Depresyon ve Panik Atağa Son!

Güncelleme Tarihi:

Depresyon ve Panik Atağa Son
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2010 16:30

Bilinçaltı terapisi ile depresyona ve panik atağa son!

Haberin Devamı

Pek çok kişinin psikolojisini bozarak yaşamını olumsuz etkileyen “Depresyon ve Panik atak” ile baş etmenin yolu bulundu. “Ben mutlu olmak istiyorum, yaşam sevincimi geri kazanmak istiyorum” diyorsanız bunun yolu haberimizde!

Depresyon, kişide günlük olaylara karşı isteksizlik, yorgunluk, uyku problemleri, suçluluk duygusu ve kendisini değersiz hissetmesiyle başlar. Bu durum kendiliğinden başlayabileceği gibi yaşanan belli bir travma veya stres sonucu da ortaya çıkabilir. Sık görülebilen bir hastalık olarak ifade edilen depresyon, kendiliğinden geçebileceği gibi intihar girişimiyle de sonuçlanabilir. Öncelikle depresyonun hangi aşamada olduğu tespit edilmelidir.

Panik atak ise nedensiz korku, endişe ve panik hali; nefes daralması, göğüste ağrı, nefes alamama hissi, kalp çarpıntısı, terleme olarak fiziksel düzeyde hissedilir. Panik atak yaşayanlar korkutucu ataklarda "öleceği hissine" kapılabilir. Hatta çoğu insan, ataklarda kalp krizi geçirdiğini, şiddetli korku yüzünden bayılacağını zannedebilir. Bulunduğu ortamı hemen terk etme isteği içindedir.

Haberin Devamı

Her iki durum karşısında hastalığın doğası gereği kişi karamsar ve umutsuzdur. Her şeyi olumsuz olarak değerlendirip karamsarlık düşünceleri ile geçmişi ve geleceği düşünmeye başlar. Bu düşünceler istemese de kişinin aklına gelir ve günlük yaşantıda her şeyin olumsuz taraflarını görür.

Bilinçaltı Terapisi Nasıl Uygulanıyor?

Bilinçaltı çalışmasında yapılması gereken ilk adım; kişinin probleminin neden kaynaklandığını tespit ederek, kişiyi bu duruma getiren duygu, düşünce ve davranış kalıpları üzerinde bir çalışma yapmaktır.

Kişi kendisi hakkında çok şey bilir ancak sebep-sonuç arasındaki bağı doğru kuramadığı için tek başına değişimi gerçekleştiremez. Öncelikle geçmişte yaşanan olaylar ve bu olaylardan çıkardığı sonuçların neler olduğunun net olarak kişi tarafından görülmesi sağlanmalıdır.

Yaşadığı olaylar karşısında bakış açısını, olaylara yüklediği anlamı ve bunlardan elde ettiği sonuçların kişi üzerinde nasıl bir duygusal etki yarattığını göstermek gerekmektedir. Bir sorun karşısında ne kadar çok davranış ve düşünce alternatifinin olduğunu bilirse sonuca gitmesi de o kadar kolay olacaktır.

Haberin Devamı

Geçmişten getirilen korkular, gelecek endişesi, olaylar karşısındaki davranışlar yeni bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde sonuçların da nasıl değişebileceğini duygu ve düşünceler arasındaki bağlantının farkına varması sağlanır. Bu teknikle kişi kaynaklarını kullanarak istenmeyen durumu ortadan kaldırmayı başaracaktır.

Bilinçaltının çalışma sistematiğini öğrenmiş olan kişi, hayatını kolaylıkla planlayıp yönetebilecek, kendi isteği ile değişim süreçlerini organize edebilecektir.

Unutmayın; “Hepimiz ihtiyacımız olan kaynaklara sahibiz” yeter ki sahip olduğumuz kaynakların farkına varalım.

Sonay Ergene
Kişisel Gelişim Uzmanı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!