Güncelleme Tarihi:
Dudakları ısırma, yolma, yalama gibi alışkanlar; çatlamalara ve yaralara neden olur. Kronikleşen durumlar ise kanser gelişimine yol açabilir. İşte bu nedenle, bu tür kötü alışkanlarımızdan vazgeçmemiz gerektiğinin altını çizen KBB Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu, her türlü değişiklikte mutlaka muayene olmamız gerektiğini söyledi ve dudak kanseri hakkında merak edilenleri anlattı.
Güneş ışığı, soğuk hava ve rüzgar gibi dış etkenler, ciltte kurumaya neden olan birtakım ilaçlar, bazı kozmetik ürünler ve özellikle de sigara, dudaklarda çatlamalara sonrasında da çeşitli reaksiyonlara sebep olur. Dudaklarda oluşan kuruma ve çatlamalara “keilit” adı verilir. Bu durum oldukça ağrılı ve kanamalı olabilir. Özellikle dudakları aşırı kuruyan kişiler nemlendirmek amacıyla dudaklarını yalarlar ve bu durum dudaklardaki tahrişi, kurumayı daha da artırır. Bazı kişilerde ise dudakları ısırma ve yolma gibi alışkanlıklar, çatlamalara ve yaralara neden olmakta, bu durum kronikleşirse kanser gelişimine yol açabilir.
Dudak kanseri nedir?
%95 oranında alt dudakta görülen, uzun süreli yara ve tahriş zemininde gelişen, bir baş boyun bölgesi kanseridir. Baş boyun bölgesinde görülen gırtlak, yemek borusu, tükürük bezleri, kulak, dil kanserlerine oranla en sık görülen kanser çeşididir.
Kimler risk altında?
Güneş altında çalışan, tütün (sigara, pipo, puro) veya aşırı alkol kullanan, açık tenli, 50-70 yaş arası erkekler risk grubunu oluşturur. Kadınlardan yaklaşık 30 kat daha fazla görülmesi, dudak kanserlerini neredeyse bir erkek hastalığı haline getirmiştir. Meslek gruplarındaki sıklığına bakacak olursak çiftçiler ve denizciler gibi açık alanda çalışan ve güneşe maruz kalan kişilerde bu kanser türüne daha sık rastlamaktayız.
Belirtileri nelerdir?
Dudağın bir bölgesinde kalıcı renk değişikliği olması, aylarca iyileşmeyen yara ve kabuklanma, dudakta beyaz ve sert alanlar, kanamalı yaralar belirtileri arasında sayılabilir.
Kanserin ilerleyen evrelerinde ise ağız, çene ve boyunda sert şişlikler, ele gelen lenf bezleri (beze) ve ağrı görülür.
Nasıl teşhis edilir?
Dudak kanserleri kolaylıkla teşhis edilir. Kanserin erken dönemlerinde beyaz bir zemin üzerinde çok sık kabuklanan ve soyul-duğunda kanayan, aylarca iyileşme¬yen yaralar görmekteyiz. Kanser ilerlediğinde ise bu yaraların boyutları, sertlikleri ve derinlikleri artar. Bu şikayet¬leri olan hastalara dermatolojik muayenenin yanı sıra tam bir kulak burun bo¬ğaz muayenesi yapılmalıdır. Kesin tanı ise kanser şüphesi olan bölgeden alınan biyopsinin patolojik incelemesiyle konur.
Tedavisi nasıldır?
Dudak kanserleri erken teşhis edildiğinde kolay tedavi edilebilen ve tedaviye iyi yanıt veren kanserlerdir. Hastaların %90’ı, 5 yıldan uzun yaşar.
Dudak kanserlerinin özellikle lenf yollarıyla yayıldığı akılda tutulmalıdır. Tanı sırasında boyundaki lenf bezlerinde yayılım olması, hastalığın gidişatındaki en önemli belirleyicidir. Bu nedenle yayılımın görüntüleme yöntemleri ile araştırılması gereklidir. Tedavide cerrahi tek başına yeterli olabildiği gibi ışın tedavisi ile birlikte de kullanılabilir.
Te¬davi edilmeden bırakılan kanserler ise ne yazık ki çevre dokulara ve uzak dokulara yayılım (metastaz) gösterir.
Korunmak için neler yapmalıyız?
Öncelikle güneşten kaçınmanız gerekir. Güneşe çok fazla maruz kalıyorsanız mutlaka güneş koruyucu özelliği olan dudak kremi kullanmalısınız. Dudaklarınızı yalamamanız, eğer kuruyorlarsa bunun yerine sık sık krem sürerek nemlendirmeniz gerekir. Dudak yaralarının ve kanserinin kadınlarda oldukça az görülmesinin en önemli nedeni dudak koruyucu krem kullanımıdır.
Kendimizi nasıl muayene edebiliriz?
Alt ve üst dudaklarınızı baş ve işaret parmağınızla muayene edebilirsiniz. Dokusunda bir değişiklik olup olmadığına, içerisinde düzensizlik, sertlik, şişlik bulunup bulunmadığına bakabilirsiniz. Ayrıca renk değişikliği olup olmadığını kontrol edebilirsiniz.