Güncelleme Tarihi:
Nörolog Mehmet Yavuz, çocuklarda geç konuşma probleminin ciddi bir mesele olduğunu söyleyerek bu durum karşısında aile yaklaşımın büyük önem arz ettiğini ifade etti. Ayrıca yapılacak tedavi ile problemlerin aşılabileceğinin önemine değinen Yavuz, bu konuyla ilgili gerekli ipuçlarını sizler için anlattı.
Normal süreçte çocuklar; ilk 6 ayda heceleri çıkarır, 1 yaşını doldurduktan sonra yavaş yavaş kelimeleri söylemeye başlar, 1,5 yaşında daha fazla kelimeyi söyleyebilir ve 2 yaşına geldiğinde ise artık kelimeleri birleştirerek söyler. Eğer sıralama bu doğrultuda gitmiyorsa bir sorun var demektir. Yani, çocuğunuz 3 yaşını geçtiği halde kelimeleri doğru söyleyemiyor (örneğin suya hala bu diyorsa) heceleri birleştiremiyor ve nesnenin ismini söylemek yerine eliyle gösteriyorsa gecikmiş konuşma problemiyle karşı karşıya olabilirsiniz. Bu anlamda çocuklarda gecikmiş konuşma; konuşmanın akıcılığı, anlamı ve kelime dağarcığında yetersizlikle karakterize olan bir konuşma engeli şeklinde tanımlanabilir.
Normal şartlarda bir çocuk 3 yaşına geldiğinde belli oranda konuşma becerisini kazanmış olması gerekir. Ancak çeşitli sebepler birleştiğinde çocuklarda konuşma geriliği görülebilir. Bu sebepler; genetik ve duygusal olabileceği gibi nörolojik veya nöropsikiyatrik bir bozukluk da olabilir. Tüm bunlara ek olarak;
• Çocuklarda görülen ve fark edilmeyen işitme kaybı,
• Zeka geriliği,
• Konuşma organları koordinasyonundaki sorunlar,
• Çocuğun çok fazla yalnız kalması ve insanlarla iletişim kurmaması,
• Özellikle 0-3 yaş arası çocukların uzun süre TV izlemesi sebebiyle dış dünyadan kopmaları ve insan ilişkilerinden uzak kalmaları geç konuşma problemlerini açığa çıkarabilir.
Çocuklar geç konuştuğunda aileler genellikle 2 farklı yönde tepki göstermektedir. Birincisi, ‘Çocuğum geç konuşuyor. Bazı çocuklar geç konuşabilir. Bu normal bir durumdur.’ İkincisi ise ‘Çocuğum geç konuşuyor. Bu bir zeka geriliği olabilir mi? Bu normal bir durum değildir.’ Aslında iki durumda da ailenin yaklaşımı kaygılanmadan bir hekime başvurmak olmalıdır. Çünkü normal bir durum diye yorumlamak olası riskleri göz ardı etmektir. Bunu bir zeka geriliği olarak yorumlamak ise ebeveynlerin kaygılanmasına yol açacağından çocuk üzerinde negatif bir etki yaratabilir. Tüm bunlarının önüne geçebilmenin tek yolu ise alanında uzman birinin desteğini almaktır.
Bazı çocuklar yaşıtlarına kıyasla geç konuşabilir. Bu durumun doğrudan gecikmiş konuşma ile bağlantılı olduğu düşüncesine kapılmak doğru değildir. Ancak çocuğunuz;
• Çocukta fiziksel veya gelişimsel bir sorun varsa,
• İşaret ve diğer iletişim biçimleri normal değilse,
• Çevresine karşı ilgisizse,
• Kelimeler yerine anlamsız sesler çıkarıyorsa,
• Genellikle yalnız kalmayı tercih ediyorsa,
• İsteklerini öfkeli davranışlarla anlatmaya çalışıyorsa,
• Yeni bir ortama uyum sağlamakta zorlanıyorsa zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır. Çünkü bu belirtiler zararsız sayılabilecek ve geçici olarak görülebilecek bir geç konuşma probleminden çok daha fazlasını ifade eder.
Tedavide erken müdahalenin önemin vurgulayan Dr. Mehmet Yavuz, bu süreçte maksimum yarar sağlamak için nörolojik, psikiyatrik ve psikolojik disiplinleri bir arada kullandıklarını ifade etti. Peki, bu tam olarak ne anlama geliyor. Şöyle ki; çocukta geç konuşma problemi yukarıda da belirtildiği gibi birçok ayrı nedene bağlı olarak ortaya çıkıyor. Bu sebeple tüm bulguları göz önüne alarak entegre bir tedavi planı hazırlanmalıdır. Doğru ve entegre yapılan bir tedaviyle çocuğun akranlarıyla arasında fark kapatılabilir.
Çok yönlü bir tedavinin öngörüldüğü süreçte; alanında uzman bir doktor, öncelikle ebeveynlerle kapsamlı bir görüşme sonrası çocuğun günlük rutinlerini öğrenir ve bir değerlendirme yapar. Bu değerlendirmede hem işitsel algının (konuşulanları anlama) hem de sözel ifadenin (konuşarak kendini ifade etme) yaş aralığı olarak nerede olduğu belirlenir. Son aşamada ise uzman aileyi bilgilendirilerek çocuklarının gelişimini nasıl destekleyeceğini anlatır ve ailenin katılımıyla terapiye başlanır.
Geç konuşmanın en büyük problemi çocuğun ailesiyle yaşadığı iletişim problemleridir. Bu yüzden tedavi süreci boyunca ebeveynleri bu konuda ekstra dikkatli olması gerekir. Çocuğuyla daha fazla vakit geçirmeli ortak zamanlar yaratarak iletişim kurmalıdır. Bunlara ek olarak;
• Çocuğun çok fazla TV izlemesine müsaade edilmemelidir.
• Sık sık sorular sorun.
• Bir kelimeyi yanlış telaffuz ettiğinde ona karşı sabırlı olun ve baskı uygulamayın.
• Sosyalleşmesini sağlayarak iletişim kurmasının önünü açın.
• Çocuğunuz ile yaratıcı oyunlar oynayın.
• Bol bol kitap okuyarak kelime dağarcığını zenginleştirin.
• Çocuğunuzla şarkılar söyleyerek konuşmayı eğlenceli hale getirin.
• İşaretle gösterdiği şeyleri yapmak yerine kelimeyi söylesine teşvik edin.
• En önemlisi de düzenli bir beslenme ve uyku rutini olmasına dikkat edin.