Güncelleme Tarihi:
İşini öğrenmek, araştırmak ve birey yetiştirme konusunda topluma bilgi vermek olarak gören eğitimci Dr. Özgür Bolat ile KidZania Anneler Günü söyleşisinde bir araya geldik. Mesleğini ömür boyu süren bir yolculuk olarak gören ve mesleği sayesinde kendisinin de büyüyüp geliştiğini, korkularımı keşfederek hayatını bütünsel kıldığını anlatan Özgür Bolat’tan çocuk yetiştirmenin altın kurallarını dinledik.
Seminerleriniz çok yoğun ilgi görüyor. Bugüne kadar ortalama kaç kişiye ulaştınız?
Tam sayıyı bilmiyorum ama sanırım her yıl düzenlediğim seminerler ile yılda 10.000, kitabımla 150.000, Hürriyet’teki yazılarımla da yüzbinlere ulaştım diyebilirim.
Çocuk yetiştirme konusunda toplumumuzu ne kadar bilinçli buluyorsunuz?
Her toplum bu konuda bilinçlidir. Fakat bizim toplumumuzun geçmişten süregelen otoriter aile yapısı ve eğitim sisteminden dolayı yaşadığı temel problemler mevcut. Genel sorun her insanın temel ihtiyaçları olan kabul görme, özerklik (kendi kararlarını verme), gelişim ve keşfetmeyi, çocuklar talep edemeden yetiştirilmiş olması. Fakat günümüzde küreselleşme, sosyal medya ve inovasyon çağında, çocuklar bunu talep etmeye başladılar. Ne yazık ki geleneksel aile yapısında yetişen anne ve babalar bunun yollarını çok bilmiyor. Kısacası birey yetiştirme süreçlerini tam bilmiyoruz. Sorunumuzun bu olduğunu saptadım. Geleneksel çocuk yetiştirme yöntemlerini gözden geçirmek gerekiyor.
Ebeveyn olmanın en uygun yaş aralığı nedir?
Bunun bilimsel bir yanıtı var mı bilmiyorum. Ama yaş değil, dönem diye sorarsak en doğru dönem farkındalığımızın başladığı dönemdir. Çünkü çocuk yetiştirmek, kendini yetiştirmektir. Anne veya babada değersizlik duygusu ya da yara varsa, bu yaralar çocuğa geçer. Kendi yaralarımızın farkına vardığımız ve iyileştirmeye başladığımız zaman, çocuk sağlıklı büyür.
Çocuğun eğitimi ne zaman başlıyor?
Hamilelik döneminde diyebiliriz. Nasıl mı? Örneğin, hamilelik döneminde çocuğunu sahiplenmeyen ya da endişeli annenin çocuğu doğar doğmaz daha reaktif oluyor. Onun için çocuk eğitimi hamilelik dönemiyle başlıyor. 0-6 yaş da en belirleyici dönem oluyor.
Çocuk eğitiminde olmazsa olmazlar neler?
Burada olmazsa olmaz dört unsurdan bahsedebiliriz. Birincisi, koşulsuz sevgi. Çocuk diyecek ki ben her koşulda değer görüyorum ve ben ben olduğum için değerliyim. Başarısız olsam da değerliyim, başarılı olsam da. İkincisi özerkliktir. Çocuk ailesi tarafından çizilen sınırlar içerisinde ve yaşına uygun olarak, kendi kararlarını kendisi verebiliyorsa, bu çocuğun özgüveni gelişir. Zaten birey olmanın temelinde seçim yapabilmek vardır. Sadece kendisini tanıyan insanlar seçim yapabilir. Kendisine uzak insanlar, başkalarının seçimlerini yaşar. Üçüncüsü gelişimdir. Çocukta “Ben yapabilirim” inancı oluşturulursa, çocuk karşılaştığı zorluklarla baş edebilir. Ailenin çocuktaki gelişim alanlarını keşfetmesi, bu alanda onu geliştirmesi çocuğun özgüvenini geliştirir. Dördüncüsü de keşfetmedir. Çocuğa keşfetme ve öğrenme fırsatı verilmelidir.
Mutlu çocuk yetiştirme kaygısıyla yapılan en büyük hatalar nelerdir?
Bana göre en büyük hata mutlu çocuk yetiştirme kaygısıdır. Yani, kaygıdır. Herhangi bir şeyin kaygısına girerseniz, o kaygı çocuğa geçer. Huzurlu aileler huzurlu çocuk yetiştirir. İkinci büyük hata, sahip olduğumuz çocukları değil de sahip olmak istediğimiz çocukları yetiştirmektir. Çocuğu herhangi bir gelecek imajı ile yetiştirmemek gerekir. Üçüncü hata, çocuğu şekillendirme ve ona bir şey öğretme çabasıdır. Çocuk zaten öğrenmeye hazırdır. Onun için yapılması gereken model olmaktır. Hep söylerim: iyi bir modelseniz çocuğua bir şey vermenize gerek yok. Yeter ki almayın. Kısacası, çocuk olduğu gibi kabul edilmeli, gerekli ortam sağlandıktan sonra kendi hızında büyümesine izin verilmelidir.
Seminerlerinize kimler katılabiliyor?
Seminer konusuna göre değişiklik gösteriyor. Okuldaki seminerlerime veliler ve eğitimciler, şirketlerdeki seminerlerime yöneticiler ve çalışanlar katılıyor. Zaman zaman da öğrencilere seminerlerim oluyor.
Okuyucular sizi nereden takip edebilirler?
Sosyal medya hesaplarımdan, web sitemden ve Hürriyet’teki yazılarımdan bana ulaşabilirler.
Kitabınıza gelen geri dönüşleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kitabıma çok güzel yorumlar aldım. D&R ve Kitap Yurdu sitesinde de çok güzel yorumlar okudum. Hoşuma giden bir durumda şu oldu; ben kitabı aileler ve eğitimciler için yazdım ama bir çok şirket yöneticisi kitaptaki prensipleri uyguladığını söylüyor. Dahası çocuğu olmayan kişiler de kitapla çok değiştiklerini söylüyorlar.