek idrar kaçırma tipini belirleyecektir. Örneğin sadece santral sinir sistemini etkileyen bir durumda farklı, omurilikte bir hastalık varsa seviyesine göre farklı durumlar gelişecektir. Halk arasında inme olarak da tarif edilen beyin damarları ile ilgili beslenme bozukluğu yaratan ataklarda çoğunlukla sadece sıkışma tipi idrar kaçırma görülürken Multipl Skleroz’da (MS) sıkışma tipi idrar kaaçırma yanında işeme zorluğu da gelişebilir. Zihinsel bozukluklar da tamamen farklı idrar kaçırma tipleri ya da alt idrar yolları işlev bozuklukları ile karşımıza çıkabilir. Genel olarak erişkinlerde en fazla omurilik felci ve tümörleri, MS, parkinson ve diyabet gibi hastalıklarda nörolojik hasara bağlı idrar problemleri ortaya çıkarken çocuklarda spina bifida olarak adlandırılan omurga ve omuriliğin gelişim anomalileri mesane sorunlarına yol açmaktadır."
Omurilik felçliler de sıkça idrar kaçırma sorunu yaşanabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tufan Tarcan sözlerini şöyle noktaladı: "İdrar yolu enfeksiyonları, buna bağlı gelişen sepsis, üst idrar yolları (böbrek) ve alt idrar yolları (idrar kesesi) bozulmaları, idrar yollarında taş oluşması, hayati tehlike yaratabilen ani tansiyon artışı ile giden otonomik disrefleksi, cilt komplikasyonları ve depresyon omurilik felçlilerinin karşı karşıya olduğu risklerdir. Bu hastalarda uygun yapılmayan ürolojik takipler yukarda belirttiğimiz gibi çok ciddi olan komplikasyonlarla hastanın hayatını kaybetmesine sebep olabilir. Son yıllarda bu konuda artan bilinç ve iyi takiple büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Omurilik felçli hastalarda idrar kesesi lezyonun seviyesine göre idrarı yüksek basınçla depolayabilir veya idrar kesesi çıkışı tam kapanamadığı için devamlı idrar kaçırabilir. İlk durum geçerli ise tuvalete yetişemeden ani idrar hissi ile bazen ise hiç hissetmeden kaçırma olabilir. İkincisinde ise devamlı veya hareketle ya da eforla idrar kaçırma söz konusudur. İdrar kaçırma sorunu için tedavi yöntemi uygulanırken yardımcı olarak hijyenik amaçla mesane pedleri kullanılabilir. Engellilerde idrar kaçırma sorununda dikkat edilmesi gereken durumların en başında üst idrar yolları yani böbreklerin korunması gelmektedir. Bu konuda deneyimli merkezler veya uzmanlara ulaşmak gerekir. İdrar kesesinin yüksek basınçla çalışıp idrar kaçırmaya neden olması böbreklerin de risk altında olduğu anlamına gelebilir."
DHA