Güncelleme Tarihi:
Doğuma babalar girmeli mi girmemeli mi? Psikolojik Danışman ve Eğitmen Tansu Oskay, baba adaylarının hangi durumlarda doğuma girmesi ve girmemesi gerektiğini anlattı.
Baba ve bebeğin ilişkisi
Doğumun doğal bir süreç olduğu, adım adım nelerle karşılaşıldığı bilgisinin verildiği eğitimler baba adaylarını doğuma girme kararı konusunda motive ediyor. İlk bağın oluşması açısından da doğumda babanın bulunması oldukça olumlu. Çünkü baba kordon bağını kesiyor, ardından anneye müdahale süreci bir miktar devam ediyorken bebeği babanın kucağına veriyorlar. Bu konuda tecrübeli ekipler bu tarz teknikleri çok güzel uyguluyorlar. Babadan doğum esnasında nefes, monitör kontrolü gibi ufak tefek yardımlar istiyorlar, onu sürece dahil ediyorlar ve babanın daha bebeğin doğduğu ilk dakikalarda bebekle temasını sağlıyorlar.
Doğum süreci dışında kalmış babaya bebeğini kucağına alma sırası diğer akrabalardan zor geliyor. Zaten baba, bebeğe anne ile birlikte ben bakacağım duygusundan o geçen süre zarfında bile maalesef uzaklaşmış olabiliyor. Bazen neredeyse en son baba kucağına alıyor. Bu tarz durumlar “Bana bebek hakkında zaten pek ihtiyaç yok” düşüncesi doğurup, ilk bağlanma kuvvetini ve babalıkta kendine güveni azalıp, bebeğe zarar verme korkusunu artıyor.
Doğumun babalara etkisi
Doğuma giren babalara sorulduğunda genelde böyle bir mucizeye şahit olmaktan dolayı kendilerini şanslı hissettiklerini ve en doğru karar verdiklerini dile getiriyorlar. Bu babalar ilerleyen günlerde de bebeğe bakım konusunda daha paylaşımcı, bebekle ilk gününden itibaren iletişim içinde, gelişimini yakından takip eden, bebeğin psikolojik gelişimine katkı sağlayan mutlu babalar olurlar. Anne ile birlikte öğrenir, fikir alışverişi yaparlar, yaratıcı olur, kendilerine güvenirler.
Doğumda bulunma kişisel, kişiden kişiye değişen birçok kritere bağlı bir karar sürecidir. Birincisi kişi kendini limitlerini bilmelidir, bazısı kan görmeye dayanamaz, bazısı iğneye bakamaz, bazısı acı çeken kişiden aşırı etkilenir. Her ne kadar doğumda eşlerin varlığının verdiği destekle, anneler bebeklerini daha rahat dünyaya getirse de her zaman doğum olumlu ya da olumsuz sürprizler içerebilir. Belki bu durumlara hassas baba doğuma girmez.
Anneler açısından babaların doğuma girmesi
Bazı doğum süreçlerinde anneler bazen babaları istemeyebilirler. Annenin doğum sonrası cinselliği içeren karı-koca ilişkileri hakkındaki endişeleri, babanın kan tutması gibi hassaslıkları nedeniyle etkileneceği kaygısı ve koruyuculuğu buna neden olur. Yine kurslara katılan, doğum anı hakkında epey fikir sahibi olmuş ve bu konuda konuşabilen çiftlerde buna daha az rastlanır.
Annelerin doğumu eşleriyle paylaşmalarının onlar açısından daha çok olumlu sonuçlar verdiğini söyleyebiliriz. 9 ay boyunca kendi vücudunda, çoğunlukla kendisiyle baş başa yaşadığı bebeğin gelişim sürecinin en sonuncu ve en önemli anını partneriyle paylaşması, duygularını birebir eşiyle yaşayabildiği özel bir an halini alır.
Doğumdan sonra eski yaşama dönüş
Çiftlerde eski yaşamlarına ne zaman dönecekleri kaygısı doğumdan önce ve sonra önemli bir konudur. Çiftler eski yaşamlarına dönmeleri için zamana ihtiyaçları olduğunu bilmelidirler. Buradaki kilit nokta, eşlerin psikolojik olarak doğal paralelliği yakalamaları, bu konuda iyileşme sürecini ortak hız ve uyumu tutturmalarıdır. Doğum sürecinin dışında kalan erkekler bu konuda eşleriyle ahengi yakalamakta zorlanırlar. Onları anlayamazlar, anne olan eş de anlaşılmadığı için öfke veya alınganlık duyguları gösterir. Doğuma birlikte girmek cinsellik konusunda olumsuz etkide bulunabilirliği açısından korkulan bir faktör olsa da, eşlere psikolojik açıdan birbirlerine yeterli alan ve zamanı doğal olarak tanımada ve karşılıklı empatik yaklaşıma katkısı ile önceki birlikteliklerini daha rahat yakalamalarında bir artı halini alabilir.
ELİMİ TUT KOCACIĞIM!