Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Alpay Çeliker, “Daha önce doğan çocuklardan birinde kalp hastalığı varsa oran % 2 civarındadır. Bu nedenle anne, babada veya kardeşlerde doğumsal kalp hastalığı bulunuyorsa çocuklarda görülme oranı normalden oldukça yüksektir” diyor.
En sık görülen doğumsal kalp hastalığı kalbin karıncıkları ve kulakçıkları arasında bulunan bölmelerdeki deliklerdir. Bunların yanında kalpten çıkan damarlar ve kalp kapaklarında anormalliklerde sık olarak görülür. Daha büyük çocuklarda görülen kazanılmış kalp hastalıklarının çoğunluğunu romatizmal kalp hastalıkları oluşturmaktadır.
Ağır kalp hastalıklarında doğum anında belirtiler olabilir. Bu hastalıkların bir kısmı çocuklarda mavi renkte cilt görünümüne neden olurken, önemli bir kısmında kalp hastalığının olduğu bile anlaşılmayabilir. Bazı çocuklarda çabuk yorulma, gelişme geriliği gibi belirtiler ön plandadır. Normal muayene sırasında duyulan üfürümler tanının konmasına yol açan en önemli bulgudur. Son yıllarda hamilelik sırasında uygulanan tarama yöntemleriyle doğumdan önce birçok kalp hastalığının tanısı konulabilmektedir. Özellikle bazı durumlarda fetal ultrasonografi ve ekokardiyografinin rutin uygulanması bu oranı daha da artırmıştır.
Tedavi altta yatan kalp hastalığının tipine bağlı olarak değişik zamanlarda yapılabilir. Kalpten çıkan büyük damarların ters olması durumunda bu bebekler hayatın ilk ayında ameliyatla tedavi edilirken, bazı kalp deliklerinin tedavisi 3-4 yaşına kadar beklenebilir. Bu kararı verirken hastalığın tipi, çocukta oluşan belirtiler ve tedavinin başarılı olma durumu göz önüne alınmalıdır. Son yıllarda kap cerrahisi ve girişimsel kardiyolojideki gelişmeler çok küçük bebeklerde önemli kalp rahatsızlıklarının başarı ile tedevi edilmesini sağlamaktadır. Bugün birçok doğumsal kalp hastalığı balonlar, şemsiyeler ve tıkayıcı birtakım cihazların kullanılması ile ameliyat olmaksızın kateter yolu ile tedavi olmaktadır. Bunları başında ana atardamar ve akciğer atardamarındaki darlıklar balonla açılırken, kalbin kulakçıkları ve karıncıkları arasındaki delikler şemsiye benzeri cihazlarla başarı ile kapatılmaktadır. Bu yöntemlerin en önemli avantajları vücutta kesi olmadan, kalbin durdurulmasına gerek kalmadan hastalığın tedavi edilmesini sağlamaktadır. Girişimsel yöntemlerin diğer faydaları ise hastanın hastanede sadece bir gün yatması ve kan verilme ihtiyacının olmamasıdır.
Doğumsal kalp hastalıklarının birçok nedeni olabilir. Genetik, çevresel faktörler, beslenme, hamilelikte annenin geçirdiği hastalıklar ve sosyoekonomik düzey gibi birçok faktör neden olabilir. Bazı ailelelerde kalp hastalıklarının normalden fazla görülmesi genetik problemlere bağlı olarak gelişebilir. Son yıllarda doğumsal kalp hastalığının bazı gen bozukluklarına ikincil olduğunu düşündüren yeni bulgulara ulaşılmıştır. Ancak bunu tüm doğumsal kalp hastalıklarına genellemeke bugün için mümkün değildir, çalışmalar halen devam etmektedir.
Kalp delikleri ve benzeri hastalıklar çocukta kilo alım problemlerine neden olur. Bu büyük deliklerde daha belirgin olarak görülür. Bu bebeklerde kalp yetmezliğinin tedavisinin yanında beslenme konusunda da yardımcı önlemler almak gerekir. Morarma ile giden hastalıklarda gelişme geriliği olabilir, çocuk yaşıtlarına göre boy ve ağırlık açısında geride kalır. Motor gelişmede çok ciddi sorunlar görülmez. Zihinsel sorunlara neden olmaz.
Yenidoğan ve küçük bebeklerde cilt, ağız içinde ve dilde görülen mavi renk veya morarma; sık soluma, beslenirken çabuk yorulma, aşırı terleme en sık görülen belirtilerdendir. Büyük çocuklarda ise akranlarına göre çabuk yorulma, kilo ve büyüme problemleri bu hastalıkların belirtisi olabilir.