Düşük yapan her kadın kendini suçluyor ancak…
Güncelleme Tarihi:
“Birçok kişi için düşük veya herhangi bir nedenle kayıp sonrası tekrar hamile kalmak zordur ve kişide çok karışık duygular yaratır. Bu durumda mutluluk, heyecan, umut, korku ve endişe duygularının hepsi bir arada yaşanır” diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Meriç Çağrı Ağır, bebek kaybı yaşamış annelere tavsiyelere tavsiyelerde bulundu.
Anne adayında yoğun olarak yaşanan bazı duygular, hep olumsuz bir olay yaşanacak hissi yaratır. Anne adayında, hamilelik sürecinde bir şeylerin kötüye gitme beklentisi ağır basar ve içinde kötü bir şey olacağından eminmiş gibi bir hisle zamanını geçirir. Kendi kendine, “Biliyorum bu bebeği de kaybedeceğim sadece zamanının gelmesini bekliyorum” psikolojisi oluşur.
Anne adayında dönem dönem her şeyin iyi olacağı hissiyatı ile geleceğe dair umut ve mutluluk duygusu oluşsa da, ağırlıklı olarak yaşanan sinirlilik ve tahammülsüzlük nedeniyle, eşler arası kısa süreli tartışmalar olağan bir durumdur.
Anne adayları kendilerini suçluyor
Anne adayımız daha önce yaşadığı bebek kaybından kaynaklanan suçluluk duygusu içerisinde olabilir. Sürekli geçmişte yaşadıklarını ve aklına gelen her ayrıntının, daha önce yaşadığı kayba zemin oluşturduğunu düşünerek kendini suçlar.
Daha evvel bebek kaybı yaşamış olan anne adayı çevresindeki insanlar tarafından sürekli; “Otur, kalkma, yat, yürüme, bunu yeme, onu yapma, bunu yapma” gibi ikazlara maruz kalabilir ve kendini baskı altında hisseder.
Bu baskı durumu, anne adayında yaşanan her olaydan kendisini sorumlu tutma ve suçlama eylemi yaratır. Yani aslında kendini suçlama ve bebeğinin kaybının tek sorumlusu olma sonucu aslında etrafındaki insanlar tarafından oluşturulur.
Sağlıklı gebelikte bebeği düşürmek çok zor
Daha önce kayıp yaşamış anne adayları şunu çok iyi bilmelidir. Sağlıklı ilerleyen bir gebelikte bebeği düşürmek gerçekten çok zordur. Düşüklerin büyük çoğunluğu da sağlıksız gebelikler sonucunda oluşur.
Diyelim ki istenmeyen bir gebelik oluştu. Bebek sağlıklı fakat aile bu bebeği istemiyor. Anne adayı; zıplayarak, parende atarak, ağır yük kaldırarak, işe giderek veya spor yaparak bebekten kurtulmaya çalışıyor. Ancak bu şekilde bebeğin düşme ihtimali çok çok zayıftır.
Anne adayları bu örnekten pay biçerek, sağlıklı olan bir hamilelikte bebeği düşürmenin gerçekten çok zor olduğunu kabul etmeli ve kaybın kendi hatalarından kaynaklanmadığını bilmeliler.
Düşüğün yaşandığı hafta kritik
Moral motivasyon açısından, anne adayı için en kritik eşiklerden bir tanesi, bir önceki kaybın yaşandığı gebelik haftasıdır. Anne adayı için gebelik bir türlü o haftaya ulaşmaz ve o hafta bir türlü geçmez. Gebelik kaybının yaşandığı haftaya kadar anne adayının yaşadığı stres ve sıkıntının daha fazla olması beklenen bir durumdur. Ancak bu hafta geçtikten sonraki süreç öncesine göre daha rahat olacaktır.
Bebeğin hareketlerini hissetmek…
Diğer bir kritik eşik ise bebek hareketlerinin hissedilmesidir. Genelde 16. hafta civarına denk gelen bu sürece kadar anne hamile olduğunu bilir fakat her defasında aklına “Acaba bebeğim yaşıyor mu?” sorusu gelir. 16. hafta sonrasında yavaş yavaş bebek hareketlerinin hissedilmeye başlanması ve gün içinde belli aralıklarla bunun devam etmesi ile “acaba bebeğim yaşıyor mu?” sorusu cevap bulur.
Anne adaylarına tavsiyeler
Anne adaylarına tavsiyelerim; bu süreçte mümkün olduğunca, kendilerini strese sokmayan, mutlu eden, pozitif insanlarla görüşmeleridir.
Bebek kaybı sonrası sağlıklı bir gebelik geçirip, doğum yapan insanların hikayelerini dinlemeleri ve okumalarıdır.
Gebelik kaybı psikolojisine odaklanmamaları, farklı alanlara yönlenmeleridir. Bu bir sanat ya da spor dalı olabilir. Sağlıklı beslenme, annelik ve bebek bakımı olabilir.
Günümüzde bebeklerin de anne psikolojisinden etkilendiğini biliyoruz. Mutlu ve rahat geçirilecek bir hamilelik süreci, hem annenin hem bebeğin sağlığı açısından çok önemlidir.