Güncelleme Tarihi:
Diyabetten (şeker hastalığı) en çok etkilenen organların küçük damarlardan zengin olan göz, böbrek ve beyin olduğunu dile getiren Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yaprak Banu Ünver, “Diyabette gözün bütün bölümleri etkilenir ve görme kaybı yaşanabilir. Görme kaybının nedeni ise retinada (ağsı tabaka) ortaya çıkan değişikliklerdir. Bu durum ‘diyabetik retinopati’ olarak tanımlanır” dedi ve diyabetik retinopati hakkında bilgi verdi.
Diyabet, insülinin vücutta bulunmaması veya görev yapamaması nedeniyle kan şekerinin yüksekliği sistematik bir hastalıktır. Bütün vücudun damarlarını, özellikle küçük ve orta çaplı damarları etkiler. Ömür boyu süren bir hastalık olduğundan, yıllar içinde çeşitli belirtiler ortaya çıkar. Diyabetten en çok etkilenen organlar, küçük damarlardan zengin olan göz, böbrek ve beyindir. Diyabette gözün bütün bölümleri etkilenir. Görme kaybının nedeni ise, retina (ağsı tabaka) damarlarda ortaya çıkan değişikliklerdir. Bu durum "diyabetik retinopati" olarak tanımlanır.
Diyabetik retinopati kimlerde görülür?
Gerek Tip (İnsüline), gerekse Tip II (İnsülinden bağımsız) diyabette hastalığın süresi ne kadar uzunsa, kan şekerinde düzensizlikler ne kadar fazla ise, göz damarları o ölçüde hasar görür. On yıldır Tip l diyabeti olan her 100 kişinin 70-90'ında retinopati bulguları vardır. Tip ll diyabette retinopati daha geç başlar ve daha hafif seyreder. On beş yıldır Tip ll diyabeti olan 100 kişinin 60 'ında retinopati mevcuttur
Diyabetik retinopatiye yol açan etkenler nelerdir?
Diyabetli hastalarda en sık karşılaşılan göz sorunu olan diyabetik retinopatiyi ağırlaştıran faktörler şeker hastalığının yanı sıra hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği, böbrek bozukluğunun (diyabetik nefropati) varlığı, kansızlık ve gebeliktir.
Diyabetik retinopatinin seyri nasıldır?
Diyabetik Retinopati'nin çeşitli evreleri vardır. Başlangıçta küçük damarlarda değişiklikler meydana gelir. Bu değişikliklerin neticesinde retinada kanamalar başlar, damarlar sızması gereken maddeleri damar dışına sızdırır, bu sızıntı retinada sıvı toplanmasına (ödem) yol açar. Ayrıca küçük damarlarda tıkanıklıklar olur, tıkanan damarlar dokulara gerekli oksijeni ve besini götüremez. Sonuç olarak yeni damarlar ortaya çıkar, ancak oluşan yeni damarlar anormal yapıda olduğundan kolayca kanar, şiddetli göz içi kanamalarına ve görme kaybına yol açarlar.
Diyabetik retinopatiyi önlemek mümkün mü?
Dünya genelinde her diyabetik hastanın 2'sinde körlük gelişmektedir. Bu oran gelişmekte olan ülkelerde daha yüksektir. Tüm dünyada 120 milyon diyabet hastası vardır ve 2.5 milyon kişi diyabet nedeniyle görmesini yitirmiştir.
Diyabetik retinopatiyi tedavi etmekte esas amaç, yeni damarların oluşmasını engellemek, böylece hastanın ilerde görmesini tamamen kaybetmesini önlemektir. Tüm hastalıklarda olduğu gibi tedaviye erken başlandığında, hastalığı başlangıç aşamasında durdurmak mümkün olmaktadır.
Diyabetik retinopati ne gibi şikayetlere yol açar?
Diyabetik retinopati en erken evrelerde hiçbir şikayete yol açmaz. Hatta ileri evrelere kadar hastanın görme şikayeti olmayabilir veya görme kaybı yavaş yavaş ilerlediğinden kişi günlük yaşamını etkileyecek derecede görme bozukluğu gelişene kadar farkına varmayabilir.
Diyabetik retinopati nasıl teşhis edilir?
Diyabet teşhisi konan hastalar, hiçbir şikayeti olmasa dahil her yıl göz muayenesi olmalıdır. Damla ile göz bebeği genişletilir, göz dibi retinopati açısından ayrıntılı olarak incelenir. Diyabetik retinopati başladığı tespit edildiğinde, takip muayeneleri daha sık yapılır. Gerektiğinde ön kol damarından ilaç vererek göz dibinin fotoğrafı çekilir. Bu işlem retina anjiografisi (fundus floresein anjiografi-FFA) olarak adlandırılır
Ayrıca diyabetik retinopati, görme merkezinde sıvı toplanması ve bu bölgenin kalınlığının artmasına neden olarak görme düşüklüğüne neden olabilir. Görme merkezinin kalınlığını ölçmek ve tanı ve tedaviye cevabı takipte kullanmak üzere, görme merkezinin çok ince kesit tomografisi çekilebilir.
Tedavi yolları nelerdir?
Muayene, anjiografi, ve Optik Kohorens Tomografi bulgularına göre tedavi gerektiğine karar verildiğinde, yeni oluşan ve kanamaya meyilli damarları önlemek veya geriletmek amacıyla laser tedavisi uygulanır. Buna ek olarak görme merkezinde oluşmuş ödemi gidermek amacıyla göz içine ödem giderici (Anti-VEGF ya da Kortizon) enjeksiyonlar yapmak gerekir. Diyabetik retinopatinin ağızdan alınacak bir ilaçla tedavisi mümkün değildir.