Güncelleme Tarihi:
Avusturalya’da Royal Prince Alfred hastanesinden Dr Emily Nash tarafından yönetilen araştırma kapsamında 11 yıllık hasta kayıtları geriye dönük olarak analiz edildi. Araştırmaya göre bitkisel ilaç ve diyet takviyelerinin karaciğer hasarını ciddi şekilde artırdığı, kas büyümesini hızlandırmak veya kilo vermek için kullanılan bu ürünlerin bazı durumlarda ciddi karaciğer hasarına neden olduğunu hatta bu hastaların hayatta kalabilmesi için karaciğer nakline ihtiyacı duyduğu ortaya atıldı.
Avustralya'nın hakemli tıp dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, başkent Sidney'de bulunan Royal Prince Alfred Hastanesi'nin karaciğer hastalıkları merkezine 2009-2020 yılları arasında ilaca bağlı karaciğer hasarı ile başvuran 184 yetişkinin hastane kayıtlarını inceledi.
Bu hastalarda hastalarda bitkisel ve diyet takviyeleri kaynaklı karaciğer hasarında artış tespit edildi.Bu araştırmanın sonuçlarına göre karaciğere zarar veren ilaç ve takviyelerin başında, yüzde 19.2 oranında antibiyotikler yer alırken, ikinci sırada yüzde 15.2 oranıyla bitkisel ve diyet takviyeleri var. Bilim insanları antibiyotiklerden kaynaklanan karaciğer hasarının yaygın olduğunu, bitkisel ve diyet takviyesi kullanımı sebebi ile karaciğer hasarı yaşayanların organ nakline kadar giden kötüleşme yaşadığının altını çiziyor.
Zayıflama hapları adı altında satılan bitkisel ve diyet takviyeleri yüzünden sağlığından olanları hatta hayatını kaybedenlerin haberlerini çok sık duyuyoruz. Peki ama buna rağmen bu ürünler nasıl internetten kolayca erişilebiliyor ve hala pek çok insanın hayatını tehdit etmeye devam ediyor?
• Bitkisel ve diyet takviyeleri vücudumuzda ne gibi hasarlar bırakıyor?
• Kaç geliştiricilerin takviyelerin zararları nelerdir?
• Diyet hapları ve kas geliştirici ilaçlar nasıl karaciğer yağlanması yapıyor?
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalikları Uzmanı, Prof. Dr. Mustafa Sait GÖNEN, Diyetisyen Gülhan Koca ve Diyetisyen Gülçin ışık sorularımızı yanıtlıyor.
1. Kas geliştiricilerin ve takviyelerin zararları nelerdir?
Mustafa Sait Gönen: Özellikle vücut geliştirmeyi sağladığı ve kilo vermeyi kolaylaştırdığı düşünülerek ulaşılması çok kolay, herkese açık bir şekilde pazara sunulan bu tip ürünler sporcular (özellikler erkekler) ve kilo fazlalığından muzdarip kişiler (kadınlar daha fazla olmak üzere) tarafından tercih edilmektedir. Bu tip ürünlere kolay ulaşılması sonucu kullanan kişi yelpazesi de giderek genişlemektedir. Günümüzde profesyonel sporculardan en amatörüne, obez bireylerden normal vücut kitle indeksine sahip bireylere kadar geniş bir kullanım ağı mevcuttur.
Bu ürünlerin özellikle karaciğer için toksik olabileceğini unutmamak gerekir. Sindirim sistemi ile alınan her besin bağırsaklardan emilim sonrası kan yoluyla karaciğere taşınır ve burada bir detoksifikasyon işlemine tabi tutulur. Alınan toksik maddeler karaciğerdeki işlemler sonrası her zaman detoksifiye edilemez, hatta bazı durumlarda ise daha toksik maddeler açığı çıkabilir. Açığa çıkan bu maddeler ön planda ağır karaciğer hasarına ve bu sebeple karaciğer nakline yol açabildiği gibi, kan yoluyla vücudun diğer organlarına ulaşarak verebileceği hasar kaçınılmazdır. Yapılan bir çalışmada ilaç ilişkili karaciğer hasarı tanısı almış kişilerin hastane kayıtları incelenmiş, bitkisel ürünler ve diyet takviyeleri ilişkili karaciğer hasarının bundan yaklaşık on yıl önce başvuran hastalardaki sıklığına göre 3 kat arttığı ortaya konmuştur.
2. Zayıflama ilaçları ile kilo vermek ne kadar sağlıklı?
Mustafa Sait Gönen: Kilolarından muzdarip kişiler çoğunlukla bir diyetisyene danışmayı ve kişisel bir zayıflama programı izlemeyi tercih ederken kimileri ise de eş, dost ve internet üzerinden pek de sağlıklı olmayan zayıflama ilaçlarını tercih etmekte. Fakat içeriğinde ağır kimyasallar maddeler bulunan bu ilaçların tehlikeli olabileceğini unutmamak gerekir.
Zayıflama ilaçları ile aslında en büyük yanılgı kısa sürede kilo vermeye bağlı olarak hızla kilo almaktır. Verilen kilonun 2-3 katı geri alınır. Aynı zamanda daha sağlıklı bir vücuda kavuşmak için uğraşırken geri dönüşü zor olan ya da telafisi olmayan zararlar da karşımıza çıkabilir. Bu nedenle zayıflama ilaçlarının zararları hakkında bilinçlenmek ve daha uzun vadede uygulanabilir gerçekçi tıbbi yardım almak daha mantıklıdır.
Gülhan Koca: Diyet takviyeleri; vitaminler, mineraller, şifalı bitkiler, amino asitler ve enzimler gibi bazı bileşenleri içerir. Tablet, kapsül, yumuşak jel, toz ve sıvı gibi formlarda satılmaktadır.ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), besin takviyesi ürünlerini pazarlanmadan önce güvenlik ve etkinlik açısından inceleme yetkisine sahip değildir.
Diyet takviyeleri sağlığınız için faydalı olabilir ancak takviye kullanmanın sağlığa zararları da olabilir. Örneğin K vitamini, kanda pıhtılaşmayı sağlayarak, yaraların düzgün şekilde iyileşmesini sağlar. K vitamini yetersizliği durumunda kanın pıhtılaşma süreci uzar, kişide aşırı kanama görülebilir. Aşırı K vitamini tüketimi ise kanda pıhtılaşmayı hızlandırarak, damar tıkanıklığı ve kalp krizine neden olabilir. K vitaminin eksikliği kadar fazlalığı da tehlikeli olabilir.
Herhangi bir besin takviyesi kullanmadan önce mutlaka bir sağlık uzmanıyla (doktor, diyetisyen) görüşün. Kişisel olarak ihtiyaç duyduğunuz bir durum veya eksiklik varsa, bunu en iyi bilecek olan kişi sizin hastalık/sağlık durumunuzu bilip değerlendirecek olan uzmanlardır.
Özellikle de zayıflamak için sıklıkla yapılan hata, bir arkadaştan yada internetteki bir reklamdan yola çıkarak gelişigüzel ürünler kullanmaktır. Bu ürünlerin, kısa veya uzun vadede ölümle bile sonuçlanabilecek zararları olabilir. Kilo vermek istiyorsanız, sağlıklı beslenmeyi ve fiziksel aktiviteyi yaşam şekli haline getirmediğiniz sürece, besin takviyeleri veya ilaç kullanarak kalıcı bir çözüm elde etmeniz mümkün değildir.
3. Diyet ilaçları vücudumuzda ne gibi hasarlar bırakıyor?
Mustafa Sait Gönen: Uzun vadeli kullanımda kalp ritm bozukluklarına sebep olabilir. Bununla birlikte kalp krizi, çarpıntı ve kalp spazmı gibi durumlar gelişebilir. Geri dönüşümsüz zararlara da yol açabilirler. Bu ilaçların içinde hangi kimyasal maddeden ne kadar kullanıldığı net bilinmediğinden her kişinin vücudundaki etkisi de kestirilemez.
Bu ilaçların kullanımı sonucu geçici veya kalıcı olarak bilinç kaybı yaşayan birçok kişi vardır. Hafıza kaybı, yorgunluk, baş dönmesi vb. ciddi sorunlarla karşılaşılabilir.Metabolizmayı hızlandıran bu tip ilaçlar vücudun ihtiyacı olduğundan daha fazla enerji verir. Bu da kronik uykusuzluğa ve uyku düzensizliğine sebep olabilir. Ayrıca bu ilaçların içinde kişiyi depresyona sürükleyen kimyasalların da olduğu bilinmektedir.
Bu durum kalıcı zararlara yol açabilir. Belki de en büyük zararlardan birisi içerdiği ağır kimyasallar sebebiyle karaciğere verdikleri zarardır. Uzun süreli kullanımda ağır karaciğer yetmezliğinden karaciğer nakline kadar giden bir süreç izlenebilir. Diğer en önemli zarar verdiği organlardan birisi de böbreklerdir.
Toksik kimyasal maddelerin akut tubuler nekroza yol açması sonucu akut böbrek yetmezliği görülebilir. Aynı zamanda böbreklerde taş oluşumunu kolaylaştırdıkları bilinmektedir. Uzun süreli tok tutma ve iştah kapama gibi amaçlarla kullanılan bu ilaçlar mide krampları, midede yanma, bulantı ve kusma gibi sorunlara neden olabilir. Aslında bu yan etkiler sayesinden bir bakıma kişiyi yemeklerden uzaklaştırdıklarını da söyleyebiliriz.
Gülçin Işık: Zayıflama ilaçları çok farklı şekillerde piyasaya sunuluyor ve insan sağlığına çeşitli etkiler oluşturuyor.Amerikan obezite ilaçları organizasyonunun listesinde bulunan anti diyabet ilaçlarının kullanımda görülebilecek yan etkiler çok çeşitli olmakla birlikte örnek verilecek yan etkilerden bazıları şunlardır: Dikkat dağınıklığı, görme bozuklukları, kas güçsüzlüğü, kabızlık, pankreas iltihabı, tiroit kanseri, pankreas kanseri, karaciğer yetmezliği vb.Kas gelişimi için kullanılan ilaçlar, metabolizmayı destekleyen hormon katkılı ilaçlardır.
Bu hormonların insanlarda yaşa göre, cinsiyete göre farklı etkileri oluşturmakla beraber özellikle gözlenen ciddi yan etkileri; kalp kasında büyüme, böbrek fonksiyonlarında bozulma, erkeklerde feminizasyon (kadın tipe dönüşüm), kadınlarda virilizasyon (erkek tipe dönüşüm), erkek cinsiyette testis kanseri vb. etkiler gözlenebilmektedir.İlaçların FDA, EMA, sağlık bakanlıkları, tarım ve köy işleri bakanlığı tarafından onaylarının olması o ilaçların yan etkilerinin olmadığı anlamına gelmez. Bu nedenle insan vücuduna alınabilecek herhangi bir bitkisel veya kimyasalın mutlaka doktor kontrolünde olması gerekmektedir.
4- İnternetten satın alınan diyet haplarının satışları denetleniyor mu?
Mustafa Sait Gönen: Herkese açık olan pazarda satışların denetlenmesi çok zor. Günümüzde yükselen online alışveriş trendi ile bu daha da zorlaştı. Denizaşırı ülkelerden sipariş edilen ürünler tam anlamıyla denetime tabi olmuyor. Bakanlığın tüm zararlı ürünlere ulaşması mümkün değil. Çünkü üstü kapalı bir şekilde çay vb. gıda maddesi olarak satılmakta.
Önceden kilo verdirdiği kanıtlanmış fakat zararlı etkilerinden dolayı piyasadan çekilmiş ilaçlar (örn; sibutramin vb.) bilinmeyen dozlarda bu çayların içerisinde yer almakta ve bu şekilde mucizevi şekilde kilo verdirdiği sanılmaktadır. Bazen de, içerik bilgisi bakanlığa doğru bir şekilde bildirilmemekte ya da denetim sonrası değiştirilmektedir. Hatta bazıları yasaklandıkça kabuk değiştirir gibi farklı isimlerde piyasaya tekrar sürülmektedir.
5. Diyet hapları ve kas geliştirici ilaçlar nasıl karaciğer yağlanması yapıyor?
Mustafa Sait Gönen: Bu ilaçların sürekli kullanımları sonucu karaciğer sürekli bir detoksifikasyon ve depolama işlemine tabi bırakılıyor. Aşırı dozda sürekli vücuda alınan ilaçlar karşısında karaciğerin kapasitesi aşılıyor ve aşırı depolama ile karaciğerde yağlanma şeklinde başlayan bu süreç daha sonra steatohepatit yani inflamasyona son olarak da karaciğer sirozu üzerinden karaciğer yetmezliğine kadar ilerlemektedir.
Etkilerini birden göstermedikleri için de ilk başlarda zararsızmış gibi anlaşılıyorlar. Zararın farkına varıldığında ise çok geç kalınmış olunuyor çünkü artık karaciğer işlevini yerine getiremez hale gelip nakil ihtiyacı ortaya çıkıyor. Birçok hasta da nakil için organ bulamadığından dolayı hayatını kaybediyor.