Güncelleme Tarihi:
D vitamini vücudumuzda başta kemikler olmak üzere pek çok önemli fonksiyonu ifade eden bir vitamindir. D vitamini yetersizliğini önlemek için; yeterli güneş maruziyeti ve D vitamini içeren gıdaların tüketimi gerekmektedir.
Endokronoloji ve Metabolizma Hastalıkları bölümü Doç. Dr. Haluk Sargın, D vitaminin vücudumuzdaki önemini anlattı.
D vitamini güneş ışınlarının etkisiyle deride oluşur. Günlük D vitamini ihtiyacı 20-30 dakikalık güneşe maruziyet ile karşılanabilir. Kollar, bacaklar ve yüzün güneşe maruz kalması yeterlidir. Gerekli güneş ışığı miktarı kişinin yaşı, deri rengi maruziyet süresi, varsa tıbbi sorunlara göre değişebilir. D vitaminin yapımı yaş ile giderek azalır. Derisi koyu renkli olan kişilerde yeterli D vitamini oluşabilmesi için bilhassa kış aylarında uzun süreli gün ışığı ihtiyacı vardır. Güneş koruyucular(faktör 20 ve fazlası)kullananlarda deride D vitamini oluşamaz. Ayrıca pencere camı arkasından güneşlenmenin anlamı yoktur. Çünkü ultraviyole ışınları camdan geçememektedir.
Bebek ve çocukların uzun süreli güneşe maruziyeti, deri kanseri riskini arttırdığından doktorlar tarafından önerilmez. D vitamini eksikliği riski en sık şişmanlar, esmerler ve yetersiz güneş ışığı alan erişkinlerde rastlanır. Yaşlandıkça vücutta D vitamini oluşumu ve depoları azalır. Bu durum kış aylarında ve kuzey bölgelerde yaşayanlarda daha da belirginleşir. Yaz aylarında ise güneş koruyucuları kullanımı deride D vitamini oluşumuna mani olur.
Aktüel olarak en büyük neden güneş yüzü görmeden kapalı mekanlarda çalışma, sürekli ofis hayatı bizler için en önde gelen sebeptir.
Şişmanlarda D vitamini eksikliğinin tespit edilmesinin sebebi ise D vitamini yağda çözünen bir vitamin olduğundan yağda birikir ve vücut kullanamadığından eksiklik meydana gelir.
Sıklıkla bebekler, çocuklar ve yaşlılarda görülür. Anne sütünde D vitamini çok azdır. Hazır mamaların bazıları D vitamini ile zenginleştirilmiştir. Yaşlılarda maruz kaldıkları muhtelif rahatsızlıklar sebebiyle gıda kısıtlamaları uygulandığında (damar sertliği, diyabet vs için) süt ve sütlü gıdalardan, yağlı balıklardan kaçınırlar. Ayrıca yaşlılarda gıda alımı normal ve yeterli olsa dahi D vitamini emilim kabiliyeti azalmaktadır.
Deriye gelen güneş ışını ile oluşan veya gıdalar vasıtasıyla aldığımız D vitamininin aktif hale dönüşmesi için karaciğer ve böbrekteki enzimlere ihtiyaç vardır. Kronik karaciğer ve böbrek hastalarında bu enzimler yeterli bulunamadığından D vitamini etkin hale dönüşememektedir. Ve D vitamini eksikliği ortaya çıkmaktadır.
Hamilelik ve emzirme döneminde kadınlar günlük 10-15 mikrogram (0.01 – 0.015 mgr) D vitamini almalıdır. D vitamini özellikle hamileliğin başlangıcında cenin oluşumu için gereklidir. Genellikle 50 yaş üzeri yetişkinlerde D vitamini ihtiyacı farklılık göstermektedir. Bu sebeple hastalar yaş gruplarıyla ilgili ihtiyaç duyulan günlük D vitamini dozunu doktorundan tespit etmesini istemelidir.
Özellikle bebeklerde ve çocuklarda D vitamininin doğru miktarda alınması önemlidir. D vitamininin ihtiyaç kadarı gelişimi desteklerken gereğinden fazla alınması kemiklerde aşırı kalsiyum birikmesi sonucu bebeklerde fiziksel ve zihinsel geriliklere, çocuklarda ise kemik gelişiminin zamanından önce durmasına sebebiyet vererek boyun kısa kalmasına sebep olabilir.
Bu vahim durumları önlemek için ilaç prospektüslerini dikkatli okumalı, D vitamini içeren birkaç ilaç bir arada alınmamalıdır. Örneğin multivitaminler ile D vitamini birlikte alınmamalıdır.
Çocuklarda gözlemlenen D vitamini eksikliğinin en belirgin bulgusu, çocuk yürümeye başlamasıyla fark edilen bacaklardaki eğriliktir. Bunun yanında baş çevresinin aşırı büyümesi, bıngıldağın beklenenden büyük olması veya kapanmamış; göğüs kafesinde kemik ve kıkırdak birleşim yerlerinde şişlik, el ve ayak bileklerinde genişleme gözlemlenir.
Huzursuzluk, aşırı baş terlemesi, havale geçirme yanında vücut kaslarının güçsüz olması, oturma ve yürümede gecikme, diş çıkarmada gecikme başlıca bulgulardandır.