Güncelleme Tarihi:
Son yıllarda anne sütünün bebeklik döneminde geçirilen enfeksiyon hastalıklarından koruması dışında, bebeğin gelecekte karşılaşabileceği diyabet, romatizma, kanser, obezite gibi ciddi hastalıklara karşı önleyici etkisi olduğu ispatlanılmıştır. Anne sütü alan bebeklerin zeka katsayılarının daha iyi olduğu gözlenilmiştir.
Özellikle ilk defa bebeği olmuş bir annenin emzirme tekniği ile ilgili sorunlar yaşaması sıkça rastlanılan bir durumdur. Birçok emzirme tekniği bulunmakla birlikte en klasik yöntem bebeğin anneye dönük ve annenin oturma pozisyonunda olduğu bebeği kucaklama tekniğidir.
Bu yöntemde anne bebeği hangi taraftaki memeden emzirecekse o koluyla bebeğin kafasına destek olur, bebeğin yüzü ve vücudu aynı hizada anneye dönük ve yakın olmalıdır.
Bebeğin burnunun anne meme ucu hizasında olması, çenesinin memeye dayalı olması gereklidir. Anne diğer el baş parmağı ile bebeğin tek taraflı burnunun açık olmasını sağlamalı, işaret parmağı ile memeye destek olmalıdır, bunu makas hareketi yaparak sağlamak; süt kanallarına baskı yaparak süt salgısını azaltır, bu nedenle önerilmez.
Bebeğin ağzının tam açık olması ve annenin meme ucu etrafındaki kahverengi alanın tümünü ağzına alması, emzirmenin etkinliğini arttırır ve annenin meme başı çatlağı yaşamasını engeller.
Bebeğin alttaki elini annenin kol altına alınması, anne ve bebeğin emzirme esnasında rahatlamasını sağlar. Yine ilk zamanlarda bu pozisyonda bebeğin annenin kucağında bir yastık üzerine konulması özellikle sezaryen sonrası ağrılara bağlı emzirme zorluğu yaşamasını engeller.
Oturur pozisyonda emzirme özellikle sezaryen doğum sonrası zor gelebileceğinden, bebeği yastık üzerinde ters kucaklama, annenin koltuk altına yatırma veya bebek ve annenin yatakta yatarak emmesi gibi emzirme teknikleri de denenebilir.