Güncelleme Tarihi:
Tüm dünyada ve ülkemizde kanser vakaları çoğalıyor. Ancak öte yandan erken teşhisi kolaylaşıyor, uygulanan tedavilerden başarılı sonuçlar alınıyor. Yani kanser vakaları artarken, hastalığı atlatıp sağ kalan ve ömrünün geri kalanını sağlıklı bir birey olarak geçiren kişilerin sayısı da hızla artıyor. Kanser hastalarının, tedavilerinin ardından, yaşamlarının geri kalanını sağlıklı bir birey olarak sürdürmeleri için kanser tedavilerinin hastaya mümkün olan en az hasarı verecek şekilde yürütülmesi hedefleniyor. Kanser ve diğer bazı hastalıklara karşı uygulanan tedavilerin, üreme fonksiyonlarına verdiği zarar düşünüldüğünde, özellikle genç ve aile planlamasını henüz tamamlamamış kişilerde doğurganlığın korunmasının büyük önem taşıdığı görülüyor.
Başka sağlık merkezlerinde kanser teşhisi konan hastalar ya tedaviyi yürütecek olan primer doktorları tarafından yönlendirilerek ya da kendi istekleriyle başvurabiliyor. Bu hastalara, yaş, cinsiyet ve medeni durumlarını göz önünde bulundurarak en uygun seçeneklerden birisini sunuluyor. Ve belirlenecek tedaviye göre, hastanın yumurta ya da testis dokusu, yumurta ya da sperm hücresi ya da embriyoları, dilendiği zaman kullanılmak üzere burada donduruluyor ve çok uzun yıllar saklanabiliyor. Bu yönteme karar verilirken, özellikle tüp bebek tedavisinin getireceği yüksek hormon düzeyleri ve bunların kansere olası zararları açısından çok titiz değerlendiriliyor, program her zaman hastayı takip eden onkolog ile iletişim içinde gerçekleştiriliyor.
Yumurtalık dokusu dondurma yöntemi
Henüz yumurta üretemeyen, ergenliğe girmemiş kız çocuklar için tek seçenek ‘yumurtalık dokusu dondurma ve saklama’dır. Bu yöntemde, laparoskopi ile yumurtalıkların bir kısmı çıkarılıyor. Laboratuar ortamında bu dokudan istenmeyen kısımları ayıklanıyor ve istenen kısımlar ince şeritler halinde bölünüyor, bu şeritler rulo haline getiriliyor, dondurmaya sevk ediliyor. Kişi, yıllar sonra çocuk sahibi olmayı arzu ettiği zaman, eğer adetleri kendiliğinden başlamamışsa ve normal şekilde hamile kalması mümkün değilse (bazı hastalar, tedavi görmelerine rağmen herhangi bir müdahaleye gerek kalmadan doğal şekilde hamile kalabiliyor) dondurulan dokulara başvuruluyor. Yumurtalık dokusu ya alındığı yere naklediliyor (ortotopik transplantasyon) ve burada yumurta üretmesi bekleniyor ya da ikinci bir yol olarak yumurtalık dokusu ön kol içine naklediliyor (heterotopik transplantasyon) ve burada kanlanması bekleniyor. Ardından da buradan alınan yumurta hücreleriyle tüp bebek yapılıyor. Bugüne dek bu yöntem ile 14 bebek dünyaya gelmiştir.
Yumurta dondurma işlemi için öncelikle hastanın yumurtaları sayıca artırılıyor. Yumurtalar ultrasonografi rehberliğinde toplanıyor, tedavi sonrasında, hasta istediği zaman tüp bebek için kullanılmak üzere donduruluyor. Ancak hastalara, vücudun en büyük hücresi olan ve büyük kısmı sudan oluşan yumurtaların dondurma işlemi için çok uygun olmadığı hatırlatılıyor, yöntemin başarı oranları hakkında bilgi veriliyor.
Tıpkı henüz ergenlik çağına girmemiş kız çocuklarında olduğu gibi, bekâr kadın hastaların da yumurtalık dokusu laparoskopik yöntemle çıkarıp saklanabiliyor.
Kanser tedavisine başlanmadan önce hiç zamanı olmayan hastalarda veya yumurta büyütmek için verilen hormonların zararlı olabileceği durumlarda, henüz tam olgunlaşmamış yumurtalar alınıp laboratuarda olgunlaştırılıyor. Bu amaçla bulundukları sıvılara çeşitli hormonlar ve maddeler ekleniyor. Yumurtaların elde edilmesi tüp bebekte olduğu gibi iğne ile ya da laparoskopi ile doku dondurulmak üzere çıkarılan yarım yumurtalıkların yüzey bölümünden de olabiliyor. Yumurtalardan olgunlaşanlar, hasta evliyse eşinin spermi ile döllenerek embriyo şeklinde, evli değilse sadece yumurta olarak donduruluyor.
Özellikle kemoterapinin geciktirilebilir ve hormonal etkilerin zararlı olmadığı hastalarda tüp bebek uygulaması en uygun seçenek olabiliyor. Bunun için normal tüp bebek uygulamasında olduğu gibi öncelikle yumurtalar sayıca artırılıyor, ultrasonografi rehberliğinde toplanıyor. Yumurtalar laboratuar ortamında, hastanın eşinden alınan sperm hücreleriyle dölleniyor ve oluşturulan embriyonlar dondurularak uzun yıllar saklanabiliyor. Hasta dileğinde, rahim içine nakledilerek gebelik oluşması sağlanabiliyor.
Kemoterapinin geciktirilemediği, hormonal etkilerin zararlı olduğu durumlarda aynen çocuk hastalarda yapıldığı gibi hastanın yumurtalık dokusu laporoskopik yöntemlerle çıkarılıyor. Laboratuar ortamında bu dokunun istenmeyen kısımları ayıklanıyor ve istenen kısım ince şeritler halinde bölünüyor, bu şeritler rulo haline getiriliyor, dondurmaya sevk ediliyor. Kişi çocuk sahibi olmayı arzu ettiği zaman, dondurulan dokulara başvuruluyor.
Kanser tedavisine başlanmadan önce hiç zamanı olmayan hastalarda veya yumurta büyütmek için verilen hormonların zararlı olabileceği durumlarda, henüz tam olgunlaşmamış yumurtalar alınıp laboratuarda olgunlaştırılıyor. Bu amaçla bulundukları sıvılara çeşitli hormonlar ve maddeler ekleniyor. Yumurtaların elde edilmesi tüp bebekte olduğu gibi iğne ile ya da laparoskopi ile çıkarılan yarım yumurtalıkların yüzey bölümünden de olabiliyor. Yumurtalardan olgunlaşanlar, hasta evliyse eşinin spermi ile döllenerek embriyo şeklinde, evli değilse sadece yumurta olarak donduruluyor.
Henüz üreme hücresi üretemeyen, ergenliğe girmemiş erkek çocukların üreme fonksiyonlarının korunması için testis dokusu saklanması yöntemine başvurulabiliyor. Bunun için küçük bir cerrahi girişimle, iğne ya da biyopsi pensleriyle hastanın testis dokusundan parça alınıyor ve dondurularak saklanıyor. Henüz tıp teknolojisi, bu dokulardan sperm üretilmesine olanak tanımasa da ilerleyen zaman içinde bunun mümkün olabileceği varsayılarak doku korunuyor, diğer bir deyişle bankaya konmuş olunuyor.
Ereksiyon ve ejekülasyon yapması mümkün olan hastalarda, milyonlarca sperm hücresinin kolayca alınması mümkün olabiliyor. Bu hücreler, laboratuar ortamında hazırlandıktan sonra dondurularak saklanıyor.
Evli hastalardan alınan sperm hücrelerinin, laboratuar ortamında eşinden alınan yumurtaları döllemesi sağlanıyor. Elde edilen embriyolar dondurularak yıllarca saklanabiliyor.