Güncelleme Tarihi:
Klinikte diş çekimini takiben çekim bölgesinde bir miktar ağrı ve sızının normal olduğunu söyleyen Diş Hekimi Erkut Akçalı, 2 ya da 3 gün sonra başlayan ağrının alveolitin göstergesi olabileceğini dile getiriyor.
“Normal sınırları aşan bu ağrılar bir süre sonra dayanlımaz ağrılar haline gelebilir. Normal bir diş çekimi sonrasında ya da zor bir 20 yaş dişi veya gömülü bir diş çekimi sonrasında bile ağrı 2.günden itibaren azalarak devam etmelidir.
Alveolitin olduğumuzu, çenemizi normal boyutlarında açamıyorsak(trismus),ateş ve ağrımız varsa lenfadenopatimiz varsa, halsizlik ve ağız kokusu hissediyorsak diş çekim bölgemizde ciddi ağrı varsa alveolit olduğumuz anlamına gelebilir.” diyen Akçalı muayene sırasında diş hekiminin bu durumu kolayca saptayabileceğinin altını çiziyor.
Çoğunlukla hastaların yaptıkları hatalar sonucu ortaya çıkan alveolitin oluşum nedenleri Akçalı şöyle açıklıyor:
1. Çekim boşluğuna yabancı madde girmesi: Çekim sonrası arta kalan diş ve kök parçaları, çekimden sonra sokete giren her türlü yabancı madde (Yemek artıkları gibi) alveolit sebebi olabilir.
2. Ciddi oranda kullanılan anestezik madde: Hastada diş çekimi sırasında fazla miktarda anestezik madde kullanılır. Çekim sonrası çekim boşluğunun kanlanması sağlanmamış olabilir. Bildiğimiz gibi kanamanın olması iyileşmeyi sağlar. Kontrollü kanama her zaman iyi sonuç verecektir. Lokal anestezi yerine genel anestezi altında çekim yapıldığında alveolit daha az görülür. O nedenle diş çekimi sonrası diş hekimleri sokette temizleme işlemlerini yaparak alveolitin önüne geçebilir.
En sık alveolit görülen kısım 20 yaş dişlerinin olduğu kısımdır ve bunun sebebi de 20 yaş diş bölgesindeki kanlanma ve damarsal yapıların azlığından dolayıdır.
Çekim sonrasında hekim yapması gereken işlemleri yapmış olsa da hastalardan kaynaklana sebepler de alveolit oluşumunda önemlidir.
Çekim sonrası bilindiği gibi hastalara steril gazlı bezlerle tampon yapması önerilir ve hekim gazlı bezi hastanın çekim bölgesine koyar. Çekim sonrası yapması gerekenleri de bir dizi talimatla hastasına öneriri fakat hastalar bazen yapılmaması gereken şeyler yaparlar (Yaraya peçete bastırmak, pamuk koymak, steril olmayan bez parçaları koymak gibi). Bunlar yapıldığında da alveolitin olduğu gözlenebilir.
Aynı zamanda hemen yenilen taneli yiyecekler ve travmatize edilen çekim soketleri de alveolite sebeptir.
Bazı ilaçların kullanılması (Doğum kontrol hapları, bazı sistemik hastalıklar) alveol boşluğunda kanamanın olmamasına ve pıhtının oluşmamasına sebep olabilir.”
“Alveolit teşhisi konan hastalarımızda yapılaması gereken ilk şey, radyografi çekilerek kök artığı kemik artığı ya da başka bir yabancı maddenin olup olmadığını kontrol etmektir. Ondan sonra hastaya anestezi uygulanır. Alveol kemiğinin muayenesi yapılır kırık kemik var mı yok mu sondlama ve gözle muayene ile tespit edilmeye çalışılır. Yabancı maddeler varsa mutlaka çıkarılır ve soket artık temizlenmişse kanama kontrolü yapılır.
Soket serum fizyolojik ile yıkanır ve gerekirse lazer ile steril edilir. Alveolitin şiddetine göre diş hekiminin seçeceği farklı ilaçlar diş çekim bölgesine konabilir.”