Güncelleme Tarihi:
Kalp içindeki delikler anjiyografi ile kapatılabiliyor, dar olan damarlar açılabiliyor ve kapak fonksiyonları bozulan çocuklarda kapak değiştirilebiliyor. Tüm bu gelişmeler hızla devam ederek çocuk kalp hastalarımızın daha kaliteli ve uzun yaşam sürmelerine olanak sağlıyor. Anjiyografi yöntemi günümüzde gelişen yeni teknolojik gelişmeler sayesinde erken doğan ve kilosu düşük olan prematüre bebekler dahil yenidoğan döneminden itibaren her yaşta tanı ve tedavi amaçlı kullanılabiliyor. Yöntemin başarı şansı yüksek, yan etki olasılığı ise düşüktür.
Henüz anne karnında tespit edilebiliyor
Doğumsal kalp hastalıklarında her 3 bebekten 1’ine doğumdan hemen sonra ilk ayda müdahale etmek gerekiyor. Dolayısıyla erken tanı minik kalplerde yaşamsal önem taşıyor. Hamileliğin 18-20. haftalarından itibaren fetal ekokardiyografi adı verilen ultrasonografik yöntemle doğumsal kalp hastalıkları taranabiliyor. Tanının hamilelikte konulması durumunda doğumun uygun merkezlerde gerçekleştirilmesi ve doğumdan hemen sonra gerekli müdahale yapılabilmesini sağladığı için tedavi başarısını artırıyor. Bu nedenle doğumsal kalp hastalığının mümkünse tanısının doğum öncesi konması ve doğumun bu hastalıklara müdahale edilebilecek donanıma sahip merkezlerde gerçekleştirilmesi büyük önem taşıyor. Doğumsal kalp hastalıkları doğum sonrasında da tam ve eksiksiz fizik muayene, şüphelenilmesi durumunda da ekokardiyografi ile teşhis edilebiliyor. Eğer gerek görülürse ilave olarak nadiren anjiyografi ve tomografi tetkiklerinin de uygulanması tanıyı doğrulamak için kullanılabiliyor.
Belirti vermesi yılları bulabiliyor
Doğumsal kalp hastalıklarının birçok alt tipi mevcut ve her bir hastalık kendini farklı sinyallerle belli edebiliyor. Belirti ve bulgular hastalığın şiddeti doğrultusunda bazı çocuklarda yıllar sonra ortaya çıkabiliyor. Örneğin kalbin odacıkları arasındaki delikler büyüklüklerine göre, farklı zamanlarda farklı bulgularla gelişebiliyorlar. Rutin kontroller sırasında muayenede belirti vermeyen, ancak kalbin rezervleri bittiğinde belirti veren nadir hastalıklar da söz konusu olabiliyor.
Bu sinyalleri asla gözden kaçırmayın
Erken tanı ve tedavi için yenidoğan döneminden itibaren rutin muayenenin periyodik olarak yapılması dışında ailelerin de bazı belirtileri gözden kaçırmamaları büyük önem taşıyor. Çocukluk döneminde yaş aralığına göre değişen belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz:
Yenidoğan döneminde
Süt çocukluğu döneminde
Okul çağı döneminde
Düzenli takip çok önemli
Doğumsal kalp hastalıkları; ilaç, anjiyografi ve ameliyat olmak üzere 3 farklı yöntemle tedavi ediliyor. Hangi tedavi seçeneğinin uygulanacağı hastalığın teşhis edilme zamanı, şiddeti ve başka anomalinin de var olup olmadığına göre değişiklikler gösterebiliyor. Ülkemizde son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler sayesinde doğumsal kalp hastalıkları büyük bölümünün başarıyla tedavi edilebiliyor. Bu nedenle, hastalık bulgu vermeden teşhis edilmesine olanak sağlayabildiği için periyodik kontrollerin hamilelikten itibaren yapılması çok önemli. Ayrıca diğer çocukluk çağı hastalıklarında olduğu gibi; çocukların büyüme ve gelişmeleri süresince de takiplerinin düzenli olarak yapılması yaşamsal öneme sahip.