Düğününüzü sanat eserine çevirmeye geliyorlar

Amerika’da dünyanın en iyi düğün fotoğrafçılarını bir araya getiren kuruluş ISPWP’nin Türkiye’deki tek üyesi onlar. Abla Selin Canbaba (34) ve kardeşi Göktuğ Canbaba (31) beş yıldır düğün fotoğrafçılığı yapıyorlar ve geçen yıl zorlu bir değerlendirme süreci sonunda bu kuruluşa kabul edilmeyi başardılar.

“En Mutlu Günüm” ismini verdikleri ofislerine girince, öğrenmek istediğiniz tüm referansların duvarlara asılı bir şekilde sizi beklediğini görebilirsiniz. Pelin Karahan’ın Ali Fuat Paşa Yalısı’ndaki gelin fotoğraflarından atlı karınca üstündeki gelin ve damat karelerine kadar bir dolu fotoğraf… Gazetecilik mezunu olan Göktuğ, bu işin belgesel fotoğrafçılığına çok yakın olduğunu, bu yüzden keyifli ve sanatsal sonuçlar ortaya çıktığını söylüyor. Biz de “İyi fotoğrafları kaliteli makine değil, kaliteli fotoğrafçı çeker” vurgusunu sık sık duyduğumuz Canbaba kardeşlere, bu işin sırlarını soruyoruz.

İnsanlar neden düğün fotoğrafçısına ihtiyaç duymaya başladılar sizce?

Selin: Çünkü çiftler o heyecanlı ve duygusal anlarında birçok detayı kaçırıyor, biz yakalıyoruz. Aynı heyecan ailedeki kişilerde de oluyor ve onlar da düzgün çekim yapamıyor ya da çekerken o anı paylaşamıyor diğerleriyle.

Bu işin ön önemli adımı nedir?

Selin: Çiftlerle karşılıklı olarak birbirimizi tanımak çok önemli. Her şeyden önce onları tanımamız gerekiyor; beğenilerini, beklentilerini ve bedenlerini. Bazıları çok eğlenceli çekimler isterken bazıları duygusal olanları tercih ediyor. Bir diğer konu da muhakkak yüz yüze görüşmek gerektiği. Çiftlerden biri bile eksik olsun istemiyoruz.

Neden peki?

Selin: O an konuşurken bile aklımızdan nasıl bir kadrajdan alırsam güzel olur diye geçiyor. En iyi nasıl göründüğünü bu aşamada saptıyoruz aslında. Bir de çekimin olacağı gün tanışmak istemiyoruz açıkçası. O kadar saat bir arada olacaksak önceden tanışmalı ve sıcaklık kurmalıyız.

Tanışma sonrası program nasıl ilerliyor?

Selin: Öncelikle çiftlerin o günkü programı öğreniyoruz; kuaföre kaçta gidilecek, düğün ya da nikah nerede yapılacak gibi. Daha sonra oturup birlikte düzenliyoruz programı çünkü kuaförde en az 4 saat kalınabileceğini bizden öğrenen damatlar oluyor (Gülüyor).

Şehir dışına gidiyor musunuz?

Göktuğ: Evet. Adana, Antalya ve Tekirdağ daha gittiğimiz yerler arasında.

Bilmediğiniz bir yerde çekim yapmak daha zor olsa gerek…

Göktuğ: Zorluktan ziyade daha heyecanlı. Sürekli aynı mekanlardan sonra öyle bir yerde yaratıcılığımızı konuşturabiliyoruz. Ayrıca profesyonelleşince, ideal kareleri anında görebiliyorsunuz zaten. Gitmeden önce araştırmada da yapıyoruz en güzel yer olarak nereyi önerirler diye. Mesela Tekirdağ’da sabah 6’da başlayıp tüm gün çekim yaptık. Sabaha karşı deniz kenarında son buldu. Yollarda başak tarlaları gibi rastladığımız her şeyle özgün kareler çıktı ortaya.

[fotogaleri=475]

Sizde de içeriği değişen paketler var değil mi?

Selin: “Düğün hikayesi” en kapsamlı paket. Günün başından gecenin sonuna kadar sürüyor. Paketler çekimlerin sayısına, video eklenip eklenmeyeceğine göre değişkenlik gösteriyor. Fiyatlar da 1300 TL’den başlayıp 3500 TL’ye kadar çıkıyor.

Düğün fotoğrafçısını tercih edenlerin sosyo-ekonomik durumu nedir?

Selin: Özellikle fuarlar vesilesiyle genç kitleye hitap etme şansımız oluyor. Ama şu var ki profesyonel düğün fotoğrafçılığın farkını bilip yapılan işleri görünce ekonomik durumu ne olursa olsun buna bütçe ayırmaya çalışıyor insanlar. O yüzden bir sınırı var diyemem. Aylık geliri 1000 TL olanla 25000 TL olan arasında değişiyor müşterilerimiz. Çünkü artık kimse dış mekan fonlu bir fotoğrafı stüdyoda çektirmek istemiyor.

Fotoğraf konseptlerini kim belirliyor?

Selin: Çiftlerle birlikte belirliyoruz. Örneğin; boksör eldiveniyle yaptığımız bir çekim vardı. Bu çiftimizin hobisi boks. Konuşurken bunu bulup çıkardık ve eldivenleri getirdiler. Çok ilginç ve eğlenceli oldu.

Bir diğer çiftimiz de iyi birer Jazz ve Blues dinleyici olduklarını söylediler. Biz de plaklar bulduk ve birbirinden güzel kareler çıktı ortaya.

Bunlar kişiye özel konseptlerimiz. Bunun dışında halihazırda şemsiye, şapka, balon gibi ekipmanlarımız ve konseptlerimiz var. Ama şunu belirtmekte fayda var: Poz bile verseler her karenin doğal çıkmasına özen gösteriyoruz. Farklı teknikler de kullanıyoruz. Estetik ve sanatsal kaygımız var.

Arkadaşımın fotoğraflarını profesyonel bir fotoğrafçı çekti ama düğün fotoğrafçısı değildi. Ben de aynı esnada amatör kamerayla çekim yaptım ve benimkiler daha güzel çıktı. Bu nasıl oluyor?

Göktuğ: Bu hikayeyi çok sık duyuyoruz. Bir insan dünyanın en iyi doğa fotoğrafçısı da olsa iş düğüne gelince tökezleyebilir. Çünkü bu işin de dalları var. Dolayısıyla düğün fotoğrafçılığını da belli bir süre yapmak gerekiyor. Nerelerde nasıl poz verileceğini bu şekilde öğrenebiliyorsunuz.

Bu yüzden para verip bu işi yaptıracak kişiler bu alanda iyi olan ve referanslarını görebilecekleri kişileri seçmeliler. Daha önceki çalışmaları yakından görmeliler.

Pelin Karahan ile çekimler nasıldı?

Göktuğ: İspanya’da çekecektik ama zaman konusunda denk gelemedik. Daha sonra Ali Fuat Paşa Yalısı’nda çektik tek olarak. Çok sıcakkanlı ve uyumlu bir çekim oldu. Kameralarla barışık zaten çok eğlendik. Sadece gelin fotoğrafları oldu ama inanılamaz keyifliydi.

En ilginç çekiminiz hangisiydi?

Selin: Çok heyecanlandığı ve yemek yemediği için bayılan bir damadımız vardı. Nikah yarım saat ertelendi mecburen. Bir diğeri de şu eski araba modasına uyan bir çiftimizin arabasının yanmasıdır. Çok sıcak bir günde vapurla karşıya geçmeye çalıştılar, dolayısıyla araba dayanamadı bu tempoya. Zaman kısıtlaması olunca buna üzülecek halleri de yoktu. Onlar da diğerine geçtiler hemen (Gülüyor).

Hazırlayan: Hanife Yaşar