Güncelleme Tarihi:
Paniğe kapılmadan hızlı hareket edilmeli
Domuz gribi olarak bilinen H1N1 Influenza A sebebiyle paniğe kapılmadan hızlı hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko, “Ateş, öksürük ya da ağrı şikayetinden ikisi varsa mutlaka bir sağlık kurumuna başvurulmalı. Risk grubuna girip girmediklerini kişilerin kendileri tespit edemez. Başlangıçta bile zatürre olabileceği için hekim değerlendirmesi önem taşıyor” şeklinde konuştu.
Yüksek ateşi önemseyin
39-40 dereceye varan ateş, kuru öksürük, vücudun geneline yayılan kas ve eklem ağrısı, bazı kişilerde boğaz ağrısı ve burun akıntısı ile yorgunluk H1N1 Influenza A’nın belirtileri arasında sayılabilir. Bazı vakalarda kusma ve ishal de görülebiliyor.
Tedavide ilk 48 saat önemli
H1N1 Influenza A tanısı konan kişilerin ilk 48 saatte tedavi altına alınması oldukça önemli. İlaç tedavisine başlanıyor ve özellikle ikincil enfeksiyonlar açısından takip etmek gerekiyor. Hastalar mümkün olduğunca yatırılmadan tedavi ediliyor. Ancak genel durumlarıyla ilgili olarak gerek duyulursa hastaneye yatırılıyor. Hastaların mutlaka hekimleriyle irtibat halinde olmaları gerekiyor. Risk grubunun dışında kalan kişilere ise genellikle ateş düşürücü, ağrı kesici gibi belirtileri giderici ilaçlarla takip ediliyor.
Kimler risk altında?
Hamileler, 0-5 yaş arasındaki çocuklar, 65 yaş üzeri kişiler, kronik hastalığı olan herkes; diyabet ve kalp hastaları, astımı olanlar, böbrek hastaları, nörolojik ve romatizmal hastalıkları olanlar, kanser hastaları risk grubunda bulunuyor.
Çocuklar ve 65 yaş üstü kişilerin H1N1 Influenza A’yı daha ağır geçirebileceğine değinen Dr. Hakko “Bu kişilerin hekime görünmeleri önemli. Çünkü hastalığı atlatıyor olmaları ikincil enfeksiyonların olmayacağı anlamına gelmiyor. Arkasından zatürre olabilecekleri için kontrol altında tutulmaları gerekiyor” dedi.
H1N1 Influenza A şüphesi varsa ne yapmalı?
H1N1 Influenza A tanısı konulduysa;