Güncelleme Tarihi:
Doğumdan sonraki ilk 4 ay ile 1 yıllık süreçte yaşanılan Doğum Sonrası Depresyonu’ndan kurtulmak için profesyonel yardım almak gerekiyor. Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı (TSÇV) Aile Danışma Merkezi Uzman Psikologu Özgür Duran Yurtsever gebelik ve doğumun getirdiği nöroendokrin ve psikososyal değişikliklerin depresyona neden olduğunu söyledi. Yurtsever; “Bazı belirtiler depresyonun kanıtı olabiliyor, bu belirtileri “bazen” veya “çoğunlukla” yaşıyorsanız depresyondasınız demektir” diye ekledi.
İşte o belirtiler;
Gebelik döneminde, kadının yaşamında bedensel, ruhsal, sosyal değişimler yaşandığını ve diğer birçok olayla kıyaslandığında neredeyse çok daha büyük değişikliklere neden olduğunu dile getiren Yurtsever, “Doğum sonrasında 2 haftadan uzun süren bir duygusal zorlanma mevcut ise Doğum Sonrası Depresyonu’nu düşünmek gerekir “ dedi.
Türkiye’de yapılan araştırmalar neticesinde yüzde elli oranına kadar seyreden Doğum Sonrası Depresyonu’nda;
Yurtsever, Doğum Sonrası Depresyonu’nun ciddi sıkıntılar yaratan bir rahatsızlık olduğunu ve anne ile bebeğin yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürdüğünü ifade ederek ekledi, “Annelerde; bebekleriyle başa çıkma konusunda beceriksiz veya yetersiz hissetme, derin düşüncelere dalma, alışılmış faaliyetlerde ilgi kaybı yaşama, değersiz hissetme, bebeğin sağlığı hakkında aşırı endişelenme gibi davranışlar görülebilir”. Özellikle erken doğumun, depresyon için riskli bir durum oluşturduğunu belirten Yurtsever, erken doğumda prematüre bebek ve anneye özel bir destek sunulması gerektiğinin altını çizdi.
Doğum sonrasındaki süreçte gerçekleşen duygusal, düşünsel ve davranışsal zorlanmaların eşler arasında güvensizlik, iletişimsizlik, cinsellik gibi problemlere yol açabildiğini belirten Yurtsever, “Bu gibi durumlarda profesyonel destek alınmazsa, sorunlar daha ağır ve çözümsüz algılanabilir” diye ekledi.
Uzman Psikolog Özgür Yurtsever, annelik hüznü veya Doğum Sonrası Depresyonu durumlarında, annenin aile içi desteği yeterli düzeyde hissetmesinin öncelikli olduğunu belirterek, özellikle partnerlerin eşlerini yoğun şekilde desteklemesini ve süreci aşmak için sahiplenici bir ortak olarak davranması gerektiğini söyledi.
TSÇV Aile Danışma Merkezi, 2015 yılında aile yapısının gelişmesi ve güçlenmesi için; koruyucu, önleyici, eğitici, geliştirici, rehberlik edici ve psikoterapik hizmetler sunmak amacı kuruldu. Merkez, bebek, çocuk, ergen ve yetişkinlere yönelik danışmanlık hizmeti veriyor.