Güncelleme Tarihi:
Yüzyılın salgın hastalığı Covid-19’un, herhangi bir ruhsal hastalığı olmayan kişilerde birtakım ruhsal sorunlara, ruhsal hastalığa sahip kişilerde ise hastalığın şiddetlenmesine sebep olabildiğini sıkça görüyoruz. Koronavirüs tanısı alan kişiler, “nerede eksik ya da hata yaptım, kimden bulaştı, yeterince dikkat etmedim mi“ gibi düşüncelerle kendilerini sorgulamaya başlıyorlar. Kendilerini suçlamakla birlikte, hastalığının nasıl ilerleyeceği ve yakınlarına bulaştırmak konusunda kaygı duyup, bulaştırdılarsa suçluluk duygusu ile depresyona girebiliyorlar. Covid-19 ile birlikte son iki yıldır pek çok kişide sinirlilik, tahammülsüzlük, öfke patlamaları, konsantrasyon güçlüğü, kaygı bozukluğu, mutsuzluk, ölüm korkusu ve depresyon gibi ruhsal sorunların görülme sıklığı arttı. İşte bu ruhsal sorunlarla baş etmenize yardımcı olacak öneriler...
Olumlu düşünün
Virüse yakalananlar bu durumun sadece kendisine özgü olmadığını, hasta olup iyileşen insanların da olduğunu unutmamalıdır. Gerçekçi düşünce içine girilmeli, sürekli bedensel belirtileri dinlememeli, bakış açılarını değiştirmelidirler. Yani umutlu olun ve olumlu düşünün.
Güvenilir kaynakları takip edin
Medya yayınlarına gereğinden fazla maruz kalmayarak, güvenilir kaynakları takip etmek önemli. Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığının önerdiği tedbir kurallarını uygulayın. Korku ve kaygınızı, bilgi sahibi olarak ve gerekli tedbirleri uygulayarak aza indirebilirsiniz. Endişenizin, korkunuzun artması başka pek çok şeyi olumsuz algılamanıza sebep olur. Bu yüzden korkunuzu artıracak kişi ve kaynaklardan uzak durun. Konu hakkında bilgisi olmayan kişileri ve yayınları takip etmeyin. Öğrenmek istediğiniz şeyleri, güvenilir kaynaklardan öğrenin.
Koronavirüsten başka haberleri de okuyun
Haberlerden aşırı kaçınmak, belirsizliğin ve beraberinde kaygının artmasına yol açarak paniğe sebep olabilir. Bu nedenle haberleri takip edin ama sürekli koronavirüs hakkında araştırma, haber takibi yapmayın. Farklı alanlardaki haberleri de okuyun. Sosyal medyayı aralıklı kullanın. Bu da hem endişenizin azalmasını hem de zamanınızı daha verimli kullanmanızı sağlayacaktır.
Rutin işlerinizi sürdürün
İzolasyon halindeyken hobilerinizle vakit geçirmek kendinizi daha iyi hissettirecektir. Daha önce vakit eksikliğinden ertelenen uğraşlara yönelmek daha kaliteli vakit geçirmenizi sağlayacaktır. Kitap okuyabilir, film izleyebilir, ev içinde egzersizler yapabilirsiniz. Çocuklarınızla oyunlar oynayabilir, aktiviteler yapabilirsiniz. Korkunuzu yönetebilmek için normal hayatınızı sürdürebilmeniz gerekir. Evdeki rutininizi devam ettirmeye çalışın. Diğer gündemlerle de ilgilenin.
İletişiminizi kesmeyin
Diğer kişilerle bağlantı kurun. Yakınlarınızla irtibat halinde olup, sosyal mesafeyi koruyarak sosyal ilişkileri devam ettirin. Endişelerinizi ve nasıl hissettiğinizi bir arkadaşınız ya da aile üyenizle paylaşın. Sağlıklı ilişkilerinizi sürdürün.
Ruhunuza ve bedeninize iyi bakın
Sağlıklı beslenin, dengeli yemekler yemeye çalışın, düzenli egzersiz yapın. Alkol ve sigaradan kaçının, çay ve kahve tüketiminize dikkat edin. Gün ışığı almayı ihmal etmeyin. Uyku kalitenizi artırmak için; her gün aynı saatlerde uyuyup uyanın, yatmadan en az bir saat önce elektronik cihazları kullanmayı bırakın.
Gerekirse uzman desteği almaktan kaçınmayın
Kaygı ve korku, yeterli ölçüde ise gereklidir ve bizi doğru olan önlemleri almaya yönlendirir. Ancak kaygı ve korku; yeme ve uyku bozukluklarına sebep oluyor ve hayat kalitesini değiştiriyorsa, kişinin psikolojisinin olumsuz etkilendiğinin işaretidir. Erken önlem alınmazsa, ilerleyen süreçte koronavirüsün psikolojik etkileriyle baş edilmesi daha zor olacaktır. Bu nedenle; bireyler kendine zarar verecek ölçülerde tedbir kurallarını uyguluyorsa, uyku ve yeme bozuklukları başladıysa, işlevselliği bozacak ölçüde panik ve korku durumu, yaşam kalitesinde olumsuz değişimler var ise, psikolojik destek almaktan kaçınmamak gerekir.