Güncelleme Tarihi:
Koronavirüsle birlikte özellikle diş sağlığı gibi hayati olmayan sağlık hizmetlerinin alımında vatandaşların çekincesi olduğunu ve bu sayının giderek artış gösterdiğini ifade eden Medicana International Ankara Hastanesi Diş Hekimi (Pedodontist) Uzm. Dr. Nurgül Demir, “Enfeksiyon hastalıkları riskini en çok taşıyan gruplar arasında yer alan Diş Klinikleri, akademik birikimi, mesleki deneyimleri, özenle temin edilen ekipmanları, ve Sağlık Bakanlığı’nın sürekli güncellediği algoritmalar sayesinde güven ve özveriyle diş sağlığı hizmetlerini vermeye devam ediyor” açıklamasında bulundu.
Koronavirüs ve oluşturduğu panikten daha çok, konu hakkında yeterince doğru bilgi sahip olmanın önemine vurgu yapan Demir, “Bu dönemde hepimiz alınması gereken kişisel önlemlerle ilgili neler yapmamız gerektiğinin farkındayız. “Diş tedavisi olması gereken ancak diş hekimi korkusu olan, fiziksel veya zihinsel engeli nedeniyle diş tedavisi yapılmakta zorluk çekilen, öğürme refleksi fazla olan kişilerde sedasyon uygulanabilmektedir. Çocuk hastalarda kısa işlemlerde kullanılmaktadır” diye konuştu.
Dişçi koltuğu korkusu son bulabilir
Sedasyonun, diş tedavileri esnasında ortaya çıkabilecek olan ağrı, endişe, korku ve mide bulantısını ortadan kaldırmak amacıyla derin uyku olarak da adlandırılan işlemin adı olduğunu belirten Demir, “Genel anestezi ise ameliyathane ortamında hastanın, verilen ilaçlar etkisiyle uyutulması durumudur. Özellikle çocuklarda uyuyarak yapılan tedaviler ile dişçi koltuğu korkusu son bulabilir” ifadelerini kullandı.
“Rahat ve ağrısız deneyim yaşanır"
Ağız ve diş sağlığında genel anestezi hakkında da bilgi veren Demir, genel anestezinin ise uygulanan ilaçlarla bilincin kapandığı, ağrılı uyarana yanıtın alınamadığı, solunum fonksiyonlarının önemli ölçüde baskılandığı, dolaşım sistemi fonksiyonlarının baskılanabildiği, geri dönüşlü bir durum olduğunu belirtti.
Demir, “Genel anestezi öncesinde çocuk hastalar sıklıkla rahatlatıcı bir ilaç içirildikten sonra operasyon odasına alınır. Böylece çocukların korkmaları, huzursuz olmaları önlenmiş olur ve sonrasında damar yolundan anestezi ilacı verilerek anestezi başlatılır. Anestezi uzmanı çocukların işlem sırasında rahat ve ağrısız bir deneyim yaşamasını sağlar. Hastaların kalp hızı, kan basıncı, solunum hızı ve derinliği, vücudun oksijen düzeyi gibi gerekli bütün yaşamsal fonksiyonlarını düzenli olarak kontrol ederek hasta güvenliğini sağlar. İşlemden sonraki dönemde de hastanın ağrı duymasını önlemek için gerekli olan ilaç tedavilerini planlanmaktadır” dedi.
Bu kişilere uygulanabilir
Dr. Demir, korku ve kaygı düzeyinin çok yüksek olduğu hastalar veya yeterli kooperasyonun sağlanamadığı çocuklar, zihinsel engelliler, veya hareket yetersizliği olan hastalarda dental tedavilerin yapılabilmesi için sedasyon veya genel anestezi uygulanabilir olduğunu açıkladı. Her iki yöntemde de hasta işlem sonrası bir şey hatırlamayacağını vurgulayan Uzm. Dr. Nurgül Demir, böylelikle özellikle çocuk hastalarda küçük yaşlarda oluşabilecek bir diş hekimi fobisinin önüne geçilmiş olacağını söyledi.
Hazırlıklar nasıl yapılıyor?
Çocuk hastanın sedasyon ya da genel anestezi öncesi hazırlığının nasıl yapılacağına dair açıklamalarda bulunan Dr. Demir, sözlerine şöyle devam etti:
“Çocuk hastanın tüm diş tedavileri planlandıktan sonra sedasyon veya genel anestezi uygulanması için karar verilir. Anestezi öncesi muayeneleri yapılır. Öncelikle hastanın detaylı özgeçmişi, öncesinde geçirdiği ameliyat ve hastalıklar sürekli kullandığı ilaçlar gibi bilgiler edinilip fizik muayenesi gerçekleşir. Gereken tetkikler yapıldıktan sonra ameliyat hazırlıklarının başlatılır.”
Dr. Demir, uyutularak yapılan işlemler sonrasında taburculuk süresi hakkında, “Çocuk hasta için planlanan işlemler tamamlandıktan sonra hasta diş hekimi ve anestezi uzmanı tarafından uyandırılır ve bir süre gözetim altında tutulur ve daha sonra taburcu edilir” dedi.