Dikkat, bu belirtiler vertigonun habercisi olabilir!

Güncelleme Tarihi:

Dikkat, bu belirtiler vertigonun habercisi olabilir
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2020 10:49

Kulak Burun Boğaz Uzmanları Op. Dr. Özlem Özer ve Op. Dr.Ferhat Kalkan, vertigo hastalığı ve çeşitleri hakkında bilgi verdi.

Haberin Devamı

Vertigonun nasıl bir rahatsızlık olduğunu ve belirtilerini anlatan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Özlem Özer, “Baş dönmesi kişinin hareket etmemesine rağmen hareket algılamasıdır. Bu kişinin kendisinin dönmesi şeklinde olabileceği gibi etraftaki duvarların veya nesnelerin dönmesi, sallanma veya yerin ayağının altından kayması şeklinde de olabilir” ifadelerini kullandı. Baş dönmesinin sebeplerini anlatan Özer, ”Göz kararması, halsizlik, kendini veya başını boşlukta hissetme gibi durumlar zaman zaman kişiler tarafından baş dönmesi olarak ifade edilebilir ancak bunlar baş dönmesi değildir. Bu gibi durumlara kan şekeri yüksekliği kadar düşüklüğü, kalp ritim bozuklukları gibi dahili sorunlar yanında aşırı stres, yorgunluk da neden olabilir. Baş dönmesinden yakınan bir hasta ile karşılaştığında, hekimin ilk yapması gereken, şikayetin gerçekten baş dönmesi olup olmadığını anlamaktır. İç kulak gerçek baş dönmelerinin çok büyük bir kısmından sorumlu olan organdır” dedi.

Pozisyona bağlı baş dönmesi

Bazı baş ağrılarının farklı pozisyonlarda meydana geldiğini belirten Özer, “Baş dönmesinin en sık sebebidir. İç kulaktaki mikroskobik kristallerin bulundukları yerden koparak iç kulak sıvısı içinde yer değiştirip belli baş ve vücut pozisyonlarında ortaya çıkan, şiddetli ve genellikle bir dakika kadar süren baş dönmesi yaratmasıdır. Yataktan kalkarken veya yatağa yatarken, lavaboya yüz yıkamak için eğilince, ayakkabı bağlamak için yere eğilince, namaz kılarken sık görüldüğü pozisyonlardır. Beraberinde bulantı, kusma olabilir. Sebep olan pozisyon düzeltilir düzeltilmez baş dönmesi sona erer. Çoğu zaman bir dakikadan kısa sürelidir. Tedavisi yarım daire kanallarının içerisinde yer değiştirmiş olan kristallerin tekrar yerine oturtulmasına dayalı özel manevralardır. İlaç kullanımına gerek yoktur. Aynı kulakta sürekli olan ya da sık yineleyen, art arda yapılan düzeltici manevralara rağmen iyileşme sağlanamayan ve yakınmaların şiddetli olduğu olgularda cerrahi müdahaleler gerekebilir” şeklinde konuştu.

Meniere hastalığı

KBB Uzmanı Op. Dr. Ferhat Kalkan, “İç kulak sıvısının basıncında artış nedeniyle tekrarlayan baş dönmesi ataklarından oluşur. Baş dönmesi, aniden gelir, çok şiddetlidir, birkaç saatten 24 saate kadar sürebilir. Beraberinde şiddetli bulantı, kusma görülür. Hastalar, tutulan kulakta dolgunluktan, seslerden rahatsız olmadan, çınlamadan ve işitme azlığından yakınırlar. Bilinç açıktır ve hiç kaybedilmemiştir. İşitme azlığı hastalığın başlangıcındaki ataklarda tamamen düzelir ancak artan ataklarla beraber işitme kaybı yavaş yavaş kalıcı olma eğilimindedir. Meniere hastalığının tanısında hastanın başından geçenlerini anlatması çoğunlukla yeterlidir. İşitme-denge ile ilgili bazı özel testler yapılmalıdır. Tedavi için diyette tuz azaltılır, bol su içmesi önerilir. İlaç tedavisine başlanır” diye konuştu.

“Düzelme görülmeyen hastalara iç kulak ameliyatları önerilebilir”

Gereken müdahaleler ardından iyileşmeyen hastalarda ameliyatın tercih edildiğini belirten Kalkan, “Stres faktörleri ortadan kaldırılmalı veya azaltılmalıdır. Depresyon ilaçları, hastanın çaresizliğine, gerginliğine yardımcı olarak tedaviye destek olurlar. İlaç ve diyetle düzelmeyen hastalara hasta kulağa enjeksiyon şeklinde bazı ilaç tedavileri tavsiye edilir. Birkaç aylık uygulama sonrası düzelme görülmeyen hastalara iç kulak ameliyatları önerilebilir. Denge sinirinin kesilmesi ile ilgili ameliyatlar birkaç yıl süren ve tedaviden yanıt alınamayan hastalarda başarıyla uygulanmaktadır” ifadelerini kullandı.

Denge siniri iltihabı

Denge siniri iltihabında yapılan işlemleri anlatan Özer, “Üst solunum yolları enfeksiyonu sonrası aniden şiddetli baş dönmesi, bulantı ve kusma başlar. Virüsler denge sinirini tutmuştur. İşitme azlığı, çınlama, uğultu, kulaklarda dolgunluk olmaz. Denge testinde tutulan denge sinirin işlev görmediği saptanır. İlaç tedavisi ile kontrol sağlanır; kesin yatak istirahati verilir. Akut dönem geçer geçmez aktif hareket başlanır. Hastanın denge sorunu birkaç ay sürebilir ancak tamamen düzelir” dedi.

Denge siniri tümörü

Küçük tümörlerinin ışın tedavisi ile giderilebileceğini belirten Kalkan,”Denge sinirinin tümörü, baş dönmesi, işitme azlığı, çınlama ve uğultuya neden olur. Baş dönmesi olan her hastaya mutlaka MR görüntülemesi yapılarak tümör ekarte edilmelidir. Bu tümörler iyi huyludur ve tehlikeli oluşumlar değildir. Küçük tümörler ayrıca ışın tedavisiyle giderilebilir. Hızla büyüdüklerinde beyin sapına bası yaptıklarında ameliyatla alınmaları gereklidir. Perilenf fistülü, orta kulak ve iç kulak iltihapları, iç kulağı besleyen genel olarak beyni besleyen damarlarla ilgili sorunlar değişik sunumda baş dönmeleri ve işitme kayıpları yaparak karşımıza çıkabilirler. Tedavileri tanıya göre değişecektir” sözlerini söyledi.

Denge bozukluğu veya baş dönmesi olan her hastanın mutlaka muayene olması gerektiğine değinen Ferhat Kalkan, “Denge bozukluğu veya baş dönmesi olan her hastanın KBB muayenesi yanında mutlaka sistematik bir muayeneye (özellikle kardiyovasküler ve nörolojik muayeneye) tabi tutulması gerekir. Diğer baş dönmesi nedenleri, ilgili branş hekimlerince doğru tanı konulduktan sonra çeşitli yöntemlerle tedavi edilecektir” sözlerini söyledi.

BAKMADAN GEÇME!