Güncelleme Tarihi:
Doğumsal kalp hastalıklarının günümüzde spor yapmamak için bahane olamayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Celal Akdeniz, düzenli egzersizin önemine değindi. Sporu hayatın aktif bir paçası haline getirmenin hem beden hem ruhsal sağlığı açısından önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Celal Akdeniz, “Ancak hastalık durumunda hele de kalbi ilgilendiren bir durum varlığında çoğu zaman aşırı ve gereksiz hassasiyetler sporun insan hayatından çıkarılmasına neden olabilir. Eksik, yanlış bilgiler hatta bazen kurgular ve söylentiler üzerine yapılan yanlış yönlendirmeler insanların bu faydalı aktiviteden uzak kalmasına neden olur” diye konuştu.
Doğumsal kalp hastalıklarının tedavisinde oldukça yol kat edildiğine işaret eden Prof. Dr. Akdeniz, şu bilgileri verdi:
“Son yıllarda doğumsal kalp hastalıklarının tedavisinde elde edilen önemli başarılar hastaların hayat kalitelerinin yükselmesine ve hayatın içine çok daha aktif bir şekilde katılmalarına katkıda bulundu. Özellikle eskiden açık kalp cerrahisi gerektiren birçok doğumsal kalp hastalığı, artık anjio yöntemi ile neredeyse tamamen düzeltilebiliyor ve bu hastalar normal şekilde tüm spor aktivitelerini yapabiliyor. Mesela sık yapılan işlemlerden biri olan aort ve akciğer damarı arasında açık kalan bir damar anjio yöntemi ile kapatılıyor. Ardından cihazın üzeri vücut epitel dokusu ile kapatıldıktan sonra, en ağır çarpışmalı spor aktiviteleri bile bu hastalar tarafından yapılabiliyor. Yine benzer bir şekilde sık yapılan bir işlem olan akciğer damarının kapağındaki darlığın balon ile açılmasını takiben hastalar tamamen normal hayata dönebilir. Hatta bu gruptaki hastalar profesyonel spor bile yapabilir.”
Akdeniz, her kalp hastasına uygun spor faaliyetlerinin olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu:
“Kalbin içindeki daha büyük deliklerin yine anjio yöntemi ile hiç cerrahi gerektirmeden kapatılması, yine bu cihazların üzerinin tamamen vücut dokusu tarafından örtünmesi sonrasında, ciddi bir sınırlama olmaksızın birçok spor aktivitesi rahatlıkla yapılabilir. Yine yukardaki hastalardakine benzer şekilde açık kalp cerrahisi geçirse bile tam düzeltme sağlanabilen hastalar normal bir hayat sürebilir. Operasyon ve girişimsel anjio işlemlerinden sonra tam düzelme sağlanamayan hasta gruplarında ya da Marfan sendromu, bicüspit aort kapağı veya bağ dokusu hastalıkları gibi yüksek aort basıncının zararlı olduğu durumlarda bile her bir hasta için önerilebilecek sportif aktiviteler bulunuyor.”
Diğer önemli bir konunun spor aktiviteleri sırasında ortaya çıkan hatta bazen tehlikeli sonuçlar doğuran ritim bozuklukları olduğuna değinen Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Celal Akdeniz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Hiçbir şikayeti olmasa bile özellikle kalp cerrahisi geçiren hastaların, potansiyel ritim bozukları açısından da takip altında bulunması önemli. Rutin ritim holter takibi, gerekli durumlarda egzersiz testi hatta elektrofizyolojik çalışmada yapılabilir. Ancak şunu hiç unutmamak gerekir; bu konuda uzmanlaşmış hekimlerin kontrolü altında bulunmak koşulu ile spordan tamamen uzak kalmayı gerekli kılacak hiçbir durum söz konusu değil.”
DHA