Güncelleme Tarihi:
Bu yazı ise aslına bakarsanız annelerle babalar eşit midir, çocuk bakımındaki rolleri nasıl olmalıdır, nasıl bir dağılım ve kırılım uygun olur yazısı olmayacak. Olsaydı da çok sıkıcı olurdu zaten... Böylesi klişe ve didaktik yazılardan her şeyden önce ben kaçıyorum okumaya başladığımda...
Gelelim asıl konuya... Ebeveyn olma mevzuuna... Ebeveyn olmak pek çok zaman benim için "çözüm üretmek" anlamına geliyor. Hem de mümkünse olabilecek en pratik şekil veya şekillerde ya da olabilecek en yaratıcı ve hazır cevap şeklide. Özellikle de kriz anlarında, en hızlı şekilde...
Kriz olmasa bile olası krizlerin öngörülmesi ve o krizleri önlemeye yönelik yatırımların vakitlice yapılması da yine "çözüm üretme" tanımının kapsamında bana kalırsa.
Örnekler mi? Her ebeveynin mutlaka kendi örnekleri vardır. Bu "çözüm üretme" zaten bir tecrübe işi. Hatta sadece kendi tecrübelerimizden değil, çevremizin tecrübelerinden hatta ebeveynlerimizden gördüklerimizden de faydalanıyoruz farkında olmadan. Uzun süre için sokağa çıkarken çocuğunuzun evden çıkmadan çişini yapmasını sağlamaktan tutun da erkek çocuk ebeveynlerinin gerekli halleri için yanlarında boş şişe taşımalarına kadar hepsi çözüm değil mi?
Çocuğunun fazla süslü ve kıyafetlerinin temizliğine düşkün bir ebeveynin parka giderken yanında yedek kıyafet götürmesinden, yedek kıyafet kalmadığında üstünün kirli de kalabileceğine çocuğunu ikna etmek adına ne şekilde dil dökmesi gerektiğini bilen (ya da bulan) olmasına... Belki de onu ikna etmek için kendi üstüne de kirletmesine kadar her şey "çözüm üretmek"
Başka battaniye veya pelüş oyuncakla uyumayan çocuk için elde saç kurutma makinesi dakikalarca oyuncak kurutanlar ya da aynısından ikişer tane alıp da rotasyonlu şekilde ikisinin de yıpranmasını ve aynı derecede alışkanlık haline gelmesini sağlamayı akıl edenler bu pratik ebeveynlerdir.
Kahvaltı etmemekte ısrar eden velede tost ekmeğinin üzerine sürdüğü krem peynirin üstüne kesilmiş zeytinlerden göz, salatalıktan burun, taze kırmızıbiberden ağız yapan, bu şıklık ve yaratıcılıkta bir dilimle ezber bozup kahvaltı yaptıran ve her yeni gün ezber bozacak yeni bir numara yaratan da aynı pratik ebeveyndir. (Kahvaltı özelinde düşünülecek olursa ikinci sabah kaşar dilimlerini araba şeklinde kesmeyi, üçüncü sabah haşlanmış yumurtalardan şişko adamlar yapmayı öneriyorum, ya da doğaçlama takılın, işe yarıyor)
Kulağa çok basit vakalar gibi gelebilir tüm bu örnekler ama okul öncesi çocuk sahibi ebeveynler çok iyi bilirler ki en basit vakalardan fırtınalar kopabilir, dakikalarca gözlerden inciler dökülebilir.
Çözüm üretmek içinse her şeyden önce sabırlı olmak, kontrolü kaybetmemek gerekir...
Kriz durumlarında en önemli çözüm unutmayın ki "ezber bozmak"tır.
Blogger Özgür Poyrazoğlu