Güncelleme Tarihi:
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü olarak belirlendi. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, “Trizomi 21” olarak da bilinen Down Sendromu’nun, beyin ve beden gelişiminde aksaklıklarla seyreden bir genetik sendrom olduğunu söyledi, Down Sendromu ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Toplumda görülme sıklığı yaklaşık % 0.1 olarak bilinmektedir. Zihinsel yetersizliğin en sık genetik sebebi olmakla birlikte Down Sendromu olan her bireyde zihinsel yetersizlik olacak diye bir kural yoktur! Anne yaşı arttıkça dünyaya gelecek olan bebekte Down Sendromu görülme riski de artış göstermektedir. Bu açıdan 35 yaş ve üzerindeki anneler belirgin olarak daha yüksek risk altındadır.
Tüm genetik sendromlarda olduğu Down Sendromu görülen bireylerde de tipik bazı görünüş özellikleri, davranış özellikleri ve fiziksel rahatsızlıklar olabilir. Bir genetik sendromun tanılanmasındaki en önemli amaçlardan biri sendroma özgü sık görülen rahatsızlıklar hakkında ailelerin önceden bilgi sahibi olarak gerekli takip ve kontrolleri zamanında yaptırması, böylece erken teşhis ve müdahaleler ile yaşanabilecek tıbbi sorunların olumsuz etkilerini mümkün olan en hafif düzeye indirmektir.
[fotogaleri=1529]
Tipik görünümleri olan tüm hastalıklarda olduğu gibi maalesef bu bireyler de bazen çevreden gelen dikkatli ve rahatsız edici bakışlara ve hatta davranışlara maruz kalabilir. Eski yıllara göre kronik ve özel hastalıklar ile ilgili toplumsal farkındalık çalışmaları ve sosyal destek sistemlerinin gelişmesi bu konuda yaşanan sıkıntıları bir nebze azaltmış olsa da tamamen ortadan kaldırmış değildir. Önyargılı ve dışlayıcı tutumlara maruz kalan bireylerin aileleri bu sorunla baş edemediklerinde kendilerini ve çocuklarını toplumdan izole etmeye çalışarak bu sıkıntıyı hafifletmeye çalışabilir. Ancak aslında tam da bu noktada sorunlar artış gösterebilir.
Tanısı ne olursa olsun kronik rahatsızlığı olan özel bir çocuğa sahip olmak aileler için her zaman uzun ve yorucu bir yola başlamak anlamına gelir. Bu noktada toplumdaki herkese bu bireyleri ve aileleri desteklemek adına önemli görevler düşmektedir. Unutulmamalıdır ki buna benzer durumlar herkesin başına gelebilir.
Down Sendrom’lu bebeklerin gelişim geriliği yaşaması bilinen bir gerçektir. Bu sebeple çocuğun geri kalmasını bekleyip bir yaşından sonra müdahaleye başlamak doğru değildir. Hedef gecikme başlamadan desteğe başlayarak zaman içinde yaşıtları ile arasında açılacak makasın mümkün olduğunca dar tutulması olmalıdır. 0 ay itibari ile eğitime başlamak çok önemlidir.
Aileler çocuklarının tıbbi kontrollerini zamanında yaptırmalı, bu konuda ayrıntılı bilgi almak için hekimlere başvurmalı, mümkün olan en erken zamanda fiziksel ve zihinsel gelişim düzeylerinin tespit edilmesini sağlayarak, erken eğitim programlarına başlatmalıdır.
Unutulmamalıdır ki Down sendromu olan her bireyde zeka geriliği yoktur. Ülkemizde ve dünyada iyi bir eğitim sürecinden geçen birçok Down Sendromlu birey çalışma hayatında, yetenekli olduğu işlerde görev alabilmektedir. Sosyal becerileri oldukça iyi olan, dostcanlısı ve sevgi dolu bireylerdir.