Güncelleme Tarihi:
Çağımızın en önde gelen sağlık sorunlarından biri kanser. Her yıl, dünya çapında yaklaşık 500 bin kişiye kanser tanısı konuyor ve bu insanların üçte biri hayatını kaybediyor.
Kanser konusunda araştırmaları gündeme getirmesiyle tanınan BMJ Oncology dergisinde 2023 yılında yayımlanan ve yaklaşık 30 tür kanseri mercek altına alan büyük bir araştırmaya göre, 1990 ile 2019 arasında dünya çapında 50 yaş grubunda kanser oranı neredeyse iki katına çıktı.
204 ülkeden verilerin incelendiği çalışmada 2019'da 50 yaş altı arasında 3,26 milyon yeni kanser tanısı konulduğu açıklandı. Ayrıca 2019'da 50 yaşın altındaki bir milyondan fazla kişi kanserden öldü. Bu veri 1990'daki verilere göre yüzde 28 artış anlamına geliyor. Pek çok uzman yeni erken başlangıçlı kanser vakalarının 2030 yılına kadar yüzde 31 daha artacağını tahmin ediyor.
‘14-49 YAŞ GRUBUNDAKİ ARTIŞ ÇOK KORKUTUCU’
İngiltere’de Kings College London Kanser Politikası Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Richard Sullivan, Metro.co.uk'ye yaptığı açıklamada “Erken başlangıçlı kanser vakalarındaki artışa ilişkin son araştırmaların çoğu bazı büyük sorunlara işaret ediyor. Özellikle 14-49 yaş grubundaki kanser vakalarındaki artış oldukça korkutucu…” ifadelerini kullandı.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Nilay Şengül, “Bu artışın görülmesinde insan ömrünün uzaması en büyük neden. Yaş arttıkça kanser vakalarında artış meydana geliyor. Bunun dışında daha yüksek obezite oranlarının, daha fazla hareketsizliğin ve daha sağlıksız beslenmenin katkısı da görmezden gelinemez. İşlenmiş etler, tütsülenmiş gıdalar, sigara ve alkolün de en büyük düşman olduğunu söyleyebilirim” dedi.
Türkiye’de de kanser vakalarında artış görüldüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Şengül, “Ülkemizde yapılan kanser tarama programları sayesinde daha erken evrelerde ve daha erken yaşlarda kanseri yakalamaya başladık. Sigara içmek, uyku düzenindeki değişiklikler ve alkol tüketimi gibi diğer yaşam tarzı faktörler Türkiye’de 50'li yaşların altındaki kanser vakalarının artmasında rol oynuyor” dedi ve ekledi:
“Hava kirliliği ve kimyasal maddelere maruz kalma gibi çevresel faktörler de bu değişime katkıda bulunuyor. 50 yaş altı kişilerin bu risk faktörlerine daha yaşlı kuşaklara göre daha genç yaşta maruz kalmış olmaları da onların neden kansere daha erken yakalandıklarını açıklayabilir.”
“2022'de yapılan bir araştırma, orta ve yüksek gelirli ülkelerdeki genç yetişkinlerde aralarında bağırsak, prostat ve mide kanserinin de bulunduğu 14 kanser türünün yükselişte olduğunu ortaya çıkardı” diyen Doç. Dr. Nilay Şengül, şu bilgilerin altını çizdi:
“Ayrıca Amerikan Kanser Derneği (ACS), Mart 2023’te yayımladığı raporda her beş yeni bağırsak kanseri vakasından birinin (hem kolon hem de rektum kanseri) 40’lı yaşların başında ya da daha genç kişilerde teşhis edildiğini açıkladı. Bağırsak kanseri, 50 yaş altı erkeklerde birinci, 50 yaş altı kadınlarda ise ikinci ölüm nedeni...”
Bu artışa da değinen Doç. Dr. Şengül, “Bunu şöyle açıklayabilirim; yüksek yağlı beslenmenin kansere yakalanma riskimizi artırabileceğine dair bazı kanıtlar var. Birçok araştırma salam, sosis, pastırma gibi işlenmiş etlerin, tütsülenmiş gıdaların çok tüketilmesi ile bağırsak kanseri arasında bir bağlantı olduğunu buldu” ifadelerini kullandı.
Bu yılın başlarında İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre 1990 yılından beri 0-24 yaş arası kadınlarda pankreas kanseri sayısı yüzde 200 artarken, 25-49 yaş arası kadınlarda yüzde 34’lük artış olduğu açıklandı.
Bu artışı da yorumlayan Doç. Dr. Nilay Şengül, “İngiltere ve Amerika’da yapılan bazı çalışmalarda yeni istatistikler kadınlarda pankreas kanseri tanısı konulan vakaların arttığını ortaya koyuyor. Ancak bunun nedeni şimdilik tam olarak bilinmiyor. Daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Ülkemizde böyle bir çalışma yapılmadığı için bu konu hakkında bir şey söylemek şu an için doğru olmaz. Fakat genel olarak artış olduğu görülüyor” dedi.
Ülkemizde görülen diğer kanser türlerine de değinen Doç. Dr. Şengül, “Kadınlarda en sık meme kanserini görüyoruz. Bunun dışında kolon ve akciğer kanserini de erkeklerde sıklıkla görüyoruz. Mutlaka kanser tarama programlarına katılıp, tarama testlerini yaptırmak gerekiyor. Bunun dışında ailesinde kanser öyküsü olan kişiler daha erken yaşlarda tarama programlarına girmeli” ifadelerini kullandı.
Vücut kitle indeksinin korunması gerektiğinin de altını çizen Doç. Dr. Şengül, “Sporu hayatımızda hep tutmalıyız. Haftada en az iki günümüzü spora ayırmalıyız. Dengeli Akdeniz diyeti beslenmeye önem göstermeliyiz. Bol sebze ve meyve ağırlıklı öğünler tüketmeliyiz. İşlenmiş etlerden salam, sosis gibi uzak durmalıyız. Kalsiyum içeren gıdaların kolon kanserini azalttığına dair birtakım çalışmalar mevcut. Ayrıca bol lifli gıdalara tüketmeye dikkat etmeliyiz” dedi.
Fotoğraflar: iStock, Alamy